Sansür değil, yayın yasağı

Hükümetin radyo ve televizyonların terör haberleriyle ilgili yayın yasağı getirmesi sansür olarak değerlendirildi, ben öyle düşünmüyorum...

Her türlü sansüre karşı çıkan, RTÜK’ü yerden yere vuran ben, RTÜK’ün aldığı en doğru kararlardan birinin bu olduğuna inanıyorum.

Çünkü bizim yayıncılığımız ifratla tefrit arasında...

Ya şehit haberi geldiğinde dansöz oynatılır ya da bütün programlar birden karalar bağlar, magazinciler bile şehit yakını çıkarır...

Son olayda, daha önce gelen eleştirilerin de etkisiyle bütün yayıncılar yas yayınına başladı.

Popstar, İbo Show, Pazar Keyfi gibi programların yayınlanmaması kesinlikle tv yöneticilerinin doğru bir kararıdır.

Keşke kadın programlarını da yayınlamasalardı...

Yayınlayacaklarsa da keşke bu kadar abuklaşmasına izin vermeselerdi.

Bacağı kopmuş gaziler, yüzü yaralanmış askerler, şehit yakınları, evlatlarını kaybetmiş aileler ne varsa ekrana sürdüler...

Bu kez de şehitlerin magazinini yapmaya başladılar.

Problem sadece kadın programlarında da değil.

Buyrun spor programlarını, futbolu bıraktılar terörü tartışıyorlar.

Teknik direktörleri canlı yayında terör sorgusuna çekiyorlar...

Haber programları da aynı yanlışa düştü...

Haritalar masaya serildi, operasyon stratejileri üzerine fikirler yürütüldü, bilen de bilmeyen de terör uzmanı kesilip aklına geleni söyledi.

Özellikle ufak kanallar, yerel televizyonlar olabilecek her saçmalığa açıktı.

Peki tüm bu kaos karşısında hükümet RTÜK kanalıyla, "yayın yasağı" koymayacaktı da ne yapacaktı?

Adına sansür diyorsanız, evet sansür!

Çünkü savaş gibi olağanüstü bir durum var ortada.

Biliyorum şimdi haberci arkadaşlarım kızacak bana...

Ama onların söylediğiyle benim söylediğim arasında fark yok...

Mehmet Ali Birand ilk gün açıklamasında ne dedi;

"Terör gibi, sınır ötesi operasyon gibi son derece hassas başlıklar, o hassasiyete yakışır biçimde ele alınmalıdır. Spor programlarında, eğlence programlarında ağızlarda sakız olmamalıdır"...

Aynen katılıyorum ama ne yazık ki ağızlarda sakız oldu...

Progamcılar, sporcular hatta haberciler içinde konuya hassasiyetle yaklaşmayanlar çıktı...

İşini sorumlulukla yapanları tenzih ediyorum.

Ama bu hengamede RTÜK, yapılacak en doğru şeyi yapmıştır.

Siz adına sansür deyin, ben "yayın yasağını" daha çok seviyorum...

Kenan’ın rakipleri bizden

Kenan Doğulu’nun Avrupa Müzik Ödülleri’nde yabancı şarkıcılarla yarışacağı gibi bir izlenim çıktı ortaya...

Çeşitli siteler, hatta Ruhat Mengi bile "Kenan’ı bu yarışmada destekleyelim" çağrısı yaptılar.

Büyük bir yanlış anlaşılma var.

Kenan Doğulu, Europe Music Awards’ta "En İyi Türk Sanatçı ’07" kategorisinde yarışıyor.

Yani MTV bünyesinde yapılan, "Türkiye’nin en iyi sanatçısı kim" yarışması bu? Üstelik Kenan’ın rakipleri de belli.

Bunlar öyle sanıldığı gibi yabancı falan da değil:

Sertab Erener, Teoman, Nil Karaibrahimgil ve Ceza...

Oy atıp birini seçeceksiniz, o da gidip "En İyi Türk Sanatçı" olarak ödülünü alacak... Hepsi bu!

(Ayrıntılı bilgi, ema.mtv.com.tr adresinde)
Yazarın Tüm Yazıları