Poligon






Reşit ÇAĞLAYANGİL
Haberin Devamı

Defterdara suçlama

PERDE ARKASI

BALİNA Operasyonu'nun iddianamesi hazırlandı. Çete davasında yargılanacak 76 sanık arasında üç vergi dairesi müdürü ile bir defterdar yardımcısı da bulunuyor. Kordon Vergi Dairesi eski Müdürü Tahsin Koca'nın hayalicilerle Kıbrıs'a gittiği, Hasan Tahsin Vergi Dairesi eski Müdürü Erol Doğan'ın nataşalı alemlere katıldığı, Defterdar eski Yardımcısı Mustafa Akkaya'nın KDV iadesi ödememe emri yazısını göndermediği, üçünün de görevlerini yapmayıp, çete üyesi oldukları gerekçesiyle 6 yıl hapisleri isteniyor. Koca ve Basmane Vergi Dairesi eski Müdürü Ahmet Atış, kendilerini savunurken İzmir Defterdarı Mete Gönenç'i suçluyor. Koca, Gönenç'in kendilerine büyük baskı yaptığını öne sürüyor. nasıl mı? İşte ifadesi:

‘‘DEFTERDAR Gönenç ‘Yeminli mali müşavir raporları varsa kesinlikle ihracatçıyı küstürmeyin, zorluk çıkarmayın bana göndermeyin, Bakanlıkla muhatap etmeyin. Çünkü bunların Ankara'da büyük çevreleri var’ derdi. Şerif Şener'in (hayali şirketlerin muhasebecisi- ağabeyi Hasan Hüseyin Şener Maliye Bakanlığı'nda müsteşer yardımcısıydı), YMM'lerin, Gönenç'in benim gibi bütün vergi dairelerinin amir ve memurları üzerinde baskısı gerçektir. Bu şahısların istediği yapılmadığı zaman, hele bir de ihracat yapıyorlarsa incelemeye göndermeye kalktığımızda yerlerimizin değiştirileceği baskısı altındaydık. Bu nedenle ihracattan doğan KDV iade raporlarını tam incelemeden sevk ettik. Gönenç'in mali müşavirlerle geceleri eğlencelere gittiğini ve içki sofralarında birlikte olduklarını duymuştum, ancak ne derece doğrudur bilmiyorum.’’

SİYASİLER DE İŞİN İÇİNDE

ATIŞ da Basmane Vergi Dairesi Müdürü'yken hayalicilerin para teklifini kabul etmediğini, Gönenç'e defalarca bilgi verdiğini, fakat söylediklerini dikkate almadığını, ayrıca kendisinin de tayininin çıkarılacağını öğrenince de ANAP İl Başkanı'na giderek yardım istediğini ifadesinde belirtiyor. Atış, Toygar'ın tayini durdurma konusunyla ilgilenip ilgilenmediğini bilmediğini söylüyor. Bu kişilerin kendilerini kurtarmak için mi böyle söyledikleri şimdilik bilinemez? Ama ortada bir gerçek var. İzmir Defterdarı'nın bir yardımcısı ile en çok iş yapan üç vergi dairesinin müdürü, yani yakın çalışma arkadaşları şimdi ‘‘Çetecilik’’ suçlamasıyla yargılanacak.

Karakolda güvercin

GÜNÜMÜZDE herkes bir metrekare yeşil alanı, kuşlarla, hayvanlarla dolu parkları özler hale geldi. Asayişi sağlayan jandarmamız da karakollarda hayvan besleyerek özlem gideriyor. Bornova Ev-KA 4'de Yeşiltepe Jandarma Karakolu personeli, güvercin tutkunu. Bahçeye yapılan kümesler her gün temizleniyor, güvercinler yemleniyor. Güvercinleri seven yalnızca jandarma değil... Çevredeki çocuklar da güvercinleri sevmek için karakol bahçesine doluyor. Böylece jandarma-vatandaş ilişkisi daha sıcaklaşıyor.

Kazaya karşı pratik çözüm

BORNOVA'da trafik kazalarına karşı alınan ilginç çözüm görenleri şaşırtıyor: Kızılay Mahallesi'ni EV-KA 4 ile Atatürk Mahallesi'ne bağlayan anayolda dirsek şeklinde bir viraj var. Burada çıkan ve inen taşıtlar birbirini son ana kadar göremiyor ve kazalar oluyor. Çare olarak virajın tam karşısındaki elektrik direğine dev bir ayna takılmış. Sürücüler virajı dönerken karşıdan araç gelip gelmediğini bu aynadan görebiliyor. Çevre sakinlerinden kimileri kazalardan bıktıkları için bu yöntemi kendilerinin bulduklarını söylerken, bazıları da belediyenin yaptırdığını söylüyor. Demokraside çareler tükenmez...

Trafik terörüne fidan

YAKINLARINI trafik terörüne kurban verenlerin oluşturduğu Trafik Gerçeğimiz Grubu orman kuracak. ‘‘Trafik teröründe yitirdiğimiz sevdiklerimizi binlerce fidanda yaşatalım’’ sloganıyla başlatılan kampanya bugün saat 12.00'de fidan dikimiyle başlayacak. Dikim alanı olarak geçen yıl gencecik fidanların kül olduğu Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Kaynaklar Yerleşkesi'yle, otoban yanı seçildi. Grup Sözcüsü Mustafa Ünsal, 11.30'da Buca Kaynaklar Yerleşkesi'ndeki otobüs son durakta buluşulacağını belirterek, ‘‘Trafik terörüne kurban verdiklerimizi, yanan ormanlık alana dikeceğimiz binlerce fidanda yaşatacağız.’’ diyerek herkesi davet etti.

YAŞAMIN İÇİNDEN

Acıya dayanamadı

ERZURUMLUYDU... Memleketinde iş bulamayınca İzmir'e göçüp Buca'nın varoşlarında bir gecekondu yapmıştı. İnşaatlarda çalışıp 5 çocuğuna bakıyordu. Gücü yerindeydi. Derken 16 yaşındaki büyük oğlu kayboldu. Günlerce oğlunu aradı, gazetelere ilanlar verdi. Sonunda ormanda oğlunun çürümüş cesedi bulundu. İyice yıkılmıştı. Hele katiller de komşu çocukları çıkınca acısı ikiye katlanmıştı. Bu olaydan sonra kendini toparlayamadı. Dengesiz hareketler başladı. Her sözünde ölen oğlunun ismini geçiriyordu. Diğer çocukları acısını hafifletmiyordu. Bir gece eve gelmedi. Aaile ve yakınları sabaha kadar çevreyi aradı. Bir tarlada zeytin ağacında asılı cesedini buldu. Canına kıyan baba, oğlunun yanında toprağa verildi.

Yazarın Tüm Yazıları