Serdar Turgut: Hürriyet yönetimine mektup

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Mektup No: 2116

Dağıtım: Hürriyet'in bütün bilinen ve bugüne kadar gizli kalmış ama var oldukları yolunda rivayetler bulunan üst düzey yöneticilerinin tümüne.

Gönderen: Serdar Turgut: köşe yazarı (part-time), bordro mahkûmu (full time), koca (full-time), entelektüel (part part-time)

***

Sayın üst yöneticiler,

Sizlere kısa bir süre için veda etmek zorundayım.

Şimdi aranızda ‘‘Keşke uzun süre için veda etseydi’’ diyenler olduğunu biliyorum.

Onları bile affediyorum çünkü çok heyecanlıyım.

Yıllardan beri özlediğim bir şeyi gerçekleştirme fırsatını yakaladım.

Nostaljiyle yanıp tutuştuğum günler artık geride kalacak.

Özlediğim, bunca yıl heyecanla beklediğim, bazı geceler ağlayarak andığım o güzel hisleri tekrar tatma aşamasında olduğumdan herkes, hatta Hürriyet üst yönetimi dahi gözüme iyi gözüküyor bu aralar.

***

Pakistan'a gidiyorum.

Bu ülkenin ve Hindistan'ın dünyada var olma nedenlerini hiçbir zaman anlamadığımı bilenleriniz bu kararımı şaşkınlıkla karşılamışlardır, eminim.

Ama darbe ortamında yaşamayı özledim ve anladığım kadarıyla, bir güzel sürpriz olmazsa Türkiye'de yakın zamanda kimsenin benim bu özlemimi gidermeye niyeti katiyen yok.

10 yılda bir olur merak etme dediler, 19 yıl oldu hálá daha tık yok ortada.

Anladığım kadarıyla son darbeciler ortalığı bayağı esaslı bir şekilde düzenlemiş.

***

Nostaljim son zamanlarda öylesine arttı ki kamyon sesi duysam pencereye fırlayıp acaba beni almaya mı geldiler diye umutla bakıyorum.

Geçen gün caddeden TIR geçti, tank sandım, öylesine bir dönmüşüm ki belimi sakatladım.

Omurgamda L4-L5 diski arasında hafif kayma olmuş.

Baktım doktor gülüyor. Niye gülüyorsun dedim.

Meğer bu L4-L5 arası cinsel organa giden sinirleri de olumsuz etkileyebilirmiş.

Bu kez de gülme sırası bana geldi.

L4-L5 diski arasında sakatlığı olduğunu bana anlatmış olan arkadaşlarımın adını hatırladım hemen.

Bu isimler bende saklı, gerekirse bunları daha sonra halka teşhir edeceğim.

Yani düşünsenize, tank göreceğim diye heyecandan az daha onlar gibi penisimden olacaktım, inanılacak gibi değil ya.

***

Yıllardır ilk iş olarak radyoyu açıp, kahramanlık türküleri arıyorum.

Arada bir çalıyorlar da ama bu bizim milletin rutin kahramanlık türküleriymiş, askeri değilmiş..

Hep hayal kırıklığı, hep hayal kırıklığı.

Geçen gece bir televizyon kanalını açtım.

Askerler hoplayıp zıplıyorlar. Marşlar çalınıyor.

Arka plandaki ses askerlerin ne kadar da mükemmel olduklarını anlatıyor. Zıplamaya başladım yerimde el çırparak.

Lanet olsun, yine hayal kırıklığına uğradım.

Meğer bu program o kanalın hafta içi normal bir gece için uygun gördüğü rutin prime-time programmış.

Bunu izlerken şunu düşündüm: Etraf süt liman olduğu bir gecede bu programı yayınlayan bir kanal acaba darbe olduğu gece ne yayınlayacak?

Darbe olduğu gece bu kanalda ciddi bir program sıkıntısı krizi yaşanacağına eminim.

***

Anlayacağınız darbe özlemimi bu ülkede en azından kısa vadede gidermem mümkün değil.

Hasret de o kadar arttı ki ilk darbe yapılacak ülkeye gidip, kısa süre için de olsa havayı doya doya içime çekmeye karar vermiştim.

Tercihim ya Amerika ya da en kötü ihtimalle İngiltere'de darbe olmasıydı gayet tabii...

Şans bu ya, Pakistan bu işi yaptı.

Zaten darbe de hep abuklukların bol olduğu ülkelerde olur, şöyle düzgün bir yerde katiyen olmaz.

Üstelik Pakistan'da Ufuk Güldemir'in Star televizyonunda müdürken bana karşı provoke ettiği ve beni öldüreceklerini bu kanalın ana haber bülteninde millete açıklamış olan Pakistanlı tim de var (yemin ediyorum bu oldu).

Ama olsun. Ben bütün ırkçı hislerimi, bu ülkeye adımımı atmama yolunda almış olduğum kesin kararı çiğneyerek, sırf darbe özlemim giderilsin diye bizim yöneticilerin nedense ‘kardeş’ olarak ilan ettikleri bu ülkeye gidiyorum.

Sayın yöneticiler.

Ben yokken kendinize iyi bakın. Hepinize acı curry sosu hediye getireceğim, bunu da unutmayın.

HÜRRİYET FOREVER

Serdar Turgut



Yazarın Tüm Yazıları