Senar o kadar huysuzdu ki ama haksız da sayılmaz

Salı gecesi Çırağan’da atv’nin gecesi, Reina’da NTV’nin basketbol kutlaması var.

Ama bir yanda da Müzeyyen Senar var.

Üstelik sahneye son kez çıkıyor.

Daha doğrusu biz öyle zannediyorduk, meğer değilmiş.

Senar’ın başlığa taşıdığım huysuzluğu da buradan geliyor zaten.

Kulüp Rakı’nın organize ettiği konser öncesinde, kulisten ilk haber geldi; "Müzeyyen Hanım çok sinirli" diye... Zaten sahneye çıkışı da öyle oldu.

Siyah üstüne beyaz puantiyeli, sırt dekolteli elbisesiyle geldiği sahnede ilk sözü, "Bu beni arkamdan vurdu, sırtımdan hançerledi" oldu...

Kastettiği, sahnede tam arkasında duran orkestra şefi, 50’inci sanat yılını geride bırakan kanun sanatçısı Coşkun Erdem.

Erdem, aynı zamanda Gönül Yazar’ın eski eşlerinden biridir.

"Bu adam bir işe yaramaz" diyecek kadar sert konuştu Müzeyyen Senar...

Meğer Müzeyyen Hanım, gece için bilet satıldığını bilmiyormuş, kızgınlığı ona.

Adam başı 200 küsur lira alınmış, Senar ise bu konsere parasız çıkmış.

Önce Kulüp Rakı’nın daveti olarak planlanan geceye daha sonra Coşkun Erdem’in önayak olmasıyla biletli seyirci de alınmış.

Halkla ilişkiler şirketi ise tüm bu gelişmelerden Müzeyyen Hanım’ın haberdar olduğunu söylüyor.

Bir de üzerine jübile tartışması çıktı.

Senar duyurulanın aksine, "Bu gece sahnelere veda etmediğini" söyledi hem kameralara hem de sahneden seyircilere...

Gece boyunca bu dedikodular, tartışmalar sürekli konuşuldu.

Sadece Senar’dan fırça yiyen Coşkun Erdem de değildi gecede.

Adnan Şenses’e, "Bodrum’a geldin bana uğramadın" diye kızdı, "Şarkıyı bağırmadan söyle" diye uyarıda bulundu.

Konser başladıktan sonra gelen Bülent Ersoy’u ise resmen azarladı.

"Geç gelme hakkını sana kim veriyor. Ben Müzeyyen Senar’ım sen Bülent Ersoy’sun, neden böyle yapıyorsun" diye kızdı.

Sahnede 88 yaşında bir dev olunca kimse de sesini çıkaramıyor tabii...

Senar’ın huysuzluğu konser ilerledikçe kayboldu, gülen, eğlenen, sahnede rakı içen, dalgasını geçen, çok neşeli biri çıktı ortaya...

Muhteşem bir konser verdi, konuk sanatçılarla düet yaptı.

O yaşında 1.5 saat sahnede kaldı, "ölene kadar da sahnede olacağım" dedi.

Bu konserin jübile olmamasına kim ne diyebilir ki, "ömrüne bereket"ten başka...

Rakı nasıl içilir...

88 yaşındaki Müzeyyen Senar, iki küçük kadehi fondip yaptı sahnede...

Kulüp Rakı gibi sert bir içki olmasına rağmen.

Baş parmağı içine girecek şekilde bardağı tutan Senar, kadehi bir sağ tarafa fırlatıyormuş gibi çevirdi, bir sol tarafa...

Sonra bir dikişte içti!

Burada marifet bardak ters dönmesine rağmen rakıyı dökmemek!

Senar ilkinde biraz döktü ama ikincisinde hareketi kusursuz tamamladı.

Bülent Ersoy’un sahnede rakı içmesinden falan çok daha karizmatik bir stil.

Sahnenin iki masa gerisinde oturan bir başka kadın, ABD İstabul Başkonsolosu Deborah K. Jones ise o sırada küçük yudumlar alıyordu rakı kadehinden.

Mey İçki CEO’su Galip Yorgancıoğlu ve Leyla Umar’la yan yana oturan Jones, Senar’ın bu hareketini ilgiyle izledi. "Demek rakı böyle de içiliyormuş" diye düşünmüş olmalı...

Yolları bitirmek için belediyenin 10 günü var!

Akıl alır gibi değil, İstanbul’da trafik özellikle son bir haftada çıldırtıcı hale döndü.

Yaz boyunca devam eden çalışmaların eylül başı itibariyle bitmesini beklerken, ne yazık ki tam tersi oldu, kazılan yolların, kavşakların sayısı arttı.

Ana yollardaki asfaltlama çalışmaları hálá bitmedi, Edirnekapı tüneli gibi kilit bir noktada aylardır süren inşaat sonuçlandırılamadı.

Güneşli’de geçen hafta iki önemli kavşak birden tıkalıydı.

Nereye gitseniz, hangi yola sapsanız trafik var.

Yollarda kilometrelerce kuyruklar oluşuyor.

Üstelik bu hafta sonu itibariyle son tatilciler de şehre dönecek.

18 Eylül Pazartesi günü de okullar açılıyor.

Yani belediyenin çalışmaları bitirmek için sadece 10 günü var.

Ve benim hiç umudum yok!

Burcu Esmersoy dizide oynasın

Başlıktaki öneride ciddiyim.Çünkü sadece "güzel bir spor spikeri" olarak Burcu Esmersoy’la yapılan röportajlardan çok sıkıldım.

Bütün röportajlar ve haberler aynı ama gazeteciler hálá Burcu Esmersoy’la röportaj yapıyorlar.

(Sonuncusunu dün bizde Ayşe Arman yaptı).

Artık Burcu’nun ne zaman evleneceğini, tarihini, Massimo’ya aşkını, spora tutkusunu, futbol hakkındaki görüşlerini, ekrandaki gafları hakkında söyleyeceklerini ezbere biliyorum.

Üstelik Burcu’da "skandal, ihanet, yeni aşk, aldatma" gibi yeni haber de yok!

Bu nedenle Burcu Esmersoy dizide oynasın.

En azından biraz da rolünü, oyunculuğa nasıl baktığını, sinemayı düşünüp düşünmediğini anlatır...

Biz de röportajlarında aynı şeyleri okumaktan kurtuluruz.

Şaka yapmıyorum, ben dizi yapımcısı olsam mutlaka teklif ederdim.

Kaldı ki oyunculuğu çok da iyi yapacağını düşünüyorum.
Yazarın Tüm Yazıları