Sağlık

Gündüz TEZMEN

Okur mektupları

Eşim çok halsiz

Eşim ’’Tip 2’’ şeker hastası. Kan şekeri kontrol altında. Şikayeti yürümekte çok zorluk çekmesi. Uzun süre hastanede yattı, uzun süre de evde fizik tedavisi oldu. Ne fizik tedavi uzmanı ne de nöroloji uzmanı, bir hastalık bulabildi, sadece bir iç hastalıkları uzmanı Haşimato hastalığı teşhisi koydu.

Şimdi eskisi kadar değilse de çok halsiz. Bazıları, bu durumunu, geçirdiği büyük üzüntüye bağlıyorlar...

E.G

Eşinizin durumunda ne şeker hastalığı ne de romatizmal bir hastalığın etkisi olduğunu sanıyorum.

Kanaatim, teşhis edilmiş olan Hashimato hastalığının bu durumda etkili olduğu yolunda. Tiroid bezinin bir çeşit iltihaplanması demek olan bu hastalık, bir süre sonra bu bezin hormon salgılayan hücrelerini hasarlandırarak görev yapamaz hale getirir. Bu durumda ortaya çıkan tablo, tiroid bezinin hormon eksikliği yani tıptaki adıyla Hipotiroidi hastalığıdır. İleri derecede halsizlik, bu hastalığın en karakteristik özelliklerinden biridir.

Eşinizi tiroid hastalıkları konusunda uzman bir doktora götürün, bu açıdan yapılacak tetkiklerden sonra durum kesinlik kazanırsa, uygun dozda verilecek tiroid hormonu içeren ilaçlarla eski sağlığına kavuşacaktır.

Akdeniz ateşi teşhisi konuldu

Almanya’da yaşıyorum. 36 yaşındayım ve 1987'den beri hastayım. 1992'de İstanbul’da bir doktor, Akdeniz Ateşi teşhisi koydu. Colhicum Dispert isimli ilacı bir yıl kullanmamı söyledi. Ancak ilacı kestiğim zaman, bir hafta içinde tekrar hastalanıyorum.

Bir yazınızda bu hastalığı taşıyan bir hastaya Türkiye’deki üniversite hastanelerini önermiştiniz. Bana öneriniz ne olacak.

H.Çalışkan / ALMANYA

Akdeniz Ateşi, Ailevi Akdeniz Ateşi, Periyodik Hastalık ya da tıpta kısaltılmış olarak FMF olarak adlandırılan bu hastalığın en tipik özellikleri belirli aralıklarla gelen şiddetli karın ağrısı ve yüksek ateş nöbetleridir. Bu hastalığı pek iyi tanımayan merkezlere başvuran hastaların büyük bir kısmı, ’apandisit patlaması’ teşhisiyle ameliyat edilirler. Oysa böyle bir durum yoktur ve nöbet geçtikten sonra bütün belirtiler normale döner. Nedeni bilmeyen bu hastalık, Akdeniz çevresindeki ülkelerin halkında ve bazı ailelerde daha sık olmak üzere görülebilir. Bu gün için bilinen tek ilacı Colchicin’dir. Bu ilaç da maalesef hastalığı tümden yok etmiyor. Uygun dozlarda kullanıldığı zaman, nöbetleri önlüyor. Bu nedenle, çoğu zaman ömür boyu kullanmak gerekebiliyor. Ancak bilinmesi gereken bir gerçek de bu ilacın önemli bazı yan etkilerinin bulunduğu. Kemik iliği, böbrekler ve karaciğer gibi organlar üzerine toksik etkisi var. Bu nedenle, ilacı kullanırken zaman zaman kontrol olmak gerekir. Hastalara bu konuyu iyi bilen merkezlere bağlanmaları önerimin altında yatan gerçek bu. Gerek hastalığın atak yaptığı dönemleri, gerek hastalığın yaratması muhtemel komplikasyonları ve gerekse ilacın doz ayarlaması ve yan etkilerinin kontrolu gibi konular için belirli aralıklarla kontrol olmak gerekiyor.

Eğer ev doktorunuz sizi, bu konuyu bilen bir kliniğe sevk ederse, bu kontrollarınızı Almanya’da da yaptırabilirsiniz. Eğer böyle bir olanak bulamazsanız izin gibi bir nedenle İstanbul’a geldiğinizde benimle (212) 231 30 66 numaralı telefondan bağlantı kurun size yardımcı olmaya çalışayım.