Sağlık

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

Okur mektupları

İnfarktüs ve cinsel yaşam

A. Ç. / DENİZLİ

İki ay kadar önce enfarktüs geçirmişsiniz. Burada kullanılan ilaçların arasında beta bloker, nitrat grupları ve Aspirin bulunuyor. Enfarktüs öncesi cinsel güçsüzlük hissettiğinizde kullandığınız ilaçlar bitkisel kökenli olduğu için kalp için kullanmakta olduğunuz ilaçlarla etkileşime girip girmeyeceği konusunda kesin bir şey söyleyemeyeceğim. Ancak Viagra kullanmak isterseniz, nitrat grubu bir ilaç kullandığınız için sakınca olacağını söyleyebilirim. Benim özellikle üzerinde durmak istediğim, enfarktüs geçirdikten ne kadar bir süre sonra cinsel yaşama dönebileceğiniz konusu.

Bilindiği gibi cinsel ilişki, nabzı, tansiyonu yükselterek kalp ve dolaşım sistemi üzerinde stres yaratır. Kalpte bir sorun varsa, bu stres karşısında sorun yaratabilir. Medyada, Viagra kullandıktan sonra ölenlerle ilgili haberleri okuduysanız, kalp veya tansiyon sorunu olan ve cinsel güç kaybı nedeniyle uzun zamandan beri cinsel yaşamı sona ermiş olan kişiler, Viagra ile cinsel yaşama döndüklerinde, normal koşullarda idare edebilen kalbin, cinsel ilişki sırasında zorlanma nedeniyle iflas etmesine bağlı olarak öldüklerini görmüş olmalısınız.

Geçirdiğiniz enfarktüsten sonra kalbiniz, ağır eforları kaldırabilecek kadar iyiyse, cinsel yaşama dönebilirsiniz. Ancak bu durumu, sizi tedavi eden hekim belirlemeli. Enfarktüsten sonra henüz iki aylık bir dönem geçtiğine göre, böyle bir değerlendirme yapıldığını sanmıyorum. Size önerim, doktorunuza başvurarak kontrol olmanız ve bu kontrol sırasında cinsel yaşamınızın nasıl olması gerektiğini de sormanız. Öte yandan ‘‘Atorvastatin’’ isimli kolesterol düşürücü ilaçla yapılan çalışmada tıkalı damarların açıldığını okuduğunuzu belirtiyorsunuz. Bu gerçekten doğru. Yakın zamana kadar, damar sertliğinin geri dönülmez bir sorun olduğu sanılıyordu. Kolesterol, tansiyon, şeker yüksekliği, sigara gibi olumsuz etkilerin ortadan kaldırılmasıyla damar sertliğinin artışının duracağı tahmin ediliyordu. Yeni tekniklerin ve güçlü kolesterol düşürücü ilaçların kullanıma girmesiyle, zaman içinde damar sertliği plaklarının gerileyebildiği görüldü. Bundan sonra kolesterol yükseklikleri görüldüğünde hemen tedaviye başlanılması kararı verildi.

Hangi aşamada tedavi edileceği yolunda, total kolesterol rakamı tek başına bir ölçek oluşturmuyor. Burada en önemli rakam LDL kolesterol denilen düşük yoğunluklu kolesterol fraksiyonu. İnfarktüs, bypass ameliyatı ya da anjiyoplasti (balonla damar açma) işlemi geçirmiş olan kişilerde, bu rakamın 100’ün altında olması tercih ediliyor. Eğer sizin LDL rakamınız bunun üzerinde ise ve ciddi bir perhizle bu rakama inemiyorsanız, ilaç kullanmanızın yararlı olacağını söyleyebilirim. Ancak bu kararın, bu konuda uzman bir hekim tarafından verilmesi ve takibin de böyle sürdürülmesi gerektiğini unutmayın. Bu takibin benim tarafımdan yapılmasını arzu ettiğinizi belirtmişsiniz, eğer (212) 231 30 66 numaralı telefondan randevu alırsanız, bu konuda size yardımcı olabilirim.

Kardeşimin beli hasta

F. Şengül / İSTANBUL

Ankilozan spondilit hastalığı ya da Bechterew hastalığı olarak bilinen sağlık sorunu, omurgayı tutan bir çeşit romatizmadır. Romatizmaya bağlı olarak omurların arasındaki eklemlerde oluşan iltihaplanma, bir süre sonra omurlar arasındaki eklemlerin birbirine kaynamasına neden olur. Öyle olunca da bel hareketleri kaybolmuş, hafifçe öne eğik birisi haline gelir.

Hastalığın tedavisinde romatizmanın genel tedavi kurallarının yanısıra, bel omurlarının kaynamasına engel olmak için egzersiz uygulamaları yapılabilir. Kardeşinizi bir hastanenin romatizmal hastalıklar bölümüne götürerek muayene ettirmeniz ve buranın kontrolü altında tutmanızı tavsiye edeceğim.

Göğüslerimden süt geliyor

B. AYRAL \ İSTANBUL

Emzirme döneminde süt salgılanmasını sağlamakla görevli olan prolaktin hormonu, zaman zaman çeşitli etkenlere bağlı olarak artabilir. Böyle hallerde memeler dolgunlaşır, hatta süt gelebilir. Yumurtalık faaliyetleri durur, adet kanamaları olmaz. Yumurtalık faaliyetleri durduğu için bu kişilerin çocukları olmaz. Hastalık ilaç kullanarak tedavi edilebilir. Mevcut bazı ilaçlar, kandaki prolaktin düzeyini normale indirir. Böyle olunca yumurtlama normale döner, adetler başlar, süt salgısı gelir.

Prolaktin hormonunun yükselmesi çoğu zaman ruhsal streslere bağlı olabilir. Bunun dışında prolaktin hormonunu salgılayan hipofiz bezinin urlarında da kontrolsüz düzeyde hormon salgılanması olabilir. Sizin değindiğiniz beyin tümörü ilişkisi prolaktin hormonunun neden olduğu bir sonuç değil, tam tersine bazı hipofiz tümörlerinde prolaktin salgısının artışına neden olan bir etken tarzındadır.

Yazarın Tüm Yazıları