Pazartesi mektupları

BEN HABERSİZ AMELİYAT OLDUMBen senin düşündüğünü yaptım. Ailemin haberi olmadan ameliyata girdim.

Ameliyat parası için bankadan kredi çektim, işten bir hafta izin aldım, İstanbul’a geldim ve estetik ameliyat oldum. İnsan çok ama çok duygusal oluyor ve şöyle düşünüyor: "Ya bu masada bir aksilik olursa o zaman annem babam ne hisseder?" Uyandığımda çok sevdiğim bir arkadaşım vardı başucumda: Neslihan. İyi ki de vardı. Birinin desteğine, elini alnına koymasına, seni tuvalete götürmesine, giyinmene yardım etmesine şiddetle ihtiyaç duyuyorsun narkoz sonrası. Ben ergenliğimden beri küçük göğüslerimi kompleks edinmiştim, ama ne yazık ki aileme ameliyatla büyütmeyi kabul ettiremedim, o yüzden gözümü kararttım. Seninki ayrı mevzu. Tekrar geçmiş olsun. (Gülin A.)

- Çok teşekkürler. Tamamen haklısınız. Üst üste bu konuda gelen mailleri okuduktan sonra fikrimi değiştirdim. Sizi de tebrik ediyorum. Ben büyük meme isteyen küçük memeli kadınların, estetik ameliyat olmalarını şiddetle destekleyenlerdenim. Çünkü sonuç muhteşem oluyor. Hem de büyük bir kompleks aşılıyor.

AİLEDEN HABERSİZ OLMAZ

Ya oğullarım da senin gibi ameliyat falan olduklarında bana haber vermek istemezlerse? Ve Allah korusun kötü bir şey olursa. Hiç bilmediğim bir ameliyatı ve sonuçlarını, hiç tanımadıklarımdan duymak istemem diye düşündüm. Çocuklarımın ve sevdiklerimin yanında olmalıyım. Pozitif enerjim ve dualarımla destek olmalıyım. Korumalıyım kendimce. (Eda Ö.)

- Haklısınız. Üstteki cevapta okuduğunuz gibi, bu konudaki fikrimi geri çekmiş bulunuyorum. Herkese de tavsiye ediyorum, lütfen ameliyat olmadan önce ailelerinize haber verin!

HİÇ Mİ HATIRIMIZ YOK

Kimseye haber vermeden girilen ameliyatın, çıkışı kötü oluyor. Ben tabii durumu iyice abarttım, "1 saatlik olay, kimseye sıkıntı vermeyeyim" diye eşime bile söylemedim. Keşke söyleseymişim. Acayip bozuldu. Herkes bozuldu. "Hiç mi hatırımız yok?" diyenler, kırılanlar, üzülenler, bozulanlar. Ameliyat olacağını saklıyorsun ama ameliyat olduğunu saklayamıyorsun. (Okan S)

- Tamam dedik ya, bitti, kapandı bu konu. Teslim oluyorum. Aileme haber verdim. Ama siz de gerçekten abartmışsınız. Ben sevgilimsiz gitmeyi düşünmüyordum. O kadar da değil.

İKİMİZE DE İYİ ŞANSLAR

Ben de cuma sabahı tiroid ameliyatı oluyorum. Çekinerek çok geçmiş olsun demek istiyorum. Ben sizin kadar cesaretli değilim ve biraz korkuyorum. (Yasemin)

- Yalnız değilsin Yasemin, sen görünüşe aldanma ben de korkuyorum ama başka meseleler yaratıp, ortada kuyu var yandan geç yapmaya çalışıyorum. İkimize de iyi şanslar.

KENDİ CEVABINI KENDİN VER

Selam röportajların kraliçesi! Sıra dışı röportajların çok ilgimi çekiyor. İsmen bildiğimiz ama düşüncelerini, hayata bakışlarını bilmediğimiz insanları bize aktarıyorsun. Bu yüzden sana teşekkür etmek istiyorum. Şerif Mardin Hoca’nın güncel konular üzerindeki düşünceleri düşündürücüydü, "Kendi cevabını kendin ver" dercesine incelikliydi. (Aydın K.)

- Size katılıyorum. O röportajın bence en önemli noktalarından biri: "Siz, sizin aleyhinize bir şey yapıldığını hissettiğiniz anda, sesinizi çıkarmazsanız, o korktuğunuz şeylerin her biri başınıza gelebilir" idi. Ve bu ders, her iki taraf için de geçerli.

ŞÖYLE DE OLABİLİRMİŞ BÖYLE DE

Şerif Mardin Hoca ne diyor? "Şöyle de olabilirmiş böyle de olabilirmiş. Darbe olmasın da ne olursa olsunmuş." Sanki İslamcıların yaptığı darbe değil. Hitler de darbeyle mi iktidara geldi? Risk almalıymışız falan filan. İslamcılara elini uzatırsan kolunu koparıp, alırlar. Şerif Mardin bunu bilmiyor mu? Hayrünnisa Hanım, İslamcı bir militan. Eşi Abdullah Gül de İslamcı bir militan. İkisi de türbanı namusla özdeşleştiren ve kızlarını daha çocuk yaşta perukla orta okula gönderen çağdışı softa bir zihniyetin temsilcileri. Siyasal İslam’ın yükselişi karşısında Şerif Mardin Hoca’nın yapacağı hiçbir şey yoktur. Yapmaya muktedir olanlara da gölge etmesin lütfen. (Mutlu Ö.)

- Valla ne diyeyim, "İnsanlar nasıl düşünüyor?"u gösteren bir örnek olarak mailinizi koydum. Sizi ikna edebilecek herhangi bir açıklama, herhangi bir düşünce olduğunu zannetmiyorum. Sizi kendi düşüncenizden başka hiçbir şey sizi rahatlatamaz.

ETEK BOYUNUZA MÜDAHALE YOK

Şerif Mardin’le yaptığınız mülakatı okudum. Sorularınız korkulara odaklanmış. "Etek boyu"nuza müdahale edilecek diye korkuyorsunuz. Lütfen korkmayın. Biz size saygılıyız. Ama siz de bize saygılı olun. Yeni Anayasa çalışmaları tartışmaya açılırken, isteyen öğrencilerin başörtüleriyle okumalarını savunmanızı rica ediyoruz. Binlerce kız öğrenci, liselerden, üniversitelerden atıldı. Onların okuma hakları yok mu? Onlar insan değil mi? (Naci Ö.)

- Kusura bakmayın ama sizinle bu konuda tartışmaya niyetim yok. Sizin bana vereceğiniz korkmayın teminatının da bir geçerliliği yok. Gerçekten siyasi ve sosyolojik bir uzlaşma buluncaya kadar bu itiş kakış sürecek. Görünen odur.
Yazarın Tüm Yazıları