Refah nasıl hatırlanacak?

Enis BERBEROĞLU

Tanıdık yabancı diplomatların Refah'la ilgili hayal kırıklığı hep aynı analizden kaynaklanıyor:

- Refah Partisi neden politik açıdan merkeze kayıp, sistem karşıtı kadrolardan kurtulmayı denemedi. Oysa merkeze kaysa, Türk seçmenini DYP ve ANAP'tan kopartır, en büyük parti haline gelirdi...

Yabancı diplomatların sorusu, aslında Türk demokrat kamuoyunu bir süredir meşgul eden tuzağın sınırında dolaşıyor.

‘‘Refah, Avrupa'daki Hıristiyan-demokrat örneklerine benzer biçimde Müslüman-demokrat parti olabilir mi?'' sorusu daha bir yıl önce çok modaydı... Basite indirirsek, laik-şeriatçı herkesin merakı aynıydı:

- Refah Partisi demokrat mı?

Bugün artık yanıtını biliyoruz: Hayır değil...

Deve ve kuş nasıl devekuşu etmiyorsa, Müslüman ve demokrat kokteyli de tutmuyor. Refah'a umut bağlayan demokratların hayalleri suya düşüyor.

Refah'ın yaklaşık bir yıl süren iktidarı ‘‘Adil Düzen'' vaadiyle başladı, gelir dağılımının bozulması ve polis devleti tehdidiyle son buldu.

İlerde tarih kitapları Refah'ı hangi icraatıyla anacak dersiniz?

Ekonomiyi düzeltme iddiasıyla hazırlanan, ama bırakın vatandaşın, bürokrasinin bile ciddiye almadığı kaynak paketleriyle mi?

Yoksa Susurluk dosyasının kapatılması, gazeteci Metin Göktepe cinayetine duyarsızlık, cezaevinde açlık grevlerinde ölümler, Flash TV baskını, Hürriyet'in taranması gibi olaylarla mı?

Sizce hangisi hatırlanacak...

Parlamento Dışı Muhalefet tarafından iktidardan düşürülen Refah Partisi'nin ardından kanlı gözyaşı döken stajyer demokratlar bu sorunun yanıtını iyice düşünmeli...

Askeri darbeye karşı çıkmak demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Ama tek koşulu değildir. Demokrasinin tek düşmanını Silahlı Kuvvetler olarak ilan etmek kolaycılığı, Refah veya PKK gibi ciddi tehditleri unutturur.

Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı Türkiye'nin suç dökümünü çıkardı. Hırsızlık suçu yine açık farkla birinci oldu.

1996 yılında 96 bin 775 hırsızlık suçu işlendi. Hırsızlığı 25 bin 440 olayla darp izledi. Üçüncü sırada 22 bin 554 olayla oto hırsızlığı geldi.

Rakamlar ortada... Çalınan otomobilleri de hırsızlık rakamlarına eklersek, hırsızlık diğer suçları dörde katlıyor.

Merkez sağın basiretsiz politikaları Türk toplumunu yoksullaştırdı, sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlerden yoksun bıraktı.

Kolayca düzelmeyecek bu tabloyu geniş kitlelerin oyuna talip çıkan Refah çok iyi kavradı, kullandı. O yüzden kısa iktidarı süresince kitlelere refahtan pay dağıtmayı denemedi bile. Aksine, yükselen toplumsal talepleri bastırmak amacıyla ortağının polis devleti kurma arzularına boyun eğdi.

Meczup rolüne soyunup Refah tabanını ajite eden Rize Milletvekili Şevki Yılmaz, daha önceki gün polisin gazetecinin kafasında sopa kırmasına ‘‘Alçak medyayı dövdük'' diye neden sahip çıktı dersiniz?

Gerçek demokrat, darbecinin üniforma rengine takılıp kalmaz. Haki renk düşmanlığı yüzünden polis devleti heveslisi, hırsız, yalancı, şeriatçı partilerin peşine düşmez...

Zaten eğer düşerse bir bildiği var demektir.

Tüccar demokratlara kanmayın.