İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

İSTANBUL ANADOLU 8 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO: 2024/200

I. DAVANIN DAYANDIĞI VAKIALAR

Müflis Asya Katılım Bankası AŞ (Banka/Bank Asya) tarafından 1.1.2013-3.2.2015 döneminde gerçekleştirilen sermaye piyasası aracı ihraçları ve yatırım hizmetleriyle sınırlı olarak SPKn ve ilgili mevzuat kapsamında yapılan inceleme neticesinde Kurul uzmanlarınca hazırlanan 15.12.2017 tarih ve XXIV-14/5-5, XXV-6/29-6 sayılı Denetleme Raporu’nda (Denetleme Raporu) işbu davaya konu somut olaya ilişkin olarak özetle aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir. Banka payları, ASYAB kodu ile 12.5.2006 tarihinden itibaren Borsa İstanbul AŞ’de (Borsa, BIST) işlem görmeye başlamıştır. Banka’da 1.1.2013 tarihinden itibaren görev alanların bilgileri aşağıdadır.

Banka’nın 31.12.2013 tarihli finansal tablolarının bağımsız denetimi sonucunda olumlu, 31.12.2014 tarihli finansal tabloların bağımsız denetimi sonucunda, üst düzey bazı yöneticilerle yapılan iş sözleşmelerine ulaşılamaması nedeniyle sınırlı olumlu (şartlı), 30.6.2015 tarihli ara dönem finansal tabloların bağımsız denetimi sonucunda, Banka’nın TMSF’ye devredilmiş olması ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu (5411 sayılı Kanun) uyarınca Banka’nın devir tarihinden itibaren 1 yıl içinde satılamaması durumunda tasfiye olacağı gerekçesiyle işletmenin sürekliliğine ilişkin önemli belirsizliklerin olması nedeniyle şartlı görüş verilmiştir. Banka’nın bağımsız denetimden geçmiş 31.12.2013, 31.12.2014 ve 30.6.2015 tarihli konsolide finansal durum Tablosu’ndan da görüleceği üzere, Banka’nın aktifi, 31.12.2013 tarihi itibarıyla 27.903.620 Bin TL iken, 31.12.2014 tarihinde 13.811.913 Bin TL ve 30.6.2015 itibarıyla da 10.692.118 Bin TL olarak gerçekleşmiştir. Banka, 31.12.2014 tarihinde bir önceki yıla göre %51, 30.6.2015 tarihinde de 31.12.2014 tarihine göre %23 oranında küçülmüş olup, bilançodaki bu küçülmenin toplanan fonlardaki azalmadan kaynaklandığı görülmektedir. Ayrıca, toplanan fonların azalmasından kaynaklı olarak, verilen kredilerdeki büyük azalışların etkisi nedeniyle Banka’nın temel gelir kaynaklarından olan kâr payı gelirlerinde de büyük oranda azalma meydana gelmiştir. Bununla birlikte, Banka’nın özkaynakları 2013 yılı sonunda 2.610.731 Bin TL iken, 2014 yılsonu itibarıyla yaklaşık %30 oranında azalış göstererek 1.834.226 TL'ye gerilemiş, 30.6.2015 tarihinde ise pasiflerin %12,57’sini oluşturarak 1.344.407 Bin TL olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan, Banka’nın 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin gelir tablolarının özet bilgilerinin yer aldığı Tablo’dan görüleceği üzere, Banka 2013 yılında 179.460 Bin TL net dönem kârı elde etmişken 2014 yılını 789.451 Bin TL zarar ile kapatmıştır. Banka’nın kâr payı geliri ve kâr payı gideri 2014 yılında bir önceki yıla göre sırasıyla %28,59 ve %25,56 oranında düşüş göstermiştir. Banka’nın net kâr payı geliri 2014 yılında bir önceki yıla göre %31,17 oranında düşüş göstererek 679.295 Bin TL olarak gerçekleşmiştir. Bunun yanı sıra, Banka’nın diğer faaliyet giderlerini gösterir Tablo’dan görüleceği üzere, diğer faaliyet giderleri,2013 yılında 923.084 TL tutarında gerçekleşirken, 2014’te %14 oranında artış göstererek 1.056.270 TL olmuştur. Bu giderlerin büyük kısmını (%41-43) personel giderinin oluşturduğu görülmüştür. Bu kapsamda, 2014 yılında yaşanan küçülmeye karşın, diğer faaliyet personel gideri ve kıdem tazminatı karşılığı hesaplarının bir önceki yıla göre sırasıyla %8 ve %183 artış göstermesi dikkat çekicidir. Banka yetkililerinin açıklamasında, ayrılan personele yapılan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kullanılmayan izinlere ilişkin ödemeler ve ikale bedelleri gibi yüklü ödemeler nedeniyle bu artışın gerçekleştiğini ifade edilmiştir. Diğer taraftan, BDDK’nın 3.2.2015 tarih ve 6187 sayılı kararı uyarınca, 5411 sayılı Kanun md.18/5 hükmü kapsamında, 122 adet pay sahibine ait imtiyazlı hisselerin temettü hariç ortaklık haklarının TMSF tarafından kullanılmasına karar verilmiş; BDDK’nın 29.5.2015 tarih ve 6318 sayılı kararı ile de; Banka’nın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin, zararın mevcut ortakların sermayesinden indirilmesi kaydıyla, kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla aynı Kanun md.71/(1)-b hükmü gereğince TMSF’ye devredilmesine karar verilmiştir. Öte yandan, TMSF Fon Kurulu Kararı gereğince, 5411 sayılı Kanun md.107/2 hükmü kapsamında, Banka’nın faaliyetleri 18.7.2016 tarihi itibarıyla geçici olarakdurdurulmuş, BDDK’nın 22.7.2016 tarihli kararı ile Kanun’un 107 nci maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde Banka’nın faaliyet izninin kaldırılmasına karar verilmiş ve Banka’nın tasfiye süreci başlamıştır. Ayrıca, Kurulumuzun 22.7.2016 tarih ve 24/815 sayılı kararı gereğince, Banka’nın sermaye piyasası faaliyetleri de 22.7.2016 tarihi itibarıyla durdurulmuştur. Borsa’nın Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yayınlanan 25.7.2016 tarihli duyurusuyla, BDDK’nın 23.7.2016 tarihli ResmiGazete’de yayınlanan kararı ile faaliyet izni kaldırılan ve ayrıca TMSF tarafından tasfiye sürecinin başladığı duyurulan Banka’nın Borsa Yakın İzleme Pazarı’nda işlem gören payları,Kotasyon Yönergesi’nin kottan çıkarma şartlarını düzenleyen md.23/(1)-ç hükmü kapsamında 25.7.2016 tarihinden itibaren Borsa kotundançıkarılmıştır. Son olarak, Banka’nın 3.3.2017 tarihli özel durum açıklamasıyla Banka’nın doğrudan iflasına karar verilmesi için TMSF tarafından dava açıldığı duyurulmuş, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.11.2017 tarih ve E.2017/41 sayılı kararı ile 16.11.2017 günü saat 15:28’de Banka’nın iflasına karar verilmiş olup, Banka’nın unvanı Müflis Asya Katılım Bankası A.Ş. olarak değişmiştir. Banka bünyesinde 2013, 2014 ve 2015 yıllarında görev yapan yönetim kurulu üyeleri ile üst düzey yöneticilere sağlanan fayda ve menfaatlere ilişkin bilgilere aşağıdaki tabloda yer verilmiştir.

Banka’nın 30.3.2013 ve 29.3.2014 tarihlerinde yapılan olağan genel kurul toplantılarında, genel kurul kararı ile yönetim kurulu üyelerine aylık brüt 5.000 TL huzur hakkı ödenmesi kararlaştırılmıştır.Bu karar doğrultusunda, Banka bir yönetim kurulu üyesine huzur hakkı olarak yıllık en fazla 60.000 TL ödeyebilecektir. Yapılan incelemede, bazı yönetim kurulu üyelerine yapılan huzur hakkı ödemelerinin aylık 5.000 TL sınırını aştığı görülmüş olup, davalı Ahmet BEYAZ ile ilgili detaylara aşağıdaki tabloda yer verilmektedir.

