Savaş çıksa duyardık...

Bekir COŞKUN

Suriye Lideri Hafız Esad'ın soyadı ‘‘çöl aslanı’’ anlamına geliyor, ama onun lakabı daha çok ‘‘tilki’’dir...

O, eli kanlı bir diktatör...

Dünya Af Örgütü'nün rakamlarına göre, sadece kendisine muhalif Hamah ve Hıms kentlerinde öldürttüğü insan sayısı çocuk-kadın onbinin üzerinde... O iki kentin derelerinden aylarca kan aktığı anlatılır...

Şu sıralar hasta olduğu ve çişini tutamadığı için, Ortadoğu barışının içine etme olasılığı fazladır...

Kendisine seçtiği arkadaşa bakın:

Apo...

Tilkinin arkadaşı çakal olur...

*

Bize gelince:

Savaş tamtamları çalıyor...

Medyaya bakarsanız savaş çıktı sayılır.Uçaklarımız havadadır, namlulara kurşun sürülmüştür...

Ordumuzun Suriye'nin önce nerelerini vuracağının planlarını ise gazetelerin sayfa sekreteri ile televizyonlardaki grafiker arkadaşlarımız hazırlayıp yayınlıyorlar...

Kimi televizyonlar da, henüz patlamamış bombaların nasıl patladığını görüntüleyip yayınladılar...

Elazığlılar'ın Cumhurbaşkanı Demirel'e sekiz köşeli, kahramanlık simgesi ‘‘gakkoş’’ şapkası giydirmeleri tam bu sıralara denk geliyor...

Dünyanın ve özellikle bizim kamuoyunun savaş işini pek ciddiye almaması üzerine Gakkoş Süleyman Bey uyarmaktadır:

‘‘İş çok ciddi...’’

*

Sekiz köşe şapkaya karşın, çete suçlamaları gündemden düştü diye dörtköşe olan Başbakan Mesut Yılmaz'ın ise efe giysileri içinde Başbakanlığın merdivenlerinde zıplaya zıplaya oynama olasılığı vardır...

Benim ise kafam karışıktır...

Apo denilen eşkıya onbeş senedir Suriye'de... Orada oturarak bebekleri-kadınları-yoksul insanları öldürtüyordu...

Bizimkiler yeni mi gördüler?..

Bu arada hazır savaş çıkmışken, lafta Kürt parlamentosuna kucak açan İtalya'yı da vursak mı acaba?..

Pekiiiyy... Kuzey Irak'da Kürt devleti kurulması için belki de son adımları atan, geçen gün Washington'da Barzani ile Talabani'yi buluşturup Türkiye'yi asla takmayan ve dışlayan müttefikimiz ABD'ye ne yapmalı?..

Karışmış kafama asıl takılan ise şu:

Eğer bir ülkeyi yönetenler ‘‘Savaş çıkacak’’ diyorlarsa, dünya ve özellikle kendi kamuoyları onları ciddiye almıyorsa...

Ne dersiniz?..

Asıl sorun bu değil mi?..