Selanik'ten Koç’a yanıt

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Yunanistan, Apo'ya yardım ve yataklık ederken suçüstü yakalandı. Türk toplumunun her kesiminden olduğu gibi işadamlarından da tepki gördü.

Türk-Yunan İş Konseyi Başkanı Rahmi Koç istifa etti. Konsey’in çalışmaları askıya alındı. TÜSİAD, Avrupa patronlar kulübüne başvurdu, Avrupa Birliği üyeleri nezdinde girişimlere başladı...

Acaba Türk iş dünyası bu girişimlerinden sonuç aldı mı?

Merak ettik, araştırdık. Tek bir yanıt gelmiş, ona da yanıt denilirse...

Hatırlarsınız TÜSİAD üyesi ünlü işadamları, iki yıl önce Yunanlı meslekdaşlarının davetlisi olarak Selanik'te bir toplantıya katıldılar. Daha doğrusu toplantının yapılacağı salonu basan fanatik göstericilerin tacizi nedeniyle salonda mahsur kaldılar...

İşte o toplantının ev sahibi Kuzey Yunanistan Sanayicileri Federasyonu, Rahmi Koç'a önceki gün bir yanıt yolladı...

Yanıtta, Türk-Yunan İş Konseyi'nin askıya alındığını basından takip ettikleri vurgulandı. Ardından, ‘‘Herhalde siz bu kararı hükümetinizin baskısı ile verdiniz, ama bakın biz bu işe hükümetimizi karıştırmıyoruz’’ gibi garip bir mantık kullanıldı.

Zaten Türk iş dünyası asıl tepkiyi, 15'i Avrupa Birliği üyesi ülke, toplam 30 merkezde yaptığı girişimlerden almayı bekliyor. 25 Şubat tarihli ve TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğlu imzalı mektuplarda, Türkiye'nin teröre karşı verdiği mücadele ve Yunanistan'ın tutumu anlatıldı. Atina'nın Avrupa'nın Türkiye'ye mali yardımına koyduğu vetonun kaldırılmasını istendi. Türkiye bu kez haklı davasını dünyaya-Selanik hariç-anlatmakta fazla güçlük çekmeyeceğe benziyor.

İstanbul'a uzanan el kimin?

İşadamı Adnan Polat'ın hoş fotoğrafları İstanbul'da bilbordları süslüyor. Aynı fotoğraf ve mesajlar gazetelerdeki ilanlarda da dikkatinizi çekmiştir.

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Adnan Polat'ın seçim kampanyasının ilk ürünleri bunlar.

İlk karede güzel bir erkek eli var. Merhaba demek tokalaşmak için uzanmış. ‘‘İstanbul'a sahip çıkalım! Var mısın?’’ sloganıyla. İkinci karede Adnan Polat görünüyor. Ve burada ‘‘İstanbul'un çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Kararlılıkla, cesaretle, birlikte. İstanbul'a sahip çıkmanın zamanı geldi. Çözüme ortak olmaya var mısın?’’ cümleleri yer alıyor.

Doğal olarak resimdeki elin Adnan Polat'ın olduğu düşünülüyor. Ceket aynı, gömlek aynı... Fakat o güzel el Polat'ın eli değil...

Adnan Polat ve CHP'li ilçe belediye başkan adaylarının seçim kampanyasını DDF (Hayal Dizaynı Makinesi) adlı organizasyon firmasının yeni kurduğu reklam ajansı DDA yürütüyor. İngilizce isimli bu ajansın adını da Hayal Dizaynı Fabrikası olarak tercüme edebiliriz.

Neyse bu ajans ilgilileri, Polat Holding'de, Adnan Polat'la bazı çekimler yapıyorlar. Yukarıda sözünü ettiğim resimlere ilişkin. Fakat Adnan Polat'ın eli estetik durmuyor resimlerde. Kampanyanın da bir an önce başlaması lazım. Ne yapsınlar, hemen çözümü buluyorlar.

DDA'nın ortaklarından Armağan Bey'in elleri çok güzel. Hemen bir manikürcü çağırıyorlar. El bakımı yapılıyor, Polat'ın ceketi ve gömleği giydiriliyor... Ve çekim yapılıyor. İstanbul'a Adnan Polat'ın uzanan eliymiş gibi iş tamamlanıyor...

Yeni siyasetçi Polat, ‘‘Seçim kazanmak maç kazanmaktan daha kolay’’ diye bir açıdan kolay, bir anlamda iddialı laflar ediyor. Polat, seçimi kazanabilir mi bilemiyorum. Tahmin yürütemiyorum. Ama kazansa da kaybetse de ellerinin hep doğruya, hayırlı işlere uzanmasını diliyorum.

Allahtan bütçe yok

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Erkut Yücaoğlu Türkiye ekonomisinde yaklaşık birbuçuk yıldır uygulanan istikrar paketinin kaderini ilginç bir anekdotla yorumladı... Anlattığına göre, artık DSP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan Maliye eski Bakanı Zekeriya Temizel'e, ‘‘Bütçe yasanız çıkmadı, işiniz zor’’ deyince ilginç bir yanıt aldı. Temizel kahkahayı basarak, ‘‘Aman Erkut Bey, çok daha iyi’’ dedi ve ekledi:

‘‘Aksi halde bütçemiz olsa, herkes seçim öncesinde para için kuyruğa girerdi. Bütçe yok, para yok, seçim ekonomisi yok... Siz sağ, ben selamet.’’

Zekeriya Bey fazla haksız sayılmaz, öyle değil mi?

Bankaya değil gruba istifa

Yapı Kredi'den sürpriz bir şekilde ayrılan Burhan Karaçam istifasıyla ilgili yorumlardan özenle kaçınıyor. Ama, yakın çevresine anlattıkları kulağımıza gelmiyor değil... Öncelikle istifanın ‘‘Kesinlikle bankayla hiçbir alakası yok.’’ Yakın çevresi bakın ne yorum yapıyor:

‘‘Karaçam'ın ikinci şapkası biliyorsunuz Çukurova Holding Yönetim Kurulu İcra Komitesi üyeliğiydi... 1992 yılından itibaren bu iki görevi birlikte götürdü. Ancak grupla ilgili yeni stratejiler ve örgütlenme modelleri hakkında fikir birliği sağlanamadı. Geçen yıldan itibaren gelişen bu süreçte, katılmadığı bir ortamda kalması prensiplerine aykırıydı.’’

Peki Burhan Bey şimdi ne yapacak?

Yakın çevresine, ‘‘Başka bir işteyken alternatif aramak ve yaratmak ahlaki değerlerime zaten sığmazdı’’ diyor. Görev devir teslimini hızla yapacağını, ay sonunda tamamen ayrılacağını anlatıyor. Bir süre özel işleriyle ilgilenip, dinlenmeyi planlıyor.

İşin bu noktaya gelmiş olmasından elbette üzgün. Çünkü Yapı Kredi'yi büyüten sürecin önemli bir parçasıdı. Duygusal bağı vardı. Bankayı dünya ölçeğinde örnek kurum haline getirdi...



Yazarın Tüm Yazıları