Prof.Dr. Hatipoğlu: Erken ergenlik, sorun olabilir

Güncelleme Tarihi:

Prof.Dr. Hatipoğlu: Erken ergenlik, sorun olabilir
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2017 12:37

Prof.Dr. Hatipoğlu: Erken ergenlik, sorun olabilir

Haberin Devamı

KAYSERİ, (DHA)  ÇOCUK Endokrinoloji Uzmanı Prof.Dr. Nihal Hatipoğlu, değişen yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin de etkisiyle erken ergenlik sıklığının son yıllarda giderek arttığını bildirdi. Hatipoğlu, "Erken ergenlik, çocuklar üzerinde olumsuz fizyolojik etkilerinin yanında psikolojik sonuçları da oluyor" dedi.
Prof.Dr. Nihal Hatipoğlu, ergenliğin, kız çocuklarında meme gelişimi, erkeklerde ise testis (yumurta) büyümesiyle ilk işaretlerini gösterdiğini hatırlattı. Prof.Dr. Hatipoğlu, şöyle devam etti:
"Sonrasında ise cinsel olgunlaşma, boyun hızlı bir şekilde uzamasıyla ergenlik süreci başlamış oluyor. Normal şartlarda, kız çocuklarında 10, erkek çocuklarda 11 yaş civarında gözlenen bu belirtilerin, kızlarda 8 yaş erkeklerde ise 9 yaşından önce görülmesi ise ‘erken ergenlik’ olarak adlandırılıyor. Kız çocuklarda 8 yaşından önce meme büyümesi, memede ağrı veya hassasiyet, erkek çocuklarda ise testisin büyümesi erken ergenliğe işaret ediyor. Aynı şekilde genital ve/veya koltuk altı kıllanmasının erken başlaması, çocukta erişkin vücut kokusu gibi ter kokusu olması, yüzde, sırt veya göğüs bölgesinde ergenlikteki gibi sivilcelerin çıkması, hızlı boy uzaması da erken ergenliğin habercilerinden. Erken ergenliğin ortaya çıkmasında, çocuklarda beyin veya vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan ve hormon dengesini etkileyen ciddi tümörlerden, kullanılan ilaç veya birtakım kimyasallara kadar pek çok etken rol oynayabiliyor."
Anne ve babaların belirtileri fark ettiklerinde hemen bir uzmana başvurması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Nihal Hatipoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Erken ergenlik sürecinde kızlarda adet kanaması erken başlarken, erkekler yaşından önce ergenliğini tamamlamış oluyor. Ancak erken ergenlikte hızlı büyüme, yetişkinlik dönemlerinde sağlık sorunlarıyla karşılaşmalarına neden olabilir. Bu çocukların boyu yaşıtlarına göre daha uzundur. Aileler genellikle, (Benim çocuğun manken gibi, uzun boylu olacak) diye sevinir. Aslında bu sürecin erken sonlanacağını ve çocuklarının erişkin boyunun kısa kalacağını akıllarından bile geçirmezler. Ancak, boyun hızlı uzaması büyüme plaklarının erken kapanmasına neden olur. Bu durum, büyümenin de erkenden durması ve çocuğun yetişkinlikteki boyunun kısa kalması ile sonuçlanabiliyor."
Erken ergenliğin çocuklar üzerinde yarattığı olumsuz fizyolojik etkilerin yanında psikolojik sonuçlarının da olduğunu anlatan Prof. Dr. Nihal Hatipoğlu, yaşanabilecek psikolojik etkilerle ilgili şu bilgileri verdi:
''Bu çocukların henüz ergenliğe hazır olmayan küçücük bedenleri birden bire ergenlik bulguları ile değişmeye başlıyor. Oysaki arkadaşlarında benzer durumu görmedikleri için yaşadıklarına bir anlam veremezler. Bu durumda çocuklar, arkadaşlarıyla uyumu bozulduğu için içe dönük bir yapıya bürünebilecekleri gibi, tam aksine hırçın ve saldırgan davranışlar da gösterebiliyorlar. Ayrıca yaşanan değişimleri benimsemekte zorlanan çocukta psikolojik travma gelişebiliyor. Çocuğun bedeninin ve bu durumun ulaşabileceği boyu ne kadar etkilediğinin değerlendirilmesi önem taşıyor. Ancak özellikle kızlarda erken ergenliği başlatan hiçbir neden bulunamayabilir. Böyle durumlarda hekim tüm olası nedenleri ve etkilenmeyi çeşitli testlerle gözden geçirmelidir. Bazı çocuklarda hemen tedavi gerekirken, bazı çocuklarda bulguların ilerleme hızının takibi gerekebiliyor. Çocuklardan bazılarında ise maalesef artık tedavi için çok geç kalınmış olabiliyor. Tedavi kararı verilen çocuklarda ergenliğin ilerlemesi, çocuğun normal ergenliğe girmesi gereken yaşa kadar durdurulabiliyor."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!