Munise Nilay KAHYAOĞLU / www.evdenuzakta.net

Haber Giriş: 10 Şubat 2017 - 09:00 | 10 Şubat 2017 - 09:17

Endonezya'nın cennet adası: Bali

Sörf sahilleri, tanrılarına sunulan adakları, muhteşem kokulu frangipani ağaçları, otantik şemsiyeleri, gökyüzüne uzanan hindistancevizi palmiyeleri ve uçsuz bucaksız pirinç tarlalarıyla çok özel bir yer Endonezya’nın Bali adası… Tüm bu doğal güzellerinin yanında Bali’de öyle bir kahve var ki dünyanın en pahalı kahvesi olarak geçiyor. Ama onu farklı kılan bir diğer şey, kedi dışkısından yapılması! Nasıl mı? İşte Bali'de ilginç bir seyahat...

Dünyanın her köşesinden birçok insan Bali’yi çoktan keşfedip yerleşmiş olsa da, Bali’de hâlâ istediğiniz her an doğayla baş başa kalıp, huzuru yakalayabiliyorsunuz.

Her bütçeye göre harika konaklama seçenekleri, tur ve ulaşım kolaylığı, sıcacık insanları da benzersiz doğa ve tropikal iklimi tamamlıyor. Hinduizm’in getirdiği saygı ve sakinlik tüm adayı sarmış.

Yaşanan her yerde bulunan ibadet köşeleri ve tapınaklar çiçeklerle süsleniyor, tütsülerle kutsanıyor. Masajla tedaviye inandıkları için her yer sizi 10 liraya Nirvana’ya çıkaracak masaj salonlarıyla dolu.

Bali adası, Endonezya’nın en çok turistik çeken ve Müslüman olmayan kısmı. Hinduizm gereği birden çok tanrıya inanan bu insanlar, her gün çoğu zaman iki kere, tanrılarına teşekkür etmek ve istedikleri şeylerin gerçekleşmesi için adak adıyorlar.

Bali’de gittiğiniz her yerde bulunan binlerce tapınak, heykel ve adak adaya, 'Tanrıların Adası' unvanını veriyor. Hinduizm’de insanlar beraber dua edip, beraber kutlama yaptıkları için Bali’de her yerde her an kalabalık bir topluluk görüyorsunuz. Bacaklarınızı kapatacak örtünüz varsa sizi de aralarına çağırmaktan çekinmiyorlar.

Endonezya’ya gelen turistlerin büyük çoğunluğu gibi siz de Bali Ngurah Rai Uluslararası Havaalanı’na indiyseniz, ulaşımın tekel olduğunu bilmeniz gerekiyor. Bali’nin genelinde en güvenilir ulaşım aracı olarak bilinen ‘Blue Bird’ taksiler bile burada yüksek fiyatlara kapı açıyor, taksi sürücüleri taksimetre açmak istemiyor.

Genel olarak fiyatlar, Kuta’dan Ubud’a 150 bin IDR (Bali parası), Kuta’dan Sanur’a ise 100 bin IDR, Kuta’dan Seminyak’a ise 60 bin IDR olarak değişiyor. Bana sorarsanız, motosiklet ehliyetiniz varsa, günlük 50 bin IDR’ye hemen bir tane motosiklet kiralamanızı öneriyorum.

Fakat motosiklet deneyiminiz olması burada çok önemli, çünkü gerçekten çok kalabalık bir trafik sizi bekliyor. Trafiğe rağmen insanların bağırıp, sinirlenmemeleri yine Hinduizm dininin, sevgi ve şiddetten kaçınma yasalarından geliyor.

İki sene önce gittiğimde Bali Adası ve özellikle Kuta sahili çöplerle dolu olsa da, hükümetin turist çekme politikasıyla başlayan temizliği sonrası her şey çok daha güzel görünüyor. Kuta; sörf öğrenmek ya da sahilde öylece uzanıp, yanınıza masaj yapmak için gelen kadınlara ikna olmak için en iyi yer.

Ucuzluğu sayesinde tüm dünyadan sörfçülerin tercih ettiği Bali’de, tüm sörf malzemeleri ve sörf aksesuvar markaları da çok ucuz. Seminyak; Kuta’nın kuzeyinde bulunan, hipster akımına uğraması sonrası pahalılaşsa da en iyi kafe ve restoran seçeneklere sahip olması açısından benim için Bali’nin en iyi yeri.

Seminyak, Bali’ye yerleşen turistlerin çoğunun ikametgâhı haline gelmiş. Sahil boyunca rengârenk şemsiyeli barlar bulunuyor. Akşam hemen hemen hepsinde canlı müzikler oluyor. La Plancha, en sevdiğim bar. Yine Seminyak sahilindeki kulüpler, sabahtan akşama kadar insan çekiyor. Bunlardan özellikle Patato Head Beach Club ve Ku De Ta’yı öneriyorum. Restoran olarak; Sea Circus, Motel Mexicola size önerebileceklerimden. Seminyak’ın kuzeyinde Beraban’da bulunan Tanah Lot Tapınağı, mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.

Hindistancevizi ağaçlarıyla çevrili pirinç tarlalarının arasındaki büyüleyici Ubud, sanatın da merkezi. Maymun ormanı, kecak dansı seyredebileceğiniz Ubud Sarayı gidilmesi gereken yerlerden. Daha sonra kısa bir yolculukla su tapınağı Tirta Empul’da yıkanılmalı. Tirta Empul Tapınağı’nda yıkanan insanlar, suyla günahlarından kurtulduğuna inanıyor.

