GeriSeyahat Antakya’nın gizli hazinesi: St. Simeon Manastırı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Antakya’nın gizli hazinesi: St. Simeon Manastırı

Antakya’nın gizli hazinesi: St. Simeon Manastırı

Önümüzdeki hafta Hürriyet olarak Hatay’ın zenginliklerini keşfe gidiyoruz. 400 çeşit özgün yemeklerinden tarihsel ve kültürel zenginliklerine kadar uzun uzun anlatacağız Doğu’nun başkentini. Ancak önce kendi keşfimi, sütun üzerinde inzivaya çekilen Antakya'daki Aziz Simeon Manastırı'nı anlatmak istiyorum.

Yolunuz Antakya’ya düştüğünde mutlaka görmeniz gereken yerlerin listesi uzun. Dünyanın ikinci büyük mozaik koleksiyonuna sahip, yeni açılan Hatay Arkeoloji Müzesi, Habib-i Neccar Camii, bakırdan kırma zeytine kadar geniş bir ürün yelpazesiyle efsane Uzun Çarşı, kayalara oyulmuş Saint Pierre Kilisesi ilk akla gelenler...

Bu şehre yolculuklarımda kaldığım butik otel Savon’un olduğu, geceleri meşalelerle aydınlanan dünyanın ilk caddesi Herod Caddesi, şimdiki adıyla Kurtuluş Caddesi de mutlaka listeye eklenmeli.

Erkek berber dükkânlarının bolluğuyla şaşırtan Kurtuluş Caddesi’ndeki bakımsız evlerin çoğu mücevher kadar kıymetli. Aslında Antakya’nın yeraltı yer- üstünden de zengin. Zira antikçağlarda ordudan ayrılarak ticarete atılan zengin Romalı komutanların lüks villalar inşa ettiği Antakya müthiş şaşaalı bir dönem yaşamış. İşte o zenginliklerin kalıntıları Antakya’daki her mahallenin altında. “Hangi binanın temelini kazarsanız kazın mutlaka bir şey çıkar” der Antakyalılar. Mesela dünyanın ikinci müze oteli diye tanıtılan Antakya Hilton, inşaat sırasında ortaya çıkartılan eşsiz mozaikler de dahil her türlü kalıntılar nedeniyle giriş katında müze olarak hizmet verecek.

Saint Simeon Stylites

Antakya’nın gizli hazinesi: St. Simeon Manastırı

St. Simeon Manastırı’na nasıl gidilir?

Antakya’dan çıkıp Samandağ yoluna giriliyor ve yaklaşık 16 km sonra soldan Aknehir Mahallesi’ne bağlı sapaktan sapılıyor. Rüzgâr türbinlerinin olduğu yol izlenerek manastıra varılıyor. Antakya’dan yaklaşık yarım saat sürüyor.

Antakya’nın gizli hazinesi: St. Simeon Manastırı

Stilitler Tarikatı

Antakya aslında gözlerden ırak, turistlerin pek nadiren uğradıkları gizli bir hazineye sahip: St. Simeon Manastırı. Manastır, Antakya’ya 16 kilometre uzaklıktaki Samandağ’da, Aknehir beldesinde ve denizden 479 metre yükseklikte bir tepe üzerinde. Geçenlerde TÜSİAD ile birlikte yaptığım son Antakya gezisi sırasında görme fırsatını bulduğum Aziz Simeon Manastırı ilginç, az bilinen bir tarikata, ‘Stilitler Tarikatı’na da ev sahipliği yapmış.

Arkeoloji ve Sanat Yayınları’nın kurucusu ve editörü arkeolog Nezih Başgelen ve Antakyalı arkeolog-rehber Burçak Altunay’ın paylaştıkları bilgilere göre, Stilitler Tarikatı’nın kurucularından olan Aziz Simeon’un hikâyesi şöyle:

“MS 521 Antakya doğumlu Simeon, depremde kimsesiz kalınca kendisiyle aynı adı taşıyan Halep’te ünlü bir keşişin yanına gidiyor. Tarihte Yaşlı Simeon diye bilinen keşişin yanında dini eğitim alıyor. Genç Simeon Antakya’ya döndüğünde Samandağ’daki bu tepeye çıkıyor ve kendisini tamamiyle Hıristiyanlığa adıyor. Müritleriyle birlikte manastırı inşa ediyor ve Yaşlı Simeon gibi Tanrı’ya daha yakın olmak üzere bir sütunun üzerinde yaşamaya başlıyor. 

Antakya’nın gizli hazinesi: St. Simeon Manastırı

Bu noktada Burçak Altunay’ın söyledikleri önemli: “Stilitler Tarikatı mensupları inzivaya çekilmek istediklerinde bir sütun inşa edip onun üzerinde yaşamaya başlıyorlar. Genellikle Hıristiyanlıkta inzivaya çekilen din adamları bir mağarada ya da bir manastırın içinde bir oyukta tek başlarına yaşarlar. Çile çekerler. Bu tarikata inanmış olanların farklı yönleri, mağara ya da oyuk değil sütunun üzerinde tek başlarına yaşamayı seçmiş olmaları.”

Bir buçuk metre eninde, 10 metre yüksekliğindeki bu sütuna tırmanmak için taş bir merdiven kullanılırmış ki merdivenin kalıntıları günümüze kadar gelmiş. Erken Hıristiyanlık döneminde çeşitli mucizeler gerçekleştirdiği söylenen Genç Simeon nedeniyle üç kiliseyi barındıran manastır kompleksi bölgenin önemli bir hac merkezi olmuş. Aziz Simeon’un yemeğini yediği, uyuduğu, kısaca tüm ömrünü geçirdiği sütunun kalıntılarını günümüzde görmek mümkün.

KALINTILAR RÜZGAR GÜLLERİYLE İÇ İÇE

Aziz Simeon Manastırı’nın kalıntıları arasında örme şeklinde harika sütun başlıkları, üzerinde haç işaretleri olan duvar taşları, üzerleri toprakla örtülmüş mozaikler, su sarnıçları var. Yüzyıllara meydan okumuş bu çok değerli kalıntıların beş yüz metre ötesinde ise inanılmaz bir manzara karşınızda: Rüzgârgülleri. Manastır kalıntılarında çektiğiniz her fotoğraf karesine giriyorlar. Sözü bu fantastik görüntüyle ilgili bir makale yazmış olan Nezih Başgelen’e bırakıyorum: “Samandağ’da çok daha uygun alanlar dururken, Doğu Akdeniz’in tarihi ve turizmi için çok önemli bir manastır kompleksinin tepesine rüzgâr türbinleri dikme hoyratlığını anlamak mümkün değil.” 

False