RomantiÄŸin komedisi

Hayat tüm hızıyla akıp giderken; küçük bir mola verip nefes almak, gülümsemek…

Haberin Devamı

Küçük mutlulukların ve bazı değerlerin farkına varmak…

 

Mola verilen bu duraklarda çiçek açmak…

 

Oysa bunları bile gerçekleştiremez halde bugün birçok kişi.

 

Suçlusu da belli, hayat!

 

İşinizden memnun değilsiniz, fazlasıyla yükleniyorlar. Daralıyorsunuz, ayaklarınız geri geri gidiyor.

 

Sevdiğiniz deseniz o da… İlgisini, sevgisini göstermiyor, sizi önemsemiyor.

 

Bir anda gözünüz dönüyor, işinizden istifa edip, size değer vermeyen o sevdiğiniz kişiden de ayrılıyorsunuz, her şeye sıfırdan, yeniden başlamak üzere.

Haberin Devamı

 

İş aramaya başlıyor, ilanlara başvuruyor bekliyorsunuz.

 

Ya da;

 

Maddi durumunuz iyi ama bir işiniz yok. Yeteneğiniz yok. Yeteneğinizin olmadığını bile bile bir alana yönelip onu deniyor bırakıyor, başka bir alana yöneliyor onu da bırakıyorsunuz. Hayatınızda biri de yok.

 

Ya da;

 

İşiniz, kariyeriniz var, sevdiğiniz adamla birliktesiniz veya evlendiniz. Ama bir süredir hayatınızdaki her şey monoton…

 

***

 

İş görüşmesi için sizi arıyorlar. Görüşme odası yerine bir toplantının ortasına dalarsanız ne olur?

 

Yeteneği bile olmayan başka bir kadın: hem paralı, hem akıllı, hem başarılı hem de kendisini sevip delice aşık olacağı bir erkeğin hayalini kuran... Böyle bir kişiye taktiklerle ulaşacağını sanan…

 

Haberin Devamı

Evli olan kadın; evine renk, evliliğine hareket getirmek için büyük sorumluluk olduğunu bildiği için istemese de çocuk sahibi olsa mı acaba?

 

***

 

İş, güç, lüks sahibi, cool, gününü gün eden, Amerikanvari yaşama özenen biri…

 

Bir başkası… İlgiden - şöhretten sıkılmış, gerçek ve naif bir aşk isteyen, onu sadece kendi olduğu için sevecek kadın arayan bir erkek…

 

Ya da kadınlara düşkün bir adam…

 

***

 

Ne kadar tanıdık bunlar değil mi?

 

Bir tanesi sizin, bir tanesi kankanızın, diğeri de iş arkadaşınızın başına gelenler sanki.

 

O kadar bizden, o kadar bildik…

 

Seyrüseferde olduğumuz, sürüp giden hayatta karşılaşılanlar, yaşanan rekabetler, gerçek sevgi ve mutluluk arayışı…

Haberin Devamı

 

Hele de çoğu şeyin hızla tüketildiği günümüzde; küçük mutlulukların, gerçek sevgilerin, maneviyatın değeri bilinmezken…

 

Öyle ya…

 

Hiç kimse kolay elde edilmeyen şeyin değerini bilmez. Özellikle de erkekler!

 

Onlar için anı yaşamaktır ya asıl önemli olan.

 

Sayıları çooookkkkk az da olsa gerçek sevgiyi, küçük mutlulukların değerini bilen erkekler de var mıdır acaba?

 

Şu da bir gerçek ki; bir erkeğin gölgesinde kalmayacak kadar akıllı, bir erkeğin gölgesinde dinlenecek kadar duygulu ve sevdiğini kalbinin gölgesinde serinletecek kadınlar var.

 

Erkekler anı yaşamak isterken kadınlar sürekli ve bağlanacakları bir ilişki yaşamak istiyor haklı olarak.

 

Gerçek sevginin, küçük mutlulukların, insanı yücelten deÄŸerlerin ne olduÄŸunu anlayan çok erkek yok ama bunları anlatan bir film var ÅŸu günlerde vizyonda, hem de yüzbinlerce insanın ilgiyle izlediÄŸi…Â

Haberin Devamı

 

Yukarıdaki anlattığım bu kişileri ve konuları tek bir filmde izlemek isterseniz…

 

Metropollerde yaşanan kadın ve erkek ilişkilerini, eğlenceli ve samimi bir şekilde anlatan film; aşkın, dostluğun, arkadaşlığın ve insanların içinde bulunduğu şehir yaşamının hayattaki yerini ve gerçek değerlerin ne olduğunu vurguluyor.

 

Engin Altan Düzyatan, Sedef Avcı, Cemal Hünal, Sinem Kobal, Burcu Kara, Gürgen Öz, Begüm Kütük, Janset, Burcu Esmersoy’un rol aldığı ‘Romantik Komedi’ filminden bahsediyorum.

 

Her biri rolünün, canlandırdıkları karakterin hakkını veriyor. Rollerinin hakkını vermekle kalmıyorlar, bazı sahnelerde gülümsetiyor, güldürüyorlar. Güldürürken de hayatınıza dair düşündürüyorlar.   Â

Haberin Devamı

 

Ketche lakaplı Hakan Kırvavaç’ın yönetmenliğinde çekilen; bol kahkaha, güzel görüntüler, eğlenceli bir cast ve hayatın gerçeklerinden kesitler izlerken, karakterlerin birinde kendinizi bulacağınız romantiğin komedisini beyazperdeden alıp, yüzünüze gülümseme olarak nakşetmek istiyorsanız…

 

Filmi izledikten sonra çıkışta hayatınızı ve aşkı düşünün derim.

 

Bilmece olan aşkı...

 

Evet aşkın bilmeceden yok farkı.

 

Ne olduğu bilinmeyen…

 

Çözülemeyen…

 

Düşünün.

 

Aşkı yaşayanlardan mısınız, yoksa…

 

Bunu soruyorum çünkü biliyorum ve diyorum ki;

 

Aşk ya yaşanır ya yazılır!

 

Ya siz?

 

Aşkı yaşayanlardan mısınız yoksa yazanlardan mı…

 

Ha, ikisini birden yaşayan şanslı azınlıktaysanız; kalbiniz duygularla, kanatlarınız aşkla, ruhunuz mutlulukla kanat çırpıyordur.

 

Duyguların önsözünde çırpılan o kanatlar ki; aşkın, ‘an’ın tadına varmaya ve sevginin sonsuzluğuna…

 

 

                Â                                                             MELÄ°KE BÄ°RGÖLGE

 

Yazarın Tüm Yazıları