Tegalalang pirinç tarlaları, doğanın güzelliğiyle büyüleneceğiniz sonraki rotanız olmalı. Ubud çevresinde bulunan kahve üretim çiftliklerini gezip, ünlü luwak kahvesini tatmak da Bali’de deneyimleyeceğiniz bir seçenek.

Dünyanın en pahalı kahvesi olarak geçen luwak kahvesi, misk kedisinin kahveyi yiyip, dışkıladıktan sonra kavrularak yapılan bir kahve türü.

Ubud’taki en iyi restoran Sari Organik, pirinç tarlaları manzarasıyla lezzetli organik yemekler için ideal. Ubud’dan yapılabilecekler arasında Telaga Waja Nehrinde rafting yapmak, Campuhan Ridge’in yemyeşil yürüyüş yolunda yürümek, ünlü The Yoga Barn’da dünyaca ünlü yoga öğretmenlerinin verdiği yoga sınıflarına katılmak, sinir noktalarını uyararak yapılan tedavi yani refleksolojiyle şifa bulma bulunuyor.

Ubud için önerebileceğim en özel konaklama seçeneği, Villa Kalisat. Çünkü bir işletme açan turistlerin, günlük ihtiyaçları için çalıştırdıkları yerellerle beraber yaşadıklarını bu otelden öğreniyorum. Otele Hinduizm gereği yapılmış büyük bir tapınak sonrası ulaşılıyor. Her şey el yapımı, her şey organik…

Ulun Danu Tapınağı, Ubud’tan 1,5 – 2 saat sürüş mesafesinde bulunuyor. Adanın kuzeyine kadar gitmişken, Gitgit Şelalelesi görülebilir. Batur Gölü’nün çevresinde bulunan Trunyan Mezarlıkları ise hayatta bir kere görebileceğiniz bir deneyimi, kutsal sayılan bir ağacın çevresine bırakılan ölü insanları barındırıyor. Ölüler, bu ağaç sayesinde kokmuyor.

Burada Hinduların dinlerine olan bağlılığını tekrar anlıyorsunuz. Ubud’tan iki buçuk saat süren Batur volkanik dağı ve gölü manzarası da Bali’nin en iyi manzaralarından. Jimbaran, Kuta’nın güneyinde bulunan yerleşim, yolunuz düşerse sahile atılmış masalarında yemek yiyebilirsiniz. Okyanusun ortasına yapılmış ünlü bar The Rock da burada bulunuyor. Konaklama için en iyi adres, havuzun içinde kahvaltı yapabileceğiniz The Ayana Resort. Uluwatu’da bulunan; Uluwatu Tapınağı, Bali adasının en güzey ucunda, uçurumun kıyısına inşaa edilmiş maymun cenneti bir tapınak.

Gün batımında dans gösterileri yapılıyor. Sanur, Bali adasının güneydoğusunda bulunan yerleşim, genellikle yaşlı Avustralyalıların gittiği dinlenme mekanı. Eğer dinlenmek ya da bir organizasyon yapmak isterseniz burası tam yeri olmalı. Çünkü denize sıfır villalar bile çok ucuza kiralanabiliyor. Ubud ve Sanur arasında bulunan, Sanurdan 45 dakika, Ubud’tan 35 dakika sürüş mesafesinde olan Tegenungan Şelalesi de eğlenceli bir gün geçirebilirsiniz.

Gili adaları; Gili Air, Meno, Tarawangan üçlemesinden oluşan, turkuvaz sulara sahip adalar grubu. Adalar araç olmayışıyla ünlü. Tüm adada ulaşım aracı olarak at arabaları ve bisikletler kullanılıyor. Her ne kadar at arabalarına karşı olsam da, feribottan otele giderken yol inanılmaz uzak olduğu için kullanmak zorunda kalıyoruz. Adalarda su kaynağı bulunmadığı için çeşmelerden de tuzlu su akıyor.

ATM’lerin azlığı nedeniyle, nakit taşımakta yarar var. Gili Trawangan genellikle gençlerin tercih ettiği ve snorkelle büyük deniz kaplumbağalarıyla yüzebileceğiniz ya da dalış yapabileceğiniz ada... Gili Air balayı adası olarak geçiyor ve turistlerin sıra olduğu suyun içine kurulu salıncaklar burada bulunuyor. Adalara Bali ve Lombok Adalarından tekneyle geçiş mümkün.

Her yerde olduğu gibi Bali’de de iyi niyetinizden faydalanmaya çalışan, sizi sömürülecek turist olarak gören insanlar bulunuyor. Karşılaştığım en büyük sorun polisler. Trafikte sizi durdurup, her hangi bir bahaneyle ceza yazacağını söyleyip rüşvet istiyorlar. O yüzden özellikle gece motosiklet kullanmamaya, kullanacaksanız da her kurala dikkat etmenizde yarar var.

İkincisi küçük marketlerde bazen fiş vermeyip, fazla para teklif ediyorlar. Aldığınız ürünlerin fiyatlarına dikkat edip, fiş istemeyi unutmayın. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta, Bali’de her yerde alkol alınmaması gerektiği. Sahte alkol kullanımı nedeniyle hayatını kaybeden insanların sayısı kayda değer.

Bali’ye iki kere gidip, bir ayımı geçirdiğim her gün birbirinden ölümsüz anılarla doluydu. Karşılaştığım her insandan, yaşadığım her olaydan yeni bir şey öğrendim.