Sarıgül mevsimi

THY’nin İstanbul-Adana uçağında, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve eşi Aylin Sarıgül’le birlikte bazı milletvekilleri de dahil olmak üzere 50’ye yakın partili vardı; ancak bunlardan bazıları da ‘ihraç’ edilmiş veya küskünlerdi.Uçakta Aylin Sarıgül’ün göğsünde altı oklu ipek bir CHP bayrağı vardı. ’Bu çok eski, annem verdi, şerefle taşıyorum’ dedi.Sarıgül, birçok siyasi danışmanla çalışıyor, bunlar kendisini Mersin’de izlediler. Yeni bir siyaset stili yaratıyormuş Sarıgül. Bunu felsefe okumuş siyaset bilimcisi Bünyamin Altunelli anlatırken, ‘Nasılsınız Nergis Hanımefendi derseniz Türk; ‘Nasılsın Nergis’ derseniz Fransız ve ‘Nergis Hanım nasılsınız?’ denilirse İngiliz stili olur’ dedi. Sarıgül, uçakta kendisini alkışlayan yolcuların nazik bir şekilde hatırlarını sorması ve konuşmasında Baykal’a dönük olarak ‘ya herrü, ya merrü’ demesi, Türk ve İngiliz stilini karma olarak ortaya koyuyormuş. Aylin Sarıgül de zarifliği ile Fransız stilini tamamlıyormuş üzerinde. Klasik CHP’li dışında bir meydanda kendisini dinleyenlerin söylediği gibi siyasette yeni bir ‘tomurcuk’ Sarıgül.SARIGÜL DE ŞAŞIRDISon yerel seçimlerde Metropol Miting Alanı’nda en büyük kalabalığı DEHAP sağlamış; Baykal’ın mitingini 30 bine yakın partili izlemiş. Sarıgül’ün mitingi de buna yakın, örneğin bu rakam 20-25 bin olarak değerlendirildi. Farklı iki polis kaynağına göre ise bu kalabalık 17 ile 35 bin arasında değişiyor. Mitingde bu kadar kalabalık beklemediklerini Mersin’e gelen CHP milletvekilleri açıkça itiraf ederken mutluydular bir yerde... Genel Merkez’in, Valiliğe gönderdiği uyarı yazısına karşın meydanda inadına Türk bayrakları ile CHP bayrakları sallandı durdu.Alanda, Adana, Mersin ve Hatay başta olmak üzere Güneydoğu ve İç Anadolu’dan çok sayıda partili gelmişti; aralarında belediye başkanı da vardı, il genel meclisi üyesi de, örgütlerde resmen görevli olan üyeler de. Bunlar arasında Urfa ve Mardin’den gelenlerin sayısı daha çoktu denilebilir. İzol aşireti imzalı destek pankartı çarpıcıydı. Ordu ve Giresun’dan (özellikle Fatsa) üç, Niğde’den iki otobüsle gelenlerin arasında hem gençler, hem de yüzleri yanık üreticiler vardı. TABAN GELİYORNiğdeli emekli öğretmen Ayhan Ağar, ‘Taban geliyor’ dedi bize.Sarıgül’ün, yarı okuyarak yarı irticalen yaptığı konuşmasının içeriği biraz Demirel variydi denilebilir. Çünkü emeklisinden üreticisine, sanayicisinden emeğiyle çalışanlara kadar herkese çözüm vaat etti, ‘Emeği en yüce değer sayacağız, adil paylaşacağız ve ülkeyi hep birlikte yücelteceğiz’ dedi. Bunun için de, ‘ekonominin ve siyasetin yeni kurallarını oluşturacağını ve bunun için kadrolarının hazır olduğunu’ söyledi.‘Ulusalcılık’ ağırlıklı olmak üzere yerellikten genel politikalara dönük vurgulamalarında özetle şu çerçeveyi çizdi:‘Sosyal devleti, hukuk devletini etkin kılarak, özgürlüğün, demokrasinin, örgütlü toplumun siyasetini yapacağım; en önemlisi siyasette, partide demokrasi ve adaleti egemen kılacağım.’Türkiye gezilerinde şimdiye kadar en büyük kalabalığı toplamış olan Sarıgül, parti içi engeller karşısında sorumluluğunun daha da arttığının özellikle altını çizdi.Baykal’a karşı tepki sloganlarına izin vermedi, Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek’in adını vermeden ‘Aman dikkat edin, aramızda ajanlar var’ diye konuştu. AKP iktidarını pek eleştirmezken bunun yerine Mersinli bir delegenin elinde taşıdığı, ‘Tayyip ile Baykal elele, Sosyal Demokrat oylar Sarıgül’e’ pankartı bu açığı kapatır gibiydi. Bir ara partililerin coşkusu karşısında şu sözler de ağzından çıkıverdi:TOHUM ATIYOR AMA...