Prof. Treske, Medya Arkeolojisi Laboratuvarı ile geçmişi canlandırıyor 

Güncelleme Tarihi:

Prof. Treske, Medya Arkeolojisi Laboratuvarı ile geçmişi canlandırıyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2018 14:50

Prof. Treske, Medya Arkeolojisi Laboratuvarı ile geçmişi canlandırıyor 

Haberin Devamı

Selen TORNACI-Dicle CENGİZ/ANKARA, (DHA) - ANKARA Bilkent Üniversitesi’nde İletişim ve Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Profesör Andreas Treske kurduğu ‘Medya Arkeolojisi Laboratuvarı’ ile geçmişte kullanılan teknolojinin tekrar hayata geçirilmesini sağlıyor. Prof. Treske, “Yeni ile eski arasında bir köprü: Medya Arkeolojisi” diye tanımladığı projesiyle amaçlarının medya teknolojisindeki hızlı değişime rağmen eski teknolojiyi de çalışır hale getirerek geleceğe aktarmak olduğunu kaydetti.
Bilkent Üniversitesi’nde 5 yıldır yaptığı çalışmalarla Medya Arkeolojisi Laboratuvarını kurarak 20 yıl önceki materyalleri işler hale getiren Prof. Treske, yok olmaya başlayan ve kullanımdan kalkan medya teknolojisine hayat vermeye çalıştıklarını bildirdi. Treske, medya teknolojilerinin çok hızlı değiştiğini belirterek şunları söyledi:
“20 yıllık zaman zarfında yaşanan kültürel ve teknolojik değişimleri açıkça anlayabiliyoruz. Şimdi bir taraftan insanlar bunları çöp olarak görüyor, bazı insanlar ‘Bu ne?’ diye soruyor. ‘Biz bunlardan ne yapabiliriz?’ diyorlar.  Biz aslında bunlardan yakın tarihi öğrenebiliriz. İnsanlar ne yedi, nerede yaşadılar, nasıl görüştüler, neler değişti... Bunları öğrenebiliriz. Medya Arkeolojisi sayesinde bu değişiklikler rahatlıkla görüne biliniyor” 
“Televizyonları ve gazeteleri kapatıyorlar. Ama televizyon ve gazete devam edecek. Sadece aynı formda olmayacak, başka bir formda olacak” diyen Prof. Andreas Treske, ‘Medya Arkeolojisi’ üzerine yaptığı çalışmayı eski kullanılmayan materyalleri medyayla bağlantılı olarak analiz ederek, onlar aracılığı ile yeniden bir şeyler üretebilmek ve yaratıcı kullanmak olarak tanımladı.
‘BİZ ASLINDA BUNLARDAN YAKIN TARİHİ ÖĞRENEBİLİRİZ’
Bilim laboratuvarları ile aynı tekniğin kullanılmasını şart koşan Treske, eski bir makinenin restore edilmesi ve daha ulaşılabilir olması için analog ortamdan dijitale aktarmak gerektiğini belirterek, “Bir kaset buluyorsun, nasıl kullanacaksın? Laboratuvar işi biraz teknisyen-elektrik işi. Elektro ve akustik, ses iyi olacak, görüntü iyi olacak. Burada da biraz arkeolog ya da restoratör gibi çalışmak zorundasın. Çünkü onu bir nevî restore etmek zorundasın” dedi.
‘MEDYAYI BİLİM, MÜHENDİSLİK, SANAT VE TASARIM ARASINDA KÖPRÜ OLARAK KULLANIYORUZ’
Yaratıcı olarak ve hayal kurarak eski makinelerin yaşatıldığını belirten Treske, yeni bir şey üretmek ve bunun bir eğitim aracına dönüşmesi için çalıştıklarını söyleyerek şöyle devam etti:
“Öğrenciler için eğlenceli tarafı var. Düğmeyi çeviriyorsun bir şey oluyor, panik oluyorsun, ne yapacaksın… Biz en son şöyle yaptık, eski bozulmuş video projektörü açtık, parçaladık. Beraber bütün parçaları inceledik. Çünkü onlar sadece eğitim araçları, eski çöp gibi şeyler değil. Biz materyallerimiz sayesinde bilim, mühendislik, sanat ve tasarım arasında medyayı bir köprü olarak kullanıyoruz.”
‘DEĞİŞİMİN KARŞISINDA İNSAN KALAMAYACAĞIZ’
Medya Arkeolojisi’ni bilime ve teknolojiye ayak uydurmak için bir metot olarak gören Andreas Treske, “Eski büyük gazeteler hep kapatılıyor. Şimdi yeni bir trend var, insanlar mahallelerde yerel gazeteler yapıyorlar. Medya Arkeolojisi buna da bakıyor. Bence şimdi medya o kadar değişiyor ki, internete karşı da bir savaş var. Televizyonları gazeteleri kapatıyorlar. Ama asla tamamen yok olmayacaklar. Televizyon da ve gazete de devam edecek. Sadece aynı formda olmayacak. Teknoloji de değişecek ve bu değişimin karşısında insan kalamayacağız” dedi. 
FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!