PKK fırsat mı kollayacak?

PKK , 3ekim’e kadar “eylemsizlik” kararı verdi ve mayınlı suikastlerini durdurdu. Neden 3 ekim? Herhalde, Türkiye-AB katılma müzakerelerinde yol kazası ile karşılaşırsa, okların örgüte çevrilmesini istemiyorlar.

PKK , 3ekim’e kadar “eylemsizlik” kararı verdi ve mayınlı suikastlerini durdurdu.

Neden 3 ekim?

Herhalde, Türkiye-AB katılma müzakerelerinde yol kazası ile karşılaşırsa, okların örgüte çevrilmesini istemiyorlar.

“ Eylem yapmama” kararı da bir kaç koşula bağlanmış durumda.

- TSK operasyon yapmayacak

Yani, Türk Silahlı Kuvvetleri karşılarında PKK’lı gruplar görseler veya bazı kampların yerlerini tespit etseler dahi harekete geçmeyecekler (!)

“Aman bu heriflere bulaşmayalım da, eylem yapmasınlar” mı denecek?

Olacak şey mi bu?

- Türkiye’nin reformları uygulama, genişletme ve kürt kökenli vatandaşların beklentilerini karşılama yönünde yeter adım atıp atmadığına bakıp karar verecekler. Memnun kalırlarsa, eylemsizlik hali uzatılacak(!)

“Beklenti” diye şifrelenen de hapisanelerdeki ve dağlardaki PKK’lılara genel af ve Öcalan’ın serbest bırakılmasıdır.

Bu köşeyi izleyenler gayet iyi bilirler ki, Kürt kökenli vatandaşlarımızın temel hakları için, tüm eleştirilere rağmen, geçmiş yıllarda mücadele vermişimdir. Kürt kelimesinin dahi yasaklandığı dönemde, resmi politikaya karşı çıkmışımdır.

Ancak, bugünkü durum artık değişmiştir.

Bugün gerçekler kabul edilmekte ve reformlar genişletilmektedir. Önümüzdeki dönemde kültürel ve kişisel haklar daha da yaygınlaştırılacaktır.

İşte böylesine bir süreçte PKK’nın tekrar teröre başlamasının hiçbir özrü olamaz. Terör sürdükçe de, bir af, hele Öcalan’ın serbest bırakılması imkansızdır.

PKK ya bu hesabı yapamıyor veya yapmak istemiyor. PKK’nın tek hedefi, eylemlerle T.C. Devletini köşeye sıkıştırmak ve 5 yıldır dağlarda dağılma tehlikesiyle karşı karşıya olan örgütü yeniden canlandırmak. Hapistekileri ve Öcalan’ı kurtarma adına eylemleri sürdürmek.

PKK, yanına Leyla Zana’nın DTH’sını da alarak bir cehpe oluşturuyor. “Öcalan’lı bir genel af” mücadelesi açıyor. 3 ekim’den sonra, Kıbrıs Rumları gibi, PKK’da AB’yi kullanmak isteyenler kuyruğuna giriyor.

PKK, çok yanlış bir hesap yapıyor.

* * *

DTH, ÖCALAN PARTİSİ Mİ OLACAK?

DTH’yi (Demokratik Toplum Hareketi) başlangıçta destekledim.

Son derece güzel bir demokrasi denemesiydi.

Bu parti, bütün Türkiye’nin partisi olacaktı. Gerektiğinde PKK’ya karşı çıkacak, örgütün güdümünde olmayacak ve İmralı’dan direktif almayacaktı.

Bütün bunların ne kadar zor olduğunu biliyorum. PKK’nın Öcalan’sız, herhangi bir siyasi hareketin de PKK’sız hareket edemeyeceği bir gerçek. Ancak DTH, seçmeninden aldığı güçle bu kısır döngüyü kırabilecek gibi görünüyordu.

Son gelişmeler bu konudaki kuşkuları arttırdı.

Öcalan’ı tek lider ve muhatap olarak kabul ettikleri, serbest bırakılma zamanının geldiği yolundaki açıklamalar soru işaretlerini yaygınlaştırdı.

DTH, bu konudaki tutumunu netleştirmedikçe Türk kamuoyunda gereken desteği bulamayacak.

Önlerinde iki seçenek var:

1. PKK terörü bırakır, silahını teslim eder ve isterse siyaset yapar, hatta DTH’ya katılır. O zaman , ilerde bir genel af olasılığını da arttırabilir.

2. DTH, PKK’nın terörü ile özdeşleşir.

DTH, seçimini yapmalı.
* * *

BAYKAL’IN PKK YORUMU DOĞRU...

Deniz Baykal’ın geçen hafta CNN TÜRK’te Yavuz Oğhan ile söyleşisini izledim. CHP lideri’nin PKK terörüyle ilgili değerlendirmesi doğruydu.

Eğer PKK bugün hala teröre başvuruyorsa, gerçekten de bunun Kürt kökenli vatandaşların haklarıyla, kürtçe yayın hakkıyla veya işsizlikle ilgisi yok.

PKK terörü, artık tümüyle bu ülkeyi bölmek ve Kuzey Irak kürtleriyle bir devlet kurma hesaplarıyla hareket ediyor. PKK, yine bu ümitle hareket eden dış güçlerden destek arıyor.

Güneydoğu olayı artık şekil değiştirdi.

Kuzey Irak’taki durum ortaya çıkana kadar da, PKK oyunu devam edecek.

Artık PKK ile kürt kökenli vatandaşların haklarını birbirine karıştırmayalım.
Yazarın Tüm Yazıları