Sanatla başlayan cumartesi sabahı

TAKSİM’DEN inip Karaköy’e giderken, Boğazkesen sapağına gelmeden sağınızda, bir merdivenin önünde uzun bir kuyruğa rastlayacaksınız.

Her kuşaktan, her yaştan, her meslekten insanlar kuyrukta; MSGSÜ’nün (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Tophane-i Âmire’de açtığı sergide Dali’nin eserlerini görmek için sıralarını bekliyorlardı.
Cuma günkü kuyrukta da öğrenciler çoğunluktaydı.
Sürrealizm akımının önemli temsilcilerinden olan Salvador Dali’nin sergisini dün gezdim, içeri girdiğimde, o coşkulu kalabalık, sevindiren, umut veren bir Türkiye manzarasından kesitti.
Dali genel başlığı altındaki sergi üç bölümde görülebiliyor:
Sürrealizmin İzinde,
Gala ile Akşam Yemeği,
İlahi Komedya.
Her yaştan, her kuşaktan insan, çocuklarını kucaklamış, ellerinden tutmuş, bu sergiyi geziyorlardı. Dolaşmıyorlardı, her eserin önünde duruyorlar, zevkini çıkarmaya çalışıyorlardı. Her çalışmanın önünde dakikalarca durup özümsüyorlardı.
Sergi mekânında da bir masada Dali üzerine kitapların yanı sıra, sanat tarihi ve başka sanatçılar hakkında yazılmış kitaplar satılıyordu.
Böyle sergilerde, bu tür bölümlerin olmasının gereğini hep yazarım. Çünkü sergiyi gezen kişi, o sanatçı hakkında bilgi edinmek ister, kitaplığını da zenginleştirmeyi düşünür. 
* * *
BİNANIN bir diğer bölümünde de Saim Bugay’ın Hayvan başlıklı sergisi vardı. Genç kuşağın, özellikle o sergiye gösterdiği ilgi dikkatimi çekti.
Üniversitenin o mekânı iyi kullanması, değerlendirmesi desteklenecek, övülecek bir davranış.
Bugün kapanıyor, sanatlı bir pazar sabahı geçirebilirsiniz.
* * *
TOPHANE-İ ÂMİRE’de 1 Mart’ta bir başka önemli sergi açılıyor.
Mehmet Aksoy’un heykelleri sergilenecek. Bir tür retrospektif özellik taşıyan sergideki yapıtların bir bölümü burada, diğer bölümü de MSGSÜ’nde izleyiciye sunulacak.
Serginin bir bölümünün adı “Benim Tanıklıklarım” başlığını taşıyor.
Sergilenecek heykeller arasında bir tanesi, Türkiye’de yaşayanların görmediği bir heykel özel olarak Almanya’dan getirtiliyor.
* * *
BU mekânın kullanılmasında, geniş kitleleri bilgilendirecek, ilgilerini çekecek sanatçıların, akımların yer alması, üniversitenin işlevine uygun düşüyor.
Yazarın Tüm Yazıları