Safi milli gelir

Milli gelir ölçümü “gayri safi”dir. Bu yüzden adı GSMH (Gayri Safi Milli Hâsıla)dır. Gayri safi, amortisman düşülmemiş demektir.

Haberin Devamı

Burada amortismandan kasıt, “insan yapması” fizik milli servetin aşınma payıdır. Yani, altyapı (yolar, barajlar, limanlar) ve üst yapı (binalar, fabrikalar, makineler, donanımlar) hiç yıpranmamış, değerinden bir şey kaybetmemiş kabul edilir. Bu yıpranmanın parasal karşılığı, hesaplanan
milli gelir rakamından düşülmez. Daha da önemlisi “Tanrı yapması” yerüstü ve yeraltı zenginliklerinin eksilmesi de hesaplanan mili gelirden düşülmez. Bir ekleme daha yapayım: ileride temizlemesi çok pahalıya mal olacak çevre kirlenmesi de milli gelir hesabında “sıfır” kabul edilir.

BÜYÜME ŞART MİDUR?

Mesleğin raconu gereği “hüzünlü” olan iktisatçılar, dünya ekonomisinin durumu çok kötü diye homurdanıp duruyorlar. Bu hükümlerine gerekçe olarak da son yıllarda (ve görünen gelecekte) Gayri Safi Dünya (Milli) Hâsılası’nın düşük oranda artmamasını gösteriyorlar. İnsan ve Tanrı yapması “Dünya Serveti”nin yıpranmasını ve çevreyi kirletmenin maliyetini, hesaba katmadan bulunan bir “Dünya Geliri (GSMH)” az artıyor diye üzülmek bana doğru gelmiyor. Önce “Safi Dünya Geliri” hesabı yapmaya başlayalım, eğer o hesaba göre bir gelir düşmesi varsa, işte o zaman dertlenelim.

Haberin Devamı

SERVET AZALMASI, GELİR DEĞİLDİR

Dünya ekonomisi dört çeker bir arabadır. Bu arabanın sağ ön tekerleği ABD ile Kanada, sol ön tekerleği AB ve saz arkadaşları, sol arka tekerleği Çin-Japonya ve diğer pasifik kaplanları, sağ arka tekerleği de Hindistan ve Brezilya dâhil geri kalan az gelişmiş veya fakir ülkelerdir. Yavaşlama, çapı büyük ön tekerleklerinde görülüyor. Arka tekerlekler daha hızlı dönüyor. Ama arka tekerleklerin çapı küçük olduğundan, bir turda kat edilen mesafe düşük kalıyor. İşin iyi tarafı milli geliri yavaş artan ülkelerin zaten zengin olmasıdır. Üstelik bu ülkeler, akıllı olduklarından, insan ve Tanrı yapması milli servetlerini daha az aşındırıyorlar. Onların “net milli hâsıla” artışı, doğaya hoyrat davranan fakirlere göre muhtemelen daha yüksektir. Eğer zenginlerin gelirleri hızı artarsa, doğal kaynakları tükenen ve çevresi kirlenen fakirlerin milli serveti daha çok azalır. Fakir ülkeler, zenginler niye hızlı kalkınmıyor diye değil, biz milli servetimizi niçin daha iyi koruyamıyoruz diye derlensinler.
Son Söz: Fakir ülkede, Yeşiller partisi olmaz.
ODTÜ’de Para-Banka dersini aldığım “korkulu” hocam, Dr. Attilla Karaosmanoğlu aramızdan ayrıldı. Allah rahmet eylesin.


Yazarın Tüm Yazıları