Sanlı Sarıalioğlu: Meydan sizin
Güncelleme Tarihi:
BEŞİKTAŞLI taraftar futbol takımıyla mutlu olmak, gurur duymak istiyor... Kazanan Beşiktaş istiyor... Ülke içinde ve Avrupa'da başarıdan başarıya koşan ‘‘Büyük Beşiktaş’’ istiyor... Ohen'li, Sellami'li, Schaefer'li kadroları kabullenmiyor. Tribündeki isyan zaten bu nedenle çıktı. Beşiktaşlı, son yıllardaki yetersizliğe, boyun eğmişliğe daha fazla tahammül edemedi.
Başkanlığa talip olanlar ve bundan sonraki günlerde olmayı düşünenler, önce bu gerçeği görmek zorunda. Taraftarın çıtası bu; olması gereken, Beşiktaş'a yakışan da bu.
Anlaşılıyor ki, kongre öncesinde birleşme, bütünleşme olmayacak. Herkes kendi kulvarında yarışacak. Tamam, peki. Ancak gelin şimdi şöyle kabataslak bir hesap yapalım. ‘‘Ülke içinde ve Avrupa'da başarıdan başarıya koşan Beşiktaş.’’ Bu ne demek? Kaliteli en az 5 oyuncunun transfer edilmesi demek. Ödenecek ücret iyimser tahminle 30 milyon dolar. Buna takım içerisinde mukavelesi biten oyuncuların transfer ücretini eklediniz mi, rakam yine iyimser bir tahminle 35 milyon dolara çıkacak.
Ümraniye'deki tesislerin yapımına, İnönü Stadı'ndaki değişikliklere de 5 milyon dolar diyelim. Etti mi 40 milyon dolar. Şu andaki borç, 15 milyon dolar kadar. Toplam ne ediyor? 55 milyon dolar. İşte Beşiktaş'taki fatura bu.
YİNE İSYAN ÇIKAR
Mali tablo ortada. Ayrıca gelecek yönetim iki yıl sonra kulübü bugünkünden daha büyük bir borçla bırakmamak ve bunu mutlak suretle taahhüt etmek zorunda. Peki, bu iş nasıl olacak?
Yönetmeye soyunanlar paranın bir bölümünü cebinden karşılayacak, yani hibe edecek, parayı fırlatıp atacak. Bunun başka yolu yok. Böyle yapmaz, bankadan dolar bazında faizle kredi almaya kalkışırsa, kulüp iki sene sonra çok daha büyük bir borç ile sorunların göbeğinde iyice boğulacak.
‘‘Kendi yağımızla kavrulalım ve büyük transfer yapmayalım’’ denirse bu kez de tribündeki taraftar haklı olarak isyan edecek, ‘‘Durmadan atıp tutuyordunuz, nerede verdiğiniz sözler’’ diyecek ve yine kaos yaşanacak.
Durmadan bas bas bağırıyor ve ‘‘Yük ağır. Bu geçiş döneminde birleşmek, bütünleşmek zorundasınız’’ diyoruz. Evet, yük ağır, çok ağır. ‘‘Yeniden yapılanma, kurumsallaşma, profesyonel kadrolar, tesis atağı, akıllı transferler, güçlü bir futbol takımı ve kulübü iki yıl sonra bugünkünden daha fazla bir borçla bırakmama garantisi.’’ Beşiktaşlı'nın beklentileri işte bunlar.
Tek tek adaylar ve onları destekleyen ikili-üçlü gruplar, ‘‘Biz bu işin altından kendi çabamızla kalkarız’’ diyorlarsa mesele yok. Buyurun beyler, meydan sizin. Taahhütlerinizi, planlarınızı, programlarınızı, yönetim kadrolarınızı bir an önce öğrenmek istiyoruz. Bu yükün altından kalkabilecek herkesi gönülden alkışlamaya hazırız.