RTÜK Yasası ömrünü tamamladı

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Ara sıra gündeme gelen konu tekrar karşımızda: Radyo ve Televizyonların Kuruluşlarıyla İlgili 3984 Sayılı Yasa bu ayın 18'inde Adalet Bakanlığı'nda yapılacak toplantıda geniş bir şekilde ele alınacak. Yasanın değiştirilmesini amaçlayan öneriler masanın üstüne konacak ve tartışılacak...

Radyo ve Televizyonların Kuruluşlarına İlişkin Yasa, sadece bu yayın organlarını değil, herkesi ilgilendirecek kadar önemli.

Ama tuhaftır, şu anda yürürlükte bulunan 1982 tarihli Anayasa yapılırken tanığı olduğumuz bir gerçek bu konuda da karşımıza çıktı:

Anımsayacaksınız, 1982'de de ilgililerimiz, bilgililerimiz yeni anayasa çalışmalarına uzun zaman uzak durdular.

Vaktaki, ülkeyi yöneten Milli Güvenlik Konseyi'nin talimatı doğrultusunda bir taslak ortaya çıktı... Bizimkiler o zaman vaveylayı bastılar:

‘‘Bu tasarı demokratik bir rejimin gereklerinden çok ülkeyi kışla düzeniyle yönetmeyi isteyen bir zihniyetin ihtiyaçlarına yanıt veriyor’’ dediler.

Onu da asıl konuşması gerekenler söylemedi. Onlar sustular. Hatta bu konular tartışılırken, sütununda müzik kritikleri yayınlayanlar da oldu.

Benzeri bir olayı biz de bu vesileyle Basın Konseyi'nde yaşadık:

Radyo ve Televizyonların Kuruluşlarıyla İlgili Yasa'da değişiklik yapılmasını öngören bir taslağı hazırlamak niyetinde olduğumuzu geçen yılın aralık ayında RTÜK'e, TRT'ye, ulusal yayın yapan tüm özel radyo ve televizyon kanallarına, iletişim fakültelerine ve ilgili gördüğümüz diğer kurum ve kuruluşlara bildirdik.

İlk toplantıya iyi bir katılım oldu. Ama sonra başta Gazi olmak üzere, Anadolu, İstanbul ve Marmara Üniversitelerinin İletişim Fakültelerinden başkası çalışmalara katılım olmadı.

Şimdi sağdan soldan ‘‘Basın Konseyi bu taslakta şu konuya niçin böyle bir madde önermiş?’’ dediklerini duyuyoruz.

Biz de ‘‘O çözümü beğenmemenizi anlıyoruz. Ama daha önceleri aklınız neredeydi? Kendi önerinizi neden getirmediniz? Çalışmalara katılmayı neden reddettiniz?’’ diye soruyoruz.

Uzatmaya gerek yok: Çok çok bir hafta sonra bu konu masaya yatırılacak. Konseyin önerisi kabul edilirse, böyle siyasi partilerin tercihleriyle oluşan RTÜK kalkacak. Onun yerine Radyo ve Televizyon Yüksek Kurumu kurulacak. Bu kurumun Yürütme Kurulu'nu, içinde siyasi partilerin temsilcilerinin de bulunduğu, toplumun çeşitli (21 ayrı) kesiminden gelen temsilcilerden oluşan Genel Kurul seçecek. Böylece en üst organ üzerindeki siyasi parti gölgesi kalacak.

Sonra, halen Türkçe'den başka her şeye benzeyen bir dille yazılmış olan yayın ilkeleri, açık, basit ve kısa bir şekilde yeniden düzenlenecek.

Konsey'in taslağı kabul görürse ‘‘yasak dil’’ ayıbı ortadan kalkacak. Keza hükümetin yayın durdurma yetkisinin yerini ‘‘hükümetin ve cumhurbaşkanının yayınlanmasını istedikleri bildirilerin tüm radyo ve TV'lerde yayınlanması zorunluluğu’’ alacak. RTÜK'ün ekran karartma cezası tarihe karışacak... Ve yayıncılığımız uygar bir zemine oturacak.

Yazarın Tüm Yazıları