‘CHP, sultanların partisi olmayacak. Onun (Baykal) vakti saati var. Kaçtığı yere kadar kovalayacağım.’Bu, Sarıgül’ün Baykal’a kişisel olarak en sert çıkışı sayılabilir.Mitinge, Fikri Sağlar’ın yakın çevresinin destek verdiği ileri sürülürken, son yerel seçimde SHP’den Mersin Yenişehir Belediye Başkan adayı olan Ali Özveren’in desteği, Sarıgül için önemli bir puan olarak vurgulandı. Sarıgül’le YTP’nin oluşumunda yer alan Mersin Belediye Başkanı Macit Özcan’ın mitinge tavrı ‘olumsuz’ du. Belediyenin basın bürosundaki üç görevlinin, mitinge katılanları kamera ve fotograf makinesi ile yakından görüntülediklerini ve bu durumun sonradan tepkiye neden olduğunu öğrendik. CHP’den aday gösterilmediği için bağımsız aday olup seçimi kazanan Mut Belediye Başkanı Selahattin Aslan, tanıtılırken, ‘Parti dışladı, halk benimsedi’ diye anons edildi.Bizim görebildiklerimiz arasında 19 milletvekili ile Onur Kumbaracıbaşı, Rıdvan Budak, Sabri Ergül gibi isimler başta olmak üzere 15’in üzerinde eski milletvekili ve belediye başkanı vardı.Meydan okuyan Sarıgül, tarlaya tohum atmaya devam ediyor. Kendi söylemiyle, ‘kin’ değil ‘sevgi’ tohumu...CHP’nin muhatabı kim?MİTİNG alanında, Ankara’dan gelen milletvekillerinden biri, Prof. Hurşit Güneş’in çıkardığı ‘Açılım’ dergisinde, CHP’li eski bakanlardan Prof. Haluk Ülman’ın yazısında geçen bir konuşmayı nakletti. Karikatürist Nehar Tüblek, Kabataş Lisesi’nden edebiyat öğretmeni Faruk Nafiz Çamlıbel’le Beyoğlu’nda karşılaşmış. Elini öpmüş, hatırını sorduktan sonra ‘Üstad, neden artık şiir yazmıyorsun?’ diye sormuş.Çamlıbel, Tüblek’e acı bir gülümsemeyle şu karşılığı vermiş:‘Biz artık muhatabımızı kaybettik.’Ülman Hoca, CHP’nin muhatabını mı kaybettiğini söylemek istiyor?Ortadirek Sarıgül’e sarılabilir mi?MERSİN’i görünce ‘baskılar’ın bir ‘patlama’ yarattığı söylenebilir. Miting zaten sosyal demokratların kucaklaşması diye formüle edilmiş. Kalabalığa bakınca bu ‘uzlaşmanın’ sadece genel merkez karşıtı olmakla tarifi mümkün. Bu nedenle Sarıgül’ün çıkışını sosyolojik olarak değerlendirmek gerekiyor. Genel merkezin tel örgülü kapısı ile Sarıgül’ün toplumsal tabanla kimyasının örtüşmesi birbiri ile çok bağlantılı. Sarıgül’e parti içinde sınırlı bir hoşgörü ile bakan, Özal’ın deyimi ile orta sınıf diyebileceğimiz kitleler, Sarıgül’ün ‘kalkışması’nın ne kadar arkasında durabilir?Veya daha seçimlere üç yıl varken Sarıgül zorlu ve uzun soluklu süreci nereye kadar taşıyabilir?Muhalefet zeminini kaydırsa da sonuçta, her şey partiden ihracının gerçekleşip gerçekleşemeyeceğine bağlı görülüyor.Hadi partiden atıldı ve yargı kararıyla döndü diyelim. Peki Sarıgül’ün siyasi planı ile etkileyebileceği delegesi var mı? İki önceki Kurultay’da, genel başkan seçilme koşulları için tüzüğe ‘zorlu’ engellerin konulmasında sanki bugünlerin hesabı yapılmış Baykal ve ekibince.CHP Genel Merkezi’nin kapısı kilitli; kilidi çevirmek için de en az 650 delegenin imzası gerekiyor. Yani önce tüzük kurultayı veya bunun da gerçekleşeceği genel başkanlık kurultayı. Eski alışkanlıkların tümden ortadan kaldırılacağı ve partinin yeni ilkesel ve düşünsel tabana oturtulacağı bir yapı oluşabilsin. Bunun için de taban harekátına girişmesi gerekiyor Sarıgül’ün; ‘kıyıma’ uğramış ve ‘küsmüşleri’ de yanına alarak... Dışarıda bunlardan o kadar çok partili var ki. ‘Kalkışma’ya sadece ‘karizma’ yetmez, değişimin içinin ‘düşün’le de doldurulması gerekiyor. O sandalyede bilgili, tecrübeli ve etkin bir genel başkan oturuyorken.
Yazarın Tüm Yazıları