Projesi olana Türkiye’de ve Avrupa’da para var

ECZACIBAŞI Holding Yönetim Kurul Başkanı Bülent Eczacıbaşı’yla buluşmamızdan bir ay sonra kardeşi Faruk Eczacıbaşı’yla Kanyon’dayız... Ancak, bu kez konumuz Kanyon’a yönelik "dondurucu soğuk" ya da başka eleştiriler değil.

Faruk Eczacıbaşı için konu öncelikle Başkanı bulunduğu Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) ve gerçekleştirmeye hazırlandığı önemli bir etkinlik. Eczacıbaşı’nın yanında TBV Genel Sekreteri Behçet Envarlı ile TAGES Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Arsan var.

TBV’nin son dönemlerde masaya koyduğu konuların başında KOBİ’lerde (küçük ve orta ölçekli işletmeler) inovasyona (değer yaratan, gelire dönüşebilen yenilik) dönük adımlar atılması geliyor.

Eczacıbaşı, Türkiye’de birçok kesimden, "Şunu yapmak istiyoruz ama kaynağımız yok" sesleri yükseldiğine dikkat çekiyor: "Bence gerek Türkiye’de, gerekse tam üye olma yolunda ilerlemeye çalıştığımız Avrupa Birliği’nde (AB) yeterince kaynak var. Yeter ki gerçekten projeniz olsun. Projesi olan rahatlıkla kaynak bulur."

Bu noktada söze Leyla Arsan giriyor, AB’nin 50 milyar Euro’luk dünyanın en büyük sivil araştırma programı olan "7’nci Çerçeve Programı"nı hatırlatıyor. Bir ayağı TÜBİTAK’ta olan Leyla Arsan, bu kurumun da 500 milyon dolarlık proje fonuna dikkat çekiyor.

TBV, TÜBİTAK ve TAGES, bunları söylemekle kalmıyor, Türkiye’deki özellikle bilişim ağırlıklı, teknoloji geliştirebilecek KOBİ’leri harekete geçirecek bir adım atıyor. Bu amaçla, 29-30 Ocak 2007’de gerçekleştirilecek "Avrupa Bilgi ve İletişim Teknolojileri Araştırma ve Teknoloji Geliştirme Konferansı" düzenliyor.

Peki bu konferansta ne olacak? TEV, TÜBİTAK ve TAGES’in hedefi ne? Leyla Arsan, şu yanıtı veriyor: "Sloganımız 44 KOBİ, 16 proje. Avrupa’dan 200, Türkiye’den de 150 dolayında katılımcı konferansta yerini alacak. Hedefimiz Türkiye’deki KOBİ’lerin de ortakları arasında yer alacağı 16 projenin ortaya çıkması."

Arsan, "7’nci Çerçeve Programı" kapsamında AB’nin kullandırmayı öngördüğü 50 milyar Euro’luk fonun en az 9 milyar Euro’luk bölümünün bilişime yönelebileceğini vurguluyor.

Bir yandan "Türkiye’de proje ortaya koyan yok" diye dert yanarken, bu konferansla ilgili hazırlıklar çerçevesinde yapılan duyuru sonrasında 125 dolayında proje başvurusu olmuş. TBV, TÜBİTAK ve TAGES bu sayıya şaşırmış. Ön elemede sayı 90’a düşürülmüş.

29-30 Ocak’ta gerçekleşecek konferans ve devamında Avrupa’dan 12 ülkenin KOBİ’leriyle Türkiye’nin KOBİ’leri, ortak çalışmayla "en iyi projeler"i ortaya koymaya, onları geliştirmeye çalışacak. Büyük olasılıkla Norveç’in önderlik edeceği bu çalışmalarda en az 16 proje ortaya çıkmazsa, fondan yararlanmak da mümkün olmuyor.

Leyla Arsan, AB’nin 50 milyar Euro’luk fonla yapmaya çalıştığını bir cümleyle özetliyor: "AB’nin amacı ’ortak akıl’ yaratmak."

Madem öyle, "AB’nin istediği ’ortak akıl’a" katkımızı yapalım, fondan payımızı alalım...

Faruk Eczacıbaşı’nın "Projesi olana para bulmak kolay" sözünü de yabana atmayalım...

Tüzmen, İskenderiye’de Turquality’le duygulandı

DEVLET Bakanı Kürşad Tüzmen, 170 işadamıyla çıktığı "Mısır seferi" sırasında Damat-Tween, ADV, DS gibi markaların sahibi Orka Group’un İskenderiye’deki mağazasına da uğradı.

Tüzmen, mağazadaki ürünleri incelerken, hemen "Turquality" etiketleri dikkatini çekti: "Turquality projesi için çok emek çektik, etiketi buralarda görmek beni duygulandırıyor."

Damat-Tween’in İskenderiye’nin önde gelen alışveriş merkezinde bulunan mağazasının hemen karşısında bir de Colin’s mağazası vardı. Rusya’da güçlü bir şekilde bayrağını dalgalandıran Colin’s, İskenderiye’de de aynı işi yapmıştı.

Başta tekstil ve konfeksiyon sektörü olmak üzere birçok işadamı Mısır’a yatırımı konuşurken, Orka Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da mağazalarıyla bu ülkede kendi ölçeğinde zincir oluşturmayı düşünüyor.

İster yatırım, ister mağaza, Mısır, artık Türkiye için önemli "üs" olarak öne çıkıyor...
Yazarın Tüm Yazıları