Serdar Turgut: Chauncey'in evinden notlar

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Yeni Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer veya yaygın olarak bilinen adıyla Chauncey Gardiner yakında yeni evine yerleşecek.

Taşınma hazırlıkları son aşamasına geldi.

Gerçi Ahmet Bey ‘‘Ne gerek var canım bir şirketle anlaşmaya, bizim oğlanın ehliyeti var, Samanpazarı'ndan bir kamyon kiralarız, kendimiz taşıyıveririz eşyaları’’ dediyse de MGK Genel Sekreterliği'nden gelen bir mesajda, böyle bir girişimin Türkiye'nin dış imajını bir daha kurtarılamayacak derecede sarsacağına dikkat çekilerek, buna hoş bakılmayacağı söylendi.

Böylece gerçekten tuhaf bir durumun daha yaşanması da devlet kademelerince engellendi.

Chauncey, yeni taşınacağı kaç rakımlı olduğu şu anda pek de bilinemeyen köşkünde oturmaya hazırlanırken, evde geçerli olacak bir takım kuralların da listesini yaptı.

Benim bırakın derin devleti, yüzeysel devletle bile fazla alakam yok ama ne gariptir ki bu gizli kurallar listesi bana sızdırıldı.

Ben de görev bilinci her zaman yerinde olan, bu vatan için her an ölmeye bile hazır olan her gazetecinin yapacağını yapıyorum ve Chauncey'in köşkünde geçerli olacak kuralları açıklıyorum.

* * *

Chauncey'den duyuru:

1- Devir teslim töreninden sonra Sayın Cumhurbaşkanı hiçbir dış konuşmasını direkt hattan yapmayacaktır. Dahası bütün telefonlar ödemeli olarak açılacaktır. Bu kurala telefon açılması gerekebilecek ABD, Fransa, Almanya ve diğer ve saire ülkelerin başkanları da dahildir. Örneğin diyelim Beyaz Saray aranacak. Sekreter hanım kızımız (İngilizce biliyor olmasında yarar var. Gerçi bu bir de ona dil tazminatı ödeyeceğimiz anlamına geliyor ama ne yapalım devlet kaynaklarını bu konuda biraz zorlayacağız. Özür diliyorum) telefonu açacak ve fazla yazmaması için sadece ‘‘Türkiye'den ödemeli arıyoruz kabul ediyor musunuz?’’ diyecektir. Bunun alternatifi de Beyaz Saray'daki sekreter telefonu kaldırır kaldırmaz sadece ‘‘Beni ara acilen’’ deyip telefonu kapatmak olabilir. Dışişleri bakanımızın gündemindeki ilk mesele de ABD ile aramızdaki kırmızı telefon hattının acilen 800'lü bir hatta çevrilmesi olmalıdır,

* * *

2- Çankaya günün birçok saatinde boş durmaktadır. Dolayısıyla bundan böyle Çankaya'ya gelecek heyetlerden ‘ayakbastı parası’ alınacaktır. Ayakbastı paraları benim genel demokratik karakterime uygun olarak belirlenecektir. Örneğin TÜSİAD üyelerinden alınan ayakbastı parası, Şebinkarahisar Birleşme ve Dayanışma Derneği üyelerinden alınacak paranın yüz (100) misli olacaktır. Ayakbastı parası uygulamasına Türkiye'ye gönderilen yeni büyükelçiler de dahil edilecektir. Bunlar güven mektuplarını vermeye geldiklerinde, yine benim demokratik karakterime uygun şekilde ülkeye göre belirlenmiş bir miktar parayı kapıda ödeyecektir. Ayakbastı parasını ödemeyen büyükelçilerin akredite edilmesi refüze edilecektir. Yabancı konuklardan paralar ya dolar ya mark olarak alınacaktır. Böylece memleketimize dövüz kazandırılacak ve Köşk de kendi kendini finanse eder hale gelecektir.

* * *

3- Ankara sokakları mesai saatinde genelde boştur. Bu da bana yeni bir tasarruf metodu geliştirmek için iyi akıl verdi. Bundan böyle devletin çeşitli kurumları arasında haberleşmeler ve gizli evrak gönderilmeleri arabayla yapılmayacaktır. Makam araçları da artık araba olmayacaktır. Devletin yeni taşıt hiyerarşisi aşağıdaki gibi yeniden düzenlenmiştir.

A- Çek çek arabaları: Cumhurbaşkanları, başbakan, bakanlar, genelkurmay başkanı, kuvvet komutanları. Benim çek çek arabam duble büyüklükte olacak ve tek kişi tarafından değil iki kişi tarafından çekilecektir.

B- Bisiklet: Üst düzey bütün bürokratlar

C- Paten: ve saire.

(Önemli not: Şehirlerarası seyahatler de bundan böyle yasaktır. İlla da yasaklanamayacak olan seyahatler ise dört çarpı 100 bayrak yarışı esasına göre yapılacaktır. Her 10 kilometrede çek çek arabasını yeni bir çekici hızla devralacak ve üst düzey yetkiliyi gideceği yere kadar götürecektir.

* * *

4- Artık pazara gidemeyeceğimizi söylüyorlar. BU OLAMAZ! Benim imajıma aykırı pazara gidememek. Halk bunu bizden bekliyor. Güvenlik meselelerini de sonunda nihayet anladım. Bu nedenle her çarşamba günü Köşk'ün bahçesinde bir pazar kurulacak. Buraya figüran olarak halktan kesimler serpiştirilecek. Satıcılar, ‘Patateisss, suğaaaaan’ diye bağırmaya eğitilmiş MİT ajanlarından oluşacak. Ve her çarşamba karımla ben bu çarşamba pazarından alışverişimizi yapacağız. (Önemli not: Akşam saatlerine doğru elde kalan mal halka Köşk dışında bedava dağıtılsın!)

* * *

Bu gece saat 21.05'te NTV'de Deniz Gökçe, Asaf Savaş Akad, Mahfi Eğilmez'in yaptıkları ekonomi tartışma programına ben de katılacağım. Güzel bir fikir alışverişi olacağını tahmin ediyorum.

Yazarın Tüm Yazıları