ÇAĞLAR Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Duygu Özalp, çocuklara yönelik tiyatrolarla çocukları sahne sanatlarını sevdirmeyi amaçladıklarını belirterek, “Günümüz çocukları teknolojik ortamda yetişiyorlar ve tiyatroya verilen önem çok azaldı. Biz bu unutulan değeri gün ışığına çıkarmaya çalışıyoruz. Her cumartesi ve pazar günü minikleri eğlendirmeye ve akılda kalıcı işler çıkartmaya çalışıyoruz. Yaptığımız bu tiyatro gösterilerinin yanı sıra drama eğitimi ile çocukların gelişimine katkıda bulunuyoruz’ dedi.
Paylaşım ve doğa sevgisiOyunlarda çevre ve toplumsal yaşam bilincini aşılamaya çalıştıklarını anlatanÖzalp, şöyle devam etti: “Kırmızı Başlıklı Kız ve Hansel ile Gratel adlı masalların, uyarlanıp, günümüz çocuklarının beğenisine sunulmak üzere tiyatro oyunu olarak sahneye koyduk. Oyunlarımız dostluk, doğruluk, paylaşım, doğa sevgisini anlatıyor. Çocuklar da oyuna katılıyorlar.”
Velilerin tepkisi çok olumluGENEL Sanat Yönetmeni Duygu Özalp, “Ben oyunları hem yönetiyor hem de rol alıyorum. Bunun haricinde Çağlar Ayrancı, Nesibe Büyükkayaer, Yakup Demir ve Melike Ünal oyuncularımız arasında. Murat Özalp ise oyunun teknik kısmında görev alıyor.
Mutlu oluyorÇcukların ve velilerin oyuna tepkisi çok olumlu. Klasik masalların oyunlaştırılması; çocukların kitapta okuyup ya da annelerinden dineledikleri masalları sahnede canlı canlı izleyerek ve oyuna katılarak mutlu olmalarını sağlıyor. Oyuna gelen, diğer oyunun ne zaman olduğunu soruyor” dedi.
Oyunda sosyal içerikli mesajlar var
ÇAĞLAR Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Duygu Özalp, “Sinemaya gitmek yerine tiyatroya gelmeleri çocuk oyunu açısından bizi en çok motive ediyor.
Sinema yerine tiyatroyu tercih etmeleri. Çocuklar tiyatroda sahneye çıktıkları için kendilerine olan özgüvenleri geliyor. Tiyatro sosyal çevreyi tanımalarına yardımcı oluyor. Tiyatroya geldikleri zaman sadece oyun izlemekle kalmıyorlar hayal dünyalarındaki kahramanlarla aynı sahneyi paylaşıyorlar.
Çocuklar gibiOyunu uyarlarken ilk başta çocukların psikolojisini, onların isteklerini, yani kısaca ‘ben günümüzde çocuk olsam sahnede ne görmek isterim’i düşünüyorum. Çocuklar teknolojiyle içiçe yaşıyorlar. Sinemaya belki biraz vakit ayırıyor; ama tiyatro ikinci planda kalıyor. Biz bu tabuyu yıkmak için çalışıyoruz. Seyircilerden gelen eleştiri ve beklentiyi dikkate alarak oyunları sahneye koyuyoruz. Sosyal içerikli mesajlar veriyoruz. Temizlik alışkanlıkları, iyilik ve dürüstlük gibi ahlaki değerler konusunda mesaj veriyoruz” dedi.