Sağlık

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

İshal önemli bir sorundur

İnsan organizması hücre adı verilen milyonlarca birimden oluşmaktadır. Her hücrenin içinde, genel olarak su ve elektrolit adı verilen minerallerden oluşan hücre içi sıvısı bulunmaktadır. Hücrelerin dışında da yine su ve bazı elektrolitlerden oluşan ekstra selüler sıvı ya da hücre dışı sıvısı adı verilen bir sıvı bulunmaktadır. Hücre dışı sıvısı, hücrelerin arasında yer alan ara sıvı ve damarlardaki kanın sıvı kısmını oluşturan plazma olmak üzere ikiye ayrılır.

Bir kişinin sağlıklı olabilmesi için bu üç grup sıvıyı oluşturan su ve elektrolitlerin belirli bir denge içinde bulunması şarttır. Bu dengenin sağlanması için de vücuda giren ile atılan sıvıların su ve elektrolitleri arasında bir denge bulunmalıdır. Örneğin kusma ve ishal gibi bir nedenle önemli ölçüde sıvı kaybı oluşursa, vücuttaki zararlı maddelerin idrar yoluyla atılması için gerekli olan suyun yetersiz kalmasına yol açılır. Bu durumda hücreler arası sıvı kullanılmaya başlanır, bu da hücre içindeki su ve elektrolit yoğunluklarını olumsuz yönde etkiler.

İshal nedir?

İshal, dışkılamanın sık ve dışkının sulu hale gelmesiyle, suyun ve tuz gibi elektrolitlerin önemli miktarda kaybına neden olan bir hastalıktır. İshal vakalarının yüzde 70’inde su ve elektrolit kaybı vücuttaki içerikleriyle orantılıdır. Bu gibi durumların tedavisinde toplam vücut sıvısının ve elektrolitlerinin dengeli bir şekilde normal seviyelere çekilmesi çok önemlidir. Vakaların yüzde 20’sinde elektrolit kaybından çok su kaybına rastlanır. Bu durum dışkıda sodyum kaybının az olduğu hallerde görülür. Böyle hallerde kandaki elektrolit yoğunluğu yüksektir. Elektrolit yoğunluğunun yüksekliğine, tedavi için kullanılan tuz ve su karışımının yanlış yapıldığı, suyun az tuzun çok kullanıldığı hallerde de rastlanır. Vakaların yüzde 10’unda ise dışkıyla çok elektrolit, az su kaybedilir. Basilli dizanteride görülen bu durumda, kandaki elektrolit yoğunluğu düşük olur. Bu duruma, tedavi için sadece su verildiği hallerde de rastlanır.

Gelişmekte olan ülkelerde ishal, çocuklu yaş grubunun başlıca sağlık sorunlarından biridir. Son derece yaygın bir sorun olan ishal tedavi edilmezse sıvı kaybına ve beslenme bozukuluğuna yol açacağından yaşamı tehdit edebilir. Akut ishal, 5-7 günden kısa süreyle dışkının su içeriğinin ve sıklığının artması olarak tanımlanmaktadır. Çocuklarda ishal vakalarının büyük bir çoğunluğu, öncelikle virüsler olmak üzere enfeksiyonlardan kaynaklanır. Besinlere bağlı ishal enfeksiyon etkeninin ya da toksinin besinle alınmasıyla oluşur. Kirli sular, mikroplu gıdalar ya da gıda hazırlayanların bulaştırmaları sonucu besin maddeleri hastalık kaynağı haline gelir.

Çocuklarda dengenin önemi

Çocukların günlük sıvı alışverişi büyüklere oranla daha fazladır. Bir çocuğun vücut yüzeyinin vücut ağırlığına oranı bir yetişkinin yaklaşık iki katı kadardır. Bu nedenle ciltten buharlaşma ile sıvı kaybı çok fazladır. Ayrıca böbrekleri yeterli olgunluğa erişmediğinden idrarla daha çok sıvı kaybeder. İşte bu nedenlerle çocuklarda sıvı ve elektrolit dengesi kolayca ve ciddi boyutlarda bozulur ve sorunun devamı, ölüme neden olabilir. Ülkemizde bölgelere göre değişmekle birlikte 5 yaşın altındaki çocukların yüzde 10 ile 50’sinin son 15 gün içinde en az bir ishal atağı geçirdiği bilinmektedir. Çocuklarda ölüm nedenleri arasında ishal, 0-1 yaş grubunda 3. sırada, 1-4 yaş grubunda ise 2. sırada yer almaktadır.

İshalin nedeni ne olursa olsun, tedavisi için su ve mineraller eksikliklerinin tamamlanması tedavinin temelini oluşturur. Bunun en kolay yolu, dengeli bir su ve mineral yoğunluğuna sahip bir elektrolit solüsyonunun ağızdan verilmesidir. Çocuğa ağızdan verilen sıvı miktarı arttırılırken, beslenmesinin de sürdürülmesi ihmal edilmemelidir. Evde bu uygulamalar devam ederken ileri tedaviye gereksinim gerektiğini belirten tehlike işaretleri de iyi bilinmelidir.

Tehlike ne zaman başlar?

Vücut için gerekli olan sıvı miktarının bulunmamasına, tıp dilinde dehidratasyon denilir. Deride kuruma, buruşma, ağız kuruluğu, idrar miktarında azalma, halsizlik, gözlerde çukura kaçma ve kuruluk, bebeklerde bıngıldağın içeri çökmesi, huzursuzluk, istahsızlık gibi belirtilerin görülmesi dehidratasyonun önemli dereceye vardığını gösterir. Eğer kusma gibi bir nedenle ağızdan sıvı alması mümkün olmuyorsa ya da ağızdan solüsyon verilmesine rağmen dehidratasyon belirtileri ağırlaşıyorsa hastanın bir sağlık kuruluşuna ulaştırılması gerekir.

Her yıl iki milyonun üzerinde çocuk ishale bağlı hastalıklar nedeniyle ölmektedir. Pek çok vakada ishal önlenebilir ya da tedavi edilebilir. Uygun tedavi ölümlerin yüzde 90 oranında azalmasını sağlayabilir. Son zamanlarda piyasaya verilen doğru oranlarda sıvı, elektrolit ve glikoz içeren hazır elektrolit solüsyonları hafif ve orta dereceli ishallerin evde tedavisine yardımcı olmaktadır. Bunların sağlanamadığı ortamlarda, paketlerde satılan tozların sulandırılması ya da suya belirli oranlarda tuz ve şeker karıştırarak dengenin sağlanması mümkün olabilir.

Yazarın Tüm Yazıları