Haber Giriş: 08 Şubat 2017 - 09:00 | 01 Şubat 2022 - 17:01

Dünyanın en huzurlu 8 sahil kasabası

Dünyanın dört bir yanından sizler için seçtiğimiz en renkli, en huzurlu ve en tarihi sahil kasabalarını keşfe başlamadan önce yazımızın emekli olanlar için risk teşkil ettiğini söyleyelim. Dünyaca ünlü seyahat dergilerinde yapılan listelerde en üst seviyelerde puanlanan bu yerlere, hemen şu anda gidip yerleşmek isteyebilirsiniz. İşte dünyanın en sevimli 8 sahil kasabası.

Manarola / İtalya

Masallardan fırlamış bir sahil kasabasıyla başlıyoruz turumuza. İsmi Manarola bu ışıltılı kasabanın ve İtalya’da yer alıyor. Sahil kasabası görünümünden ne bekliyorsanız size çok daha fazlasını verecek olan Manarola, orta çağlardan bugüne dek özenle korunmuş.

Hayalindeki tatili hemen şimdi ayarlatıklayınız

Kartpostal gibi manzaraya sahip olan bu kasabada, her ev sanki farklı bir renk ve hava karardığında hepsi ışık saçıyor. Küçük Cinque Terre kasabasındaki Manarola’da bırakın tatil yapmayı, pılınızı pırtınızı toplayıp yerleşmek için bile bu güzel yere gidebilirsiniz.

Camden / Amerika Birleşik Devletleri

Amerika’nın New England bölgesindeki Camden, Penobscot Koyu boyunca uzanan muhteşem bir sahil kasabası. Yelkenlilerinin sanki elinizle koymuşçasına muntazam bir şekilde dizili olması, ağaçların denizle iç içe geçip yeşil ve mavinin her tonuna sahip olması ile, ünlü ressam Rembrandt’ın manzara tablolarını aratmıyor.

Camden limanına yanaşan onlarca teknenin trafiğine bakmaktan kendinizi alıkoyamayacaksınız. Bembeyaz fıçı tahtası konuk evlerinde kalarak, farklı bir deneyimin tadına varabilirsiniz.

Kotor / Montenegro

2000 yıldan fazla tarihte adından söz ettirmiş olan Kotor, Montenegro’nun en eski sahil kasabası. Tarihi kalıntıları ve plajlarıyla ünlü olan kasabanın dar sokaklarında ve taş binaları arasında zamanda yolculuğa çıkarak, 2000 yıl öncesine gideceksiniz.

Etkileyici mimarisinin dışında kasabadaki pastoral köy havasına da bayılacağınızı şimdiden söyleyelim. Engebeli Lovcen Dağı’nın eteğinde; Kotor Koyu’nun köşesindeki bu kasabada geçireceğiniz her saniye huzur dolu geçecek.

Lunenburg / Kanada

Lunenburg’a aşık olmak için illa da kırmızı sevdalısı olmanıza gerek yok. Akşamları püfür püfür esen havası, çarpıcı mimarisi, ışıklandırılmış sokakları ve evleri sizi sizden alacak. Kanada’da; Nova Scotia’nın güney ucundaki sahil şeridinde yer alan Lunenburg, UNESCO Dünya Mirası listesine de adını yazdırmış.

İngilizler tarafından 1753 senesinde keşfedilen kasaba, balıkçılık ve gemi yapımı sektörlerinde çığır açmış durumda. Kasabada göreceğiniz her bina, geleneksel olarak siyah, beyaz ve kırmızıya boyanıyor. Siyah ve beyazın ağırlıklı olarak tercih edilmesinin sebebi ise; en ucuz boyalar olması.

Sidi Bou Said / Tunus

İlk bakışta Yunanistan’ın Santorini’sini andırsa da Sidi Bou Said kasabası, tamamen Tunus’un geleneksel mimarisi ve kültürüyle inşa edilmiş. Kat kat yukarı doğru çıkan beyaz renkteki bakımlı konaklama yerlerinde veya evlerinde, hatta buralardan denize bakan odalarında mutlaka kalmalısınız.

Tunus’un en büyük şehri olan Tunis’in sadece birkaç kilometre dışında yer alan Sidi Bou Said, Akdeniz kıyılarında asla unutamayacağınız bir tatil için sizleri bekliyor.

Ilulissat / Grönland

Tam bir güzellik abidesi olan Ilulissat sahil kasabası, inzivaya çekilmek için birebir. 1700’lü yıllarda Grönland’da binalarda renk kodlaması geleneğine başlanmış. Hastaneler sarı, karakollar siyah, balıkçı mekanları mavi. Bu gelenek o yıllardan bu zamana kadar kasabadan kasabaya kısacası Grönland’ın her yerinde devam etmiş.

Sonrasında Grönland yerlileri, kendi evleri için farklı pigmentte renkler seçmeye başlamış. Sonuç olarak da ortaya böyle renkli görüntüler çıkmış. Arketip bir balıkçı kasabası olan Ilulissat, gökkuşağı rengindeki mimarisi ile Grönland’ın en göze çarpan kasabası.

Dev buzdağlarının evler ile bütünleşmesine şahitlik ederken kendinizi bir an olsun lego dünyasındaymış gibi hissedebilirsiniz.

Paternoster / Güney Afrika Cumhuriyeti

Güney Afrika’nın en güzel şehirlerinden biri olan Cape Town’a 145 km uzaklıktaki Paternoster sahil kasabasında yaşayan herkes geçimini ya denizcilik ya da balıkçılık yaparak sağlıyor. Derme çatma binaları, koyu çatılı, beyaz, klasik balıkçı evleriyle şehrin sembolik bir kasabası haline gelmiş.

Envayi çeşit deniz ürünlerinin sunulduğu kasabada tam ağzınıza layık sofralarda yemek yiyebilirsiniz. Hatta her Kasım ayında düzenlenen Crayfish and Seafood Festivali’ndeki; bölgesel balıkların kömürde pişirilme teknikleri ya da deniz ürünleri tadımı gibi etkinliklere katılabilirsiniz.

Port Fairy / Avustralya

Avustralya’nın güney ucunda kalan Port Fairy, eskiden popüler bir nakliye limanıymış. 19. yüzyıldan kalma bu liman kasabası, beyaz badanalı balıkçı evleri ve eski taş kiliseleri ile sizi geçmişe götürecek.

Avustralya’nın en keyifli müzik ve dans festivallerinden biri olan ve her yıl Mart ayında gerçekleşen Folk Festivali’ne de ev sahipliği yapan Port Fairy’de, fazla sessizlikten sıkıldığınız zamanlarda eğlenebileceğiniz mekanlar da var.