Rahşan Hanım'ın kuyuya attığı taş

Sürekli sorun yaratıyoruz, sonra da o sorunun altından kalkamayıp içinde boğuluyoruz.

Af olayı da öyle...

Durduk yerde Rahşan Hanım sanki üstüne çok vazifeymiş gibi kalktı bir af yasası çıkarılması için eşi Bülent Ecevit'i ikna etti.

Bülent Ecevit de Rahşan Hanım'ın her şeyi en iyi düşündüğüne, en iyi yaptığına inandığı için bu af işine balıklama daldı.

Hemen Adalet Bakanlığı'na talimat vererek af yasası çıkarılması için çalışmaları başlattı.

Halkın büyük çoğunluğunun şiddetle karşı çıkmasına rağmen Rahşan Hanım'ın istediği af yasa tasarısı Meclis'ten geçirilerek yürürlüğe girdi.

Sonra Anayasa Mahkemesi yasanın bazı bölümlerini iptal etti ve durumun düzeltilmesi için Meclis'e 6 ay süre verdi.

Meclis her zamanki gibi yattı yattı son gün yumurta kapıya gelince alel acele bir yasa çıkardı.

Yine kamuoyunda büyük tepkilerle karşılanan yasa doğal olarak Çankaya'dan döndü.

Şimdi durum tam anlamıyla bir kaos.

Bundan sonra da ne olacağını ise kimse bilmiyor.

* * *

Hadi bakalım, şimdi Rahşan Hanım'ın iki yıl önce kuyuya attığı taşı çıkartın çıkartabilirseniz.

Soruna bir an önce çözüm bulunamazsa, cezaevleri tümden boşalacak.

Gözü dönmüş binlerce cani sokaklara dökülecek.

Bu belayı eşinin telkinleriyle ülkenin başına saran başbakanımız da durumdan şikáyetçiymiş.

Efendim yasa kendilerinin de içine sinmiyormuş.

Hatta eşi hanımefendi de çok tepkiliymiş.

İyi güzel de Ecevitler'in o güzel akılları kamuoyu ‘‘Aman sakın yapmayın. Af çıkartmayın’’ diye feryat ederken neredeydi?

İkisinin de kulakları halkın bu sesini duymuyor muydu?

Hadi onlarınki duymuyordu, ortaklarının kulakları neredeydi. Onlarınki de tıkalı mıydı?

* * *

Tanrı hepimize sabır versin.

Ben söyleyecek başka laf bulamıyorum.

Hukukun ve demokrasinin düzgün işlediği ülkelerde af diye bir müessese zaten yoktur.

Suç işleyen yasaların öngördüğü cezayı çeker. Bu cezayı hükümetler affedemezler.

Çünkü suç topluma karşı işlenmiştir.

Turgut Özal ikide bir oy toplamak için genel af çıkarılmasını önlemek için infaz kanununu değiştirmişti.

Suçlu mahkûm olur olmaz bazı koşullarla cezasının bir bölümü zaten indirime uğruyordu.

O nedenle artık affa gerek yoktu. Bu iş de rayına oturmuştu.

Ama Rahşan Hanımefendi geldi bu işe taş koydu.

Üstelik taşı da kimse kaldıramasın diye derin, çok derin bir kuyuya attı.

Şu ülkenin bütün sıkıntısı akıllı ve ilkeli insanların bir türlü yönetime gelememesi.