Sedat Ergin: Çiller: Kongreyi ufku olan kazanır

Sedat ERGİN

‘‘1994 yılında PTT'nin T'si 40 milyar dolar ediyordu. Biz bu parayı getirecektik. Getirebilseydik, bugün ne enflasyon kalırdı, ne de dış borç. İçim bu konuda hálá acır’’ diye söze giriyor DYP Lideri Tansu Çiller ve ekliyor:

‘‘O zamanki sol anlayış bunu engelledi. ANAP da onlara uydu.’’

Çiller, ardından Başbakan Yardımcısı Hüsametin Özkan'la iki gün önce yaptığı görüşmenin içeriği hakkında bilgi veriyor:

‘‘Tahkime ilişkin Anayasa değişikliği taslağında bazı eksiklikler var. Bu eksiklikler giderilirse, tahkim için TBMM'de hükümete destek vereceğimizi kendisine söyledik.’’

Çiller, önümüzdeki kasım ayında yapılacak olan büyük kongre öncesinde kendisine karşı giderek güçlenen muhalefet hareketini nasıl değerlendiriyor?

DYP Lideri, bu soruyu yanıtlarken kullandığı sözcükleri özenle seçiyor; ayrıca, muhalifleriyle çatışmayı derinleştirici bir üslup kullanmamaya özen gösteriyor.

Bu arada, rakiplerinin dağınıklığına dikkat çekmekten de geri kalmıyor:

‘‘Büyük çoğunluğun genel başkan adayı olduğu anlaşılıyor...’’

Peki, muhaliflerinin kendisine dönük eleştirel çıkışlarını nasıl karşılıyor?

Çiller, ‘‘Ama sonra bana yalanlama yolluyorlar’’ karşılığını veriyor.

DYP Lideri, ‘‘Sayın Menteşe zaten açıklama yaptı. İsterseniz Meral Akşener'in açıklamasını da size göndereyim’’ diye ekliyor.

(Biraz sonra Akşener'in ‘‘DYP Genel Başkanı Tansu Çiller hakkında yalancı ve güvenilmez sözlerini sarf etmediğimi bildiririm’’ şeklindeki imzalı bir açıklaması fakstan düşüyor.)

Çiller, ardından rekabetin demokrasinin gereği olduğunu anlatıyor:

‘‘Rekabet tabii ki olacaktır. Onların bu hakkı mahfuzdur. Ancak millet şimdi bizden bir muhasebe yapmamızı bekliyor. Bizim eksiklerimiz, hatalarımız olabilir, ama özde Türkiye'nin önüne koyduğumuz ufuk doğrudur.’’

Şu sözleri de, ‘‘ufuk’’ kavramının kongre öncesinde Çiller'in en sık başvuracağı siyasi tema olacağını gösteriyor:

‘‘Kongreyi ikinci demokrasi platformu davası çerçevesine oturtacağız. Kongre bizim için Türkiye'nin ufkunu aşma isteğinin bir aracı olacaktır.’’

Çiller, bu noktada muhaliflerine şu mesajı veriyor:

‘‘Muhalefetin içe değil, dışa dönük yapılması gerekir. Türkiye'de hiçbir şey iyi gitmiyor. Türk-İş genel grevden söz ediyor. İnsanlar üç ay önce oy verdikleri bu hükümete güvenlerinin kalmadığını söylüyorlar. Türkiye'nin kuvvetli bir muhalefete ihtiyacı var.’’

Çiller, bu noktada medyanın da daha çok muhalefetin görüşlerini yansıttığını, basından beklediği yansızlığı bulamadığını sitemkár bir üslupla anlatıyor.

‘‘Kongreyi kim kazanır?’’

Çiller, şu yanıtıyla galiba kendisini tarif ediyor:

‘‘Delege doğru kararı verecektir. Kongre, kimin ufku Türkiye'yi 2000'li yıllara taşıyacaksa, onu seçecektir.’’