Sanlı Sarıalioğlu: Gırtlağınıza oturur!
Güncelleme Tarihi:
Beşiktaklı telefon açıyor, faks çekiyor, yolda çevirip soruyor, durmadan soruyor: ‘‘Nedir bu hakemlerden çektiğimiz?’’ Beşiktaşlı dertli, bunun da ötesinde öfkeli, çok öfkeli. Herşeyin bir sınırı var. Beşiktaş üzerindeki hakem terörü tüm şiddetiyle sürüyor. Hakem, yoruma açık pozisyonlarda zaman zaman bizim gibi düşünmeyecek. Ancak, Beşiktaş'ın başına gelenlerin yorumla, takdirle en ufak ilgisi yok. Sahada resmen cinayet işleniyor ve hakemlerde ‘‘tık’’ yok. Beşiktaşlı haklı olarak çıldırıyor.
Kafaya vole atılıyor, devam. Rakip defans oyuncusu plonjon yapıp topu eliyle kale çizgisinden çıkarıyor, devam. Rakip ceza alanı içinde bir voleybolcu gibi topa smaç vuruluyor, devam. Ahmet, Denizlispor maçında arkadan çekiliyor, devam. Son Kocaelispor maçında Münch tekme tokat yere indiriliyor, yine devam. Ne penaltı, ne kırmızı kart, hiçbir şey yok.
Beşiktaşlı futbolcu hakeme ufacık bir itirazda bulunuyor, hemen sarı kartı alnının ortasına yiyor. Biraz ileri gitti mi, kırmızı kartla safdışı kalıyor. Stajyer hakemler genellikle Beşiktaş maçlarında; çaldıkları düdükler komedi. Yetersiz, yeteneksiz, bilgisiz, korkak hakemcikler.
Beşiktaşlı taraftar, takımının hakem tarafından korunmasını kesinlikle istemiyor. Onları, şampiyonluğa oynayan takımlar arasındaki çifte standart çıldırtıyor. Bu arada yönetimin yeterince sesini çıkarmaması ve etkin olamayışı da Beşiktaşlı'yı kahrediyor. Yönetim maçtan sonra bir-iki sivri demeçle görevini yaptığını düşünüyor. Ancak, puan katliamı her geçen gün artarak devam ediyor.
OK VE ULUSOY
Hakemler Beşiktaş maçlarında neden inanılmaz hatalar yapıyorlar? Bu sorunun sorulacağı iki yer var. Biri Merkez Hakem Komitesi, diğeri de Futbol Federasyonu. Hilmi Ok ve Haluk Ulusoy bu sorunun yanıtını vermek zorunda. Bu ikili, perde arkasına saklanarak veya hakem savunuculuğuna soyunarak sorumluluktan kaçamaz. Ulusoy'un Denizlispor maçından sonraki, ‘‘Ahmet'in pozisyonu penaltı değildi’’ açıklaması gerçekten düşündürücü. Ulusoy yansız olmak zorunda. Ortaya çıkıp böyle saçma sapan demeçler vermek işi daha da çıkmaza sokar. Ulusoy'un görevi tek tek pozisyonları değerlendirmek değil, hakem müessesesini çağdaş çizgiye getirmektir.
Kötü niyet düşünmüyorum, düşünmek istemiyorum. Ama, hakem hataları devam ederse, Sayın Ok ve Sayın Ulusoy suçlu sandalyesinde Beşiktaşlılar'a hesap verme durumunda kalırlar. Aslında bu hesap, Beşiktaş yönetimi tarafından şimdiye kadar çoktan sorulmalıydı.
Beşiktaş'ın başına gelenlerin dörtte biri G.Saray veya F.Bahçe'nin başına gelseydi ortalık toz-duman olur, yer yerinden oynardı. Ne federasyon ne de MHK kalırdı. Uslu çocuk olmak, sessiz kalmak ne yazık ki ülkemizde işe yaramıyor. Ağlamayan çocuğa mama verilmiyor. Umarım, Beşiktaş yönetimi artık bu gerçeği görür, stratejisini de buna göre belirler... Ve umarım, Sayın Ok ile Sayın Ulusoy da artık şapkalarını önlerine koyar ve bir takım önlemleri alma gereğini duyarlar.
Beşiktaş büyük lokmadır, adamın gırtlağına oturur. Bu iş böyle yürümez, herkes bunu böyle bilsin ve adımlarını ona göre atsın. Bu çirkinlik, bu haksızlık sona ersin. Beşiktaşlı'nın artık sabrı kalmadı.