Para nereden ödendi?

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Sevgili okuyucularım, adına ‘‘Örtülü ödenek’’ denilen devlet parası, Başbakan'ın namusuna ve şerefine emanet edilmiştir. Bu paranın hangi amaçla nasıl kullanılacağı da, ayrıca yasa ile belirlenmiştir. Yani örtülü ödenek başbakanın emrine verilmiştir ama sadece belli yerlere, belli amaçlarla harcanabilir.

Nedir o?

Devletin çok gizli istihbarat, güvenlik ve çıkarları için.

Örtülü ödenekte trilyonlarca lira daima hazır bulunur. Bu para belli bankalarda tutulur ve istendiği anda çekilir. Hiçbir formalitesi yoktur. Başbakan emir verir, o doğrultuda harcanır. Karşılığında fatura, makbuz vesaire alınmaz. Alınsa da, hemen ardından bunlar imha edilir.

Örtülü ödenek parasının nereye harcandığını sadece başbakan ve gerekli gördüğü üst düzey devlet yetkilileri bilir. Eğer başkalarına, başka devlet görevlilerine söylemeye veya göstermeye niyeti yoksa, harcamayı yine devlet çıkarları için onların bilgisine sunmuyorsa, kendisinden bu para konusunda yine de hesap sorulamaz.

Yeter ki başbakan olan şahıs bu işi eline yüzüne bulaştırmasın, cılkını çıkarmasın.

Tansu döneminde iki örtülü ödenek skandalını art arda yaşadığımızı hatırlıyorsunuz. İlkinde, hükümeti bırakmadan bir veya iki gün önce 500 milyar lira bankadan çekilmişti. Günümüzün değeriyle 2 trilyon dolaylarında olan o günkü 500 milyar liranın nereye gittiğini, o zamandan beri hiç kimse bilmiyor. Tansu bu paranın hesabını veremedi. Paranın nereye gittiğini Cumhurbaşkanı, MİT, Genelkurmay, İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı da bilmiyor.

Sonra Tansu bu konuda sıkışınca, hesabı veremeyince, zor durumda kalınca demişti ki: ‘‘Bunun nereye gittiğini açıklarsak savaş çıkar.’’

Türk siyasi tarihinin en komik laflarından biridir. Sen savaş çıkaracak bir harcama yapacaksın ama bunu devletin askerleri dahil hiç kimse bilmeyecek!

Vay benim uyanık güzelim vay!

İşin daha da acı yanı, bu para bir gecenin yarısında bankadan bavullarla nakit olarak alınmış ve Konut'a getirilmişti. Sonrası meçhul!

Şeytan aldı götürdü!

***

Tansu örtülü ödenek parasını dolandırıcı Selçuk Parsadan'a kaptırmayı başarmış Türk vatandaşıdır. Dünya tarihinde ilk kez, bir devletin örtülü ödenek parasını dolandırıcılar tokatlamayı başarmıştır!

Gerekçeyi de biliyorsunuz! Selçuk, emekli general Necdet Öztorun'un ismini kullanıