Popstar hadisesine balıklama giriş

Nedeni belli tabii: Bülent Ersoy-Armağan Çağlayan arasındaki yüksek gerilim hattı.

Meğer geçen hafta neler olmuş neler. Bülent Hanım, Armağan Bey’e kızıp yelpazesini atmış. Armağan Bey de bu hafta yelpazeye karşılık ceketini çıkardı. Böyle hoş, grotesk restleşmeler var ikili arasında. Yakın zamanda Bülent Hanım’ın broş fırlatmasını bekliyorum mesela.

Diğer iki jüri ise birer süs bebeği. Vitrin mankeni. Mesela Yıldız Tilbe (ki Bülent Hanım ısrarla kendisine "Hanımefendi" diyor, ismini hiç zikretmiyor nedense).

Sürekli "İyiydiler, söyleyecek bir şeyim yok" diyen Tilbe, sanki keşişler diyarından bildiriyor, öyle ki nur inmiş yüzüne. Had safhada bir yoga sakinliğine sahip.

Bir de yabancı jüri var. Göğüs dekoltesi "hadise"li Hadise yerine Osmantan Erkır çeviriyor söylediklerini. Keza bir şey söylediği de yok.

Ama Bülent ve Armağan nasıl muhteşem, nasıl didişken bir ikili. Sinan Çetin mesela bu ikiliden bir film çıkartabilir (sonra isterse vizyona sokmayabilir, çürüsün raflarda film ne olacak canım).

Bu arada ikilinin son elektriklenmesinde neredeyse dövecekti sinirden Bülent Hanım, Armağan Bey’i. Ki o anlarda göz kırptı bir ara Armağan Bey. Sanırım Osmantan Bey’e.

Hani bir reyting kırpması. "Oldu bu iş" manasında.

Bence henüz olmadı. Şahsen daha fazlasını isteriz. Malum, izleyici gerilime doymaz. Hep iki adım ötesini hayal eder: "Ya döverse?", "Ya şimdi ayağının altına alıverirse..."

Yoksa yarışmacılardan bize ne.

Zencefil’den ikinci dükkan

Beyoğlu’nun meşhur vejetaryen lokantası Zencefil hemen karşı apartmanında bir yer daha açtı. Ama burası yeme-içme mekanı olmayacak. Zencefil’deki yemeklerin öğretileceği kurslar yapılacak, ayrıca şık mutfak malzemeleri satılacak.

Henüz kurslara başlanmadı ama önünden gelip geçerken dükkan vitrinindeki sabunlar, çeşit çeşit mutfak malzemesi öyle çekici duruyor ki, insanın içeri girip yemek yapası geliyor.

Akıllıca bir girişim yapmış Zencefil yani. Nitekim yakında bu dükkanın çok hip olacağı aşikar.

MSN deliliği

Meraklısı okumuştur. MSN Messenger kullanımında 11.8 milyon kişiyle dünya beşincisiyiz. Ayda 70 milyon mesajla ise dördüncü. ABD ve Çin bile geride bırakılmış yani, öyle böyle değil.

MSN’den deliler gibi iletişim kurduğumuza yakın çevremden bir sürü örnek var. Bir arkadaşımın 150 kişilik listesi var MSN’de. Başka birinin ise 300’e yakın!

Ama bugünlerde ikisi de hacker’lardan şikayetçi. Birinin tüm listesi hack’lendi.

Diğerinin de MSN adresinden bilgisayarına girmiş hacker.

Nasıl olur bu işler beni aşar, tek bildiğim (anneler gibi olacak ama) MSN de pek güvenli değil.

Paranoya radarlarınız açık olsun yani yazışırken...