Her gün tehlike altındalar! Kayaların altında sıra dışı yaşam

Portekiz’in Beira Baixa kırsalında, İspanya sınırına 25 kilometre uzaklıkta bulunan Monsanto antik kenti dik bir tepenin yamacına kurulmuş

Yüzyıllardır, bu küçük tepe köyünde yaşayanlar, devasa granit kayaların arasına, üstüne ve altına evler inşa ederek doğal hayata adapte olmuşlar.

Parke taşlı dar sokakları, kayaların çatı ve duvar görevi gördüğü yaklaşık 800 kişinin yaşadığı kaya köy… Tahmini olarak 500 yıldan beri var olmasına rağmen çok az tahribata uğramış.

Dağın tepesinde olmasının getirdiği stratejik konumu ile uzun süreler birçok medeniyet tarafından işgal edilmiş. Vizigotlar, Tapınakçılar, Araplar, Romalılar…

Köyün sokakları otomobille ulaşım için oldukça dik ve tehlikeli. Ancak yerel insanlar bu duruma alışmış. Geçen yüzyılda, Monsanto sakinleri arabalar ve otobüsler tarafından daha kolay erişim yollarına yakın yerleri tercih etmeye başlamış. 20 yıl öncesine kadar Monsanto’nun dik yamaçlarında yaşayanlar çiftçilerdi ve ulaşım için eşekleri kullanılırlarmış.

Monsanto’nun dar sokaklarında hayvancılık için oyulmuş birçok barınaklar da bulunuyor. Geçimini hayvancılıkla sağlayan birçok köylüyü köyün meydanında koyun ve keçilerini otlatırken görebilirsiniz.

Efsaneye göre bir hayvanın Monsanto’nun istiladan kurtarılmasına yardım ettiği yönünde hikâye bile var.

Ayrıca burada yaşayan birçok yaşlı kadın hâlâ paganizmden ilham alan ‘marafona’ denilen yüzsüz bebekleri yapıp satıyor. Marafonas, tahta çubukların hac şeklinde yapıştırılıp renkli geleneksel kıyafetlerle sarılması sonucu oluşturuluyor.

Yüzsüz bebeklerin koruyucu güçlere sahip olduğu ve doğurganlık kültürüyle ilişkili olduğuna inanılıyor. Her yıl mayıs ayında gerçekleşen geleneksel ‘Festa da Divina Santa Cruz de Monsanto’ günü kadınlar Monsanto’nun terk edilen tepelerine bu bebekleri getiriyor. Şarkı söylüyor, dans ediyor ve doğurganlık için dua ederek tören sona eriyor.

Portekiz’in 12 resmi tarihi köylerinden biri ilan edilen Monsanto’da yaşayanların birkaçı evlerini restoranlara ve kafelere dönüştürmeye başlamış.

Köyü ziyarete gelen birçok turisti buralarda ağırlayarak turizm açısından bir adım atıyor hem de ülkenin tarihini yaşatmaya çalışıyorlar.

Köy, granit büyük kayaların içindeki evleri ve sarp yamaçları ile maceraperestleri bekliyorlar.