Sedat Ergin: Cumhurbaşkanı'nda aranan 10 vasıf

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

TÜRKİYE'nin gündemindeki birinci konu, ülkenin en prestijli makamı olan cumhurbaşkanlığına gelecek olan yeni ‘‘Zat-ı Devletleri’’nin kim olacağı sorusudur.

Bugün için bu sorunun yanıtını kimsenin bildiğini zannetmiyoruz. Ama bu şahsın ne gibi vasıflara sahip olması gerektiği konusundaki beklentileri ortaya koymak güç değildir.

Aranan vasıflar şöyle özetlenebilir:

SAYGIN: Her şeyden önce koltuğunu dolduracak, bu yüce makamın hakkını verecek biri olmalıdır. Bir başka deyişle, saygınlığı ile temayüz eden, toplum üzerinde moral ağırlık icra edebilen ve tarafsız davranabileceği hususunda mutlak güven telkin eden kuvvetli bir şahsiyet...

CUMHURİYETÇİ: Onuncu cumhurbaşkanı, Türkiye'nin ulusal birliğini titizlikle koruyacak, cumhuriyetin temel ilke ve değerlerine kalben inanmış, demokrasiyi ileri götürme taahhüdü olan, Anayasa'nın değiştirilemez hükmü ‘‘demokratik, laik, sosyal hukuk devleti’’ tanımını özümsemiş bir vatandaş olmalıdır. Siyasette tarafsız, ama cumhuriyetten yana taraf biri...

TECRÜBELİ: Çankaya Köşkü, staj yeri değildir. Bu görevi devralacak şahsın, devlet idaresini brifing alarak ya da ‘hata yap-kavra’ yöntemiyle öğrenmek gibi bir lüksü yoktur. Cumhurbaşkanının bu makama en kısa zamanda uyum sağlayabilecek derecede tecrübe ve birikime sahip olması şarttır.

ÇARKI DÖNDÜRECEK: Türkiye'nin köhne bürokratik yapısının büyük ölçüde tıkandığı, devlet çarkının zorlukla döndüğü herkesin malumudur. Cumhurbaşkanı, bu çarkın dönmesini gözleyecek, tıkandığı noktalarda sistemin çalıştırılabilmesi için telkinlerini hükümetten esirgemeyecektir.

SİVİL: Yeni cumhurbaşkanı, sivil bir isim olmalıdır. Türk demokrasisinin geldiği aşamada yeniden asker kökenli bir cumhurbaşkanının ortaya çıkması, demokrasinin evrimine ters düşer.

DENGECİ: Türkiye'de rejimin işleyişi, hassas dengeler üzerinde yürümektedir. Yeni cumhurbaşkanı, rejimin bu dengelerini gözetecek, ordu ile sivil otorite arasında başgöstermesi muhtemel görüş ayrılıkları söz konusu olduğunda, dengeleyici bir işlev üstlenebilecek dirayette olmalıdır.

MESAJCI: Cumhurbaşkanının topluma karşı önemli sorumlulukları vardır. Bunların başında siyasette bölünmüş olan Türk toplumunun ortak paydasını, konsensüsünü sağlam tutmak geliyor. Toplumun moralini yükseltecek, topluma yön duygusu aşılayacak bir liderlik yeteneğine sahip olmalıdır. Bunun önemli bir koşulu, toplumla iletişim kurma yeteneğidir.

BÜYÜK HEDEFLER: Türkiye, muazzam gelişme potansiyeli olan bir ülkedir. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin layık olduğu konumu elde edebilmesi için büyük hedefleri kamuoyunun önünde canlı tutacak, toplumu bu hedeflere taşıma iddiasına sahip bir şahsiyet olmalıdır.

DIŞ POLİTİKACI: Soğuk Savaş sonrası dönemde ortaya çıkan gelişmeler Türkiye'yi uluslararası alanda büyük sınavlarla karşı karşıya bırakmıştır. Hükümetin iç gündem üzerindeki meşguliyeti dış politikada önemli boşluklar yaratmaktadır. Cumhurbaşkanı, dış politika dosyalarına hákim, müzakereciliği bilen, yabancı dile hákim biri olmalıdır.

VE ŞAİBESİZ: Olmazsa olmaz bir koşul daha var: Onuncu cumhurbaşkanı, Türkiye'nin temiz toplum özlemine karşılık verecek biri olmalıdır: Şaibesiz, yolsuzluğa karışmamış, namuslu, dürüst...

TBMM'ye düşen, şimdi bu hayati makama yukarıdaki vasıflarda bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını bulmak olmalıdır.

Yazarın Tüm Yazıları