Kurulumuz uzmanlarınca, Banka yetkililerinden genel kurul toplantılarında yöneticilere brüt 5.000 TL tutarında huzur hakkı ödenmesine karar verilmiş olmasına karşın, belirlenen tutarın üzerinde ödeme yapılmasının nedenlerine ilişkin açıklama talep edilmesi üzerine yapılan açıklama şöyledir: “Söz konusu dönemde görevde bulunan kişilerin hâlihazırda Bankamızda görevli olmaması nedeniyle bu kararlarının verilmesinde; genel olarak hangi saikler ile hareket edildiği bilinmemektedir. Aşağıda yer alan bilgiler, süreç işleyişi ve bilgi yönetim sistemi üzerinden yapılan genel nitelikli tespitler ile sınırlıdır.” “Bahse konu ödemenin yıllık 60.000 TL tutarını aşmasının sebebi Bankada o dönemde uygulanmakta olan 3 ayda bir çift maaş ödemesi uygulamasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Belirtilen dönemdeki ödeme kayıtları incelendiğinde, o dönemde aynı zamanda tam zamanlı banka personeli olarak çalışan Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet BEYAZ, Ercüment GÜLER, Mehmet URUÇ ve Zafer ERTAN’a bankamız ikramiye aylarında (mart, haziran, eylül ve aralık) çift maaş ve çift huzur hakkı ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. İlgili tabloda da görüleceği üzere tam zamanlı banka personeli olarak çalışmayan YK üyeleri Mehmet GÖZÜTOK ve Recep KOÇAK’a ikramiye aylarında çift huzur hakkı ödemesi yapılmamıştır. Ayrıca, ekli tabloda Ahmet BEYAZ’a yapıldığı belirtilen huzur hakkı ödemelerinin 2013 yılındaki tutarı 85.777,77 TL‘dir. Tabloda ayrıca belirtilen 22.708,09 TL tutarındaki ödeme bilgisi huzur hakkı ödemesi değildir. Ahmet BEYAZ’a da diğer YK üyelerinde olduğu gibi yıllık 80.000 TL huzur hakkı ödemesi yapılmış olduğu, 2013 yılında 80.000 TL‘nin üzerindeki rakam olan 5.777,77 TL tutarındaki farkın 2012 Aralık ayının huzur hakkı ödemesi olduğu görülmektedir. (2012 Aralık ayının huzur hakkı ödemesi 2013 şubat ayında yapılmış olduğu görülmektedir.)” Anılan hususlar çerçevesinde Denetleme Raporu’nda; - Konuya ilişkin, Banka iç düzenlemelerinde yazılı bir düzenleme bulunup bulunmadığının sorulduğu, fakat Banka yetkililerince bilinen bir düzenlemenin bulunmadığının beyan edildiği, - Banka’nın ana sözleşmesinde huzur haklarının genel kurul kararı ile belirleneceği maddesinin yer aldığı, Banka’nın ücretlendirme politikası incelendiğinde konuya ilişkin bir düzenlemeye rastlanılmadığı,- Bu kapsamda yönetim kurulu üyelerine sadece genel kurul kararında belirtilen tutarda ödeme yapılması gerektiği, ayrıca 3 ayda bir ikramiye olarak huzur hakkı ödemesi gerçekleştirilmesinin makul bulunmadığı,

- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Yönetim kurulu üyelerinin mali hakları” başlıklı 394’üncü maddesinde yönetim kurulu üyelerine esas sözleşmeye konulacak hüküm doğrultusunda veya genel kurulda görüşülerek karara bağlanan tutarda huzur hakkının ödenebileceğinin düzenlendiği,

- Anılan yetkinin genel kurulun devredilemez yetkilerinden olduğu, ayrıca esas sözleşmede üyelere huzur hakkı verileceğinin düzenlendiği ancak oranının gösterilmediği hallerde genel kurul toplantı gündeminde yer alması şartı ile miktarın genel kurul tarafından belirlenebileceği,

- 2013 yılında Ahmet BEYAZ’a brüt 85.777,77 TL; Ercüment GÜLER ve Zafer ERTAN’a brüt 70.000 TL ve Mehmet URUÇ’a brüt 80.000 TL tutarında ödeme yapılmıştır. Aynı şekilde 2014 yılı için Ahmet BEYAZ, Mehmet URUÇ, Zafer ERTAN ve Ercüment GÜLER’e yıllık brüt 80.000 TL huzur hakkı ödemesi yapıldığı,

- 2013 yılında Ahmet BEYAZ’a 25.777,77 TL,Ercüment GÜLER’e 10.000 TL, Zafer ERTAN’a 15.000 TL ve Mehmet URUÇ’a 20.000 TL huzur hakkının fazla ödendiği,

- 2014 yılı için Ahmet BEYAZ, Mehmet URUÇ, Zafer ERTAN ve Ercüment GÜLER’e yıllık brüt 80.000 TL huzur hakkı ödemesi yapıldığı,

- 2014 yılında Ahmet BEYAZ’a 20.000 TL, Ercüment GÜLER’e 20.000 TL, Zafer ERTAN’a 20.000 TL ve Mehmet URUÇ’a 20.000 TL huzur hakkının fazla ödendiği,

- İnceleme döneminde toplam brüt 150.777,77 TL’nin genel kurul kararına aykırı olarak fazla ödendiği,

- Banka tarafından yönetim kurulu üyelerine 30.03.2013 ve 29.03.2014 tarihli genel kurul toplantılarında karara bağlanan huzur hakkı tutarlarından fazla ödeme yapılması suretiyle, Banka’nın kârını/malvarlığını azalttığı ve söz konusu ücret ödemelerinin 6362 sayılı SPKn’nun 21 ve 110 uncu maddelerine aykırılık teşkil ettiği tespit edilmiştir.

II. KURUL KARARI

Denetleme Raporu’nda yer alan tespitlerin değerlendirildiği Kurul Karar Organı’nın 8.1.2018 tarih ve 1/19 sayılı kararında diğer hususların yanı sıra;

“i. Banka tarafından yönetim kurulu üyelerine 30.03.2013 ve 29.03.2014 tarihli genel kurul toplantılarında karara bağlanan huzur hakkı tutarlarından fazla ödeme yapılması suretiyle, Banka’nın mal varlığının 31.12.2014 tarihi itibarıyla faiz hariç toplam brüt 150.777,77 TL azaltılması işleminde, kendilerine menfaat sağlayan Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Ahmet BEYAZ (TC Kimlik No:10256502944), Yönetim Kurulu Üyesi Ercüment GÜLER (TC Kimlik No:56278465744), Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Zafer ERTAN (TC Kimlik No:35324331240), Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Mehmet URUÇ (TC Kimlik No:35324331240) hakkında, 6362 sayılı Kanun’un 21 ve 110’uncu maddeleri çerçevesinde işlem yapılmak üzere, 6362 sayılı Kanun’un 115’inci maddesi uyarınca Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına...

iii. Verilen süre içerisinde Banka’ya … iadenin yapılmaması durumunda, SPKn’nun 94’üncü maddesi uyarınca kendisine faiz hariç 150.777,77 TL kazanç aktarımı yapılan Banka yönetim kurulu üyeleri Ahmet BEYAZ, Ercüment GÜLER, Zafer ERTAN ve Mehmet URUÇ aleyhine, aktarılan tutarın bir kısmının veya tamamının yasal faiziyle beraber Banka’ya iadesine yönelik dava açılması hususunda Kurulumuz … yetkilendirilmesine,…”

karar verilmiştir. Kurul kararında belirtilen süre içinde adı geçenler tarafından Banka’ya herhangi bir iade gerçekleştirilmediği için, huzurdaki işbu dava açılmıştır. Öte yandan, Kurul kararında ifade edildiği üzere, davalılarca yapılan örtülü kazanç aktarımı fiili örtülü kazanç aktarımı suçunu oluşturduğundan, davalılar hakkında 15.2.2018 tarih ve 1845 sayılı yazılı başvuru dilekçesi ile İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur.

III. DAVANIN DAYANDIĞI HUKUKİ SEBEPLER

A) Örtülü Kazanç Aktarımı Fiilinin Unsurları

İşbu dava konusu olayda, Banka yönetim kurulu üyelerine 30.3.2013 ve 29.3.2014 tarihli genel kurul toplantılarında karara bağlanan huzur hakkı tutarlarından fazla ödeme yapılması suretiyle, Banka’nın mal varlığının 31.12.2014 tarihi itibarıyla faiz hariç toplam brüt 150.777,77 TL azaltıldığı, dolayısıyla konunun SPKn’nun 21 ve 110 uncu maddelerinde düzenlenen örtülü kazanç aktarımı kapsamına girdiği tespit edilmiştir.

SPKn’nun “Örtülü kazanç aktarımı yasağı” başlıklı 21 inci maddesinde tanımlanan örtülü kazanç aktarımı eyleminin oluşması için aranan şartlar somut olayda gerçekleşmiştir. Şöyle ki;

1. İşlemi gerçekleştirenin, halka açık ortaklık veya halka açık ortaklığın iştirak ve bağlı ortaklığı olması gerekmektedir.

SPKn md.3/1-(e) hükmünde halka açık ortaklık tanımlanmıştır. Somut olayda, Banka halka açık anonim ortaklık statüsünde olup, halka açılma tarihi olan 12.5.2006 tarihinden itibaren SPKn’na tabidir. Öte yandan, yönetim kurulu üyelerine 30.03.2013 ve 29.03.2014 tarihli genel kurul toplantılarında karara bağlanan huzur hakkı tutarlarından fazla ödeme yapıldığı 2013 ve 2014 faaliyet dönemlerinde Banka’nın payları Borsa’da işlem görmekte olup,olayda ilk şart gerçekleşmiştir.

2. Halka açık anonim ortaklıklar ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının örtülü kazanç aktarımı sonucu doğuran ilişkide bulunduğu gerçek veya tüzel kişiler ile doğrudan veya dolaylı olarak yönetim, denetim veya sermaye bakımından ilişkili olması gerekmektedir.

SPKn md. 110/1-(c) uyarınca, anılan suçun gerçekleşmesi için halka açık ortaklık veya bağlı ortaklığı ile kazancı elde eden teşebbüs veya şahıs arasında sermaye, yönetim veya denetim bakımından dolaylı veya dolaysız bir ilişki bulunması gerekmekte olup, bu şart Banka yönetim kurulu üyesi Ahmet BEYAZ açısından somut olayda mevcuttur.
Nitekim, Banka’da 1.1.2013 tarihinden itibaren görev alan yönetim kurulu üyeleri ile üst düzey yöneticilere ilişkin bilgilerin yer aldığı Tablo’dan da görüleceği üzere, Ahmet BEYAZ 1.2.2013-4.2.2015 döneminde yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olarak görev yapmıştır. Davalı ile Banka arasında yönetim bakımından dolaysız ilişki vardır.

3. İlişkide bulunulan söz konusu gerçek veya tüzel kişiler ile emsallerine uygunluk, piyasa teamülleri, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı olarak farklı fiyat, ücret, bedel veya şartlar içeren anlaşmalar veya ticari uygulamalar yapmak veya işlem hacmi üretmek gibi işlemlerde bulunulması gerekmektedir.

SPKn’nun 21 ve 110/1-c maddelerinden; mezkur suçun oluşumu için ilişkide bulunulan söz konusu gerçek/tüzel kişiler ile emsallerine uygunluk, piyasa teamülleri, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı olarak farklı fiyat, ücret, bedel veya şartlar içeren anlaşmalar veya ticari uygulamalar yapmak veya işlem hacmi üretmek gibi işlemlerde bulunulması gerektiği anlaşılmaktadır. Halka açık ortaklıklar ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının karlarındaki veya malvarlıklarındaki azalma, ilişkili gerçek veya tüzel kişi lehine açık bir menfaat sağlıyorsa örtülü kazanç aktarımı yapılmış demektir. “Edimler arasında eşitsizlik” olarak da adlandırılan bu husus, Şirket’in bir kişi/teşebbüse sağladığı menfaatin örtülü kazanç aktarımı yapabileceği kişiler dışındaki üçüncü kişilere de sağlanabilecek bir menfaat olup olmadığının tespit edilmesini gerektirir. Şirket kar/malvarlığındaki azalma, ilişkili kişi lehine açık bir menfaat sağlıyorsa, örtülü kazanç aktarımı yapılmış sayılır.

Denetleme Raporu’nda da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, somut olayda, Banka’nın genel kurulunca belirlenen tutarın üzerinde davalıya ödenen ücretler ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırıdır.

Sonuç olarak, Banka’nın yönetim bakımından ilişkili tarafı olan Ahmet BEYAZ’a Banka’nın 30.3.2013 ve 29.3.2014 tarihli genel kurul kararlarına aykırı olarak fazla ödeme yapılmıştır. Buna göre, 2013 yılında Ahmet BEYAZ’a brüt 25.777,77 TL,2014 yılında ise brüt 20.000 TL huzur hakkı fazla ödenmiş olup, anılan şahıslarainceleme döneminde diğer yönetim kurulu üyeleri ile birlikte davalıya toplam brüt 150.777,77 TL’nin genel kurul kararlarına aykırı, fazladan ödendiği ve bu çerçevede piyasa teamülleri ve ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı işlemlerde bulunulmuştur.

4. İlişkili tarafla yapılan üçüncü madde kapsamına giren işlem sonucunda, halka açık ortaklığın (veya bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının) karının veya malvarlığının azalmış olması (ya da kârının veya malvarlığının artmasının engellenmiş olması) gerekmektedir.

Somut olayda, emsallerine uygunluk, piyasa teamülleri, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı olarak farklı fiyat, ücret, bedel ve şartlar içeren ticari uygulamalar yapılmak gibi işlemler yoluyla halka açık Banka’nın karı veya malvarlığı davalıya fazladan ödenen yukarıda belirtilen tutarda fazla ödeme de dahil olmak üzere yönetim kurulu üyelerine yapılan ödemeler nedeniyle toplam 150.777,77 TL tutarında azaltılmıştır.

Bu kapsamda, genel kurulda alınmış herhangi bir karar, Banka esas sözleşmesinde veya ücretlendirme politikasında herhangi bir hüküm bulunmamasına rağmen Banka tarafından yönetim kurulu üyelerine 30.03.2013 ve 29.03.2014 tarihli genel kurul toplantılarında karara bağlanan huzur hakkı tutarlarından fazla ödeme yapılarak halka açık Banka’nın malvarlığı, davalı Ahmet BEYAZ ile diğer yönetim kurulu üyelerine aktarılarak,Banka’nın malvarlığı kayba uğratılmıştır.

B. Örtülü Olarak Aktarılan Tutarın İadesi Kanuni Bir Zorunluluk Olup, İade Gerçekleşmemiştir.

SPKn’nun 21 inci maddesinin dördüncü fıkrası şu şekildedir; “(4) Kazanç aktarımının Kurulca tespiti hâlinde halka açık ortaklıklar, kolektif yatırım kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıkları, Kurulca belirlenecek süre içinde kendilerine kazanç aktarımı yapılan taraflardan, aktarılan tutarın kanuni faizi ile birlikte mal varlığı veya kârı azaltılan ortaklığa veya kolektif yatırım kuruluşuna iadesini talep eder. Kendilerine kazanç aktarımı yapılan taraflar Kurulca belirlenecek süre içinde aktarılan tutarı kanuni faizi ile birlikte iade etmek zorundadır. Örtülü kazanç aktarımı yasağının ihlali ile ilgili 94 üncü ve 110 uncu maddeler ile ilgili mevzuatta öngörülen hukuki, cezai ve idari yaptırımlar saklıdır.”

Anılan Kanun hükmü çerçevesinde, faiz hariç 150.777,77 TL’nin Banka’ya iadesi kanunen zorunludur.

Kurul Karar Organı’nın 8.1.2018 tarih ve 1/19 sayılı kararı ile, karar tarihinden itibaren 3 ay içinde Bank Asya tarafından Ahmet BEYAZ’a aktarılan 45.777,77 TL’nin kanuni faizi ile birlikte Banka’ya ödenmesinin istenmesine karar verilerek, davalıya bildirim yapılmıştır. Ancak, Kurul kararı uyarınca davalılara verilen süre içinde örtülü olarak aktarıldığı tespit edilen tutar Banka’ya iade edilmemiş olup, dilekçemiz tarihi itibariyle de halka açık Bank Asya’nın uğradığı malvarlığı kaybı halen giderilmemiştir.

#ilangovtr Basın no ILN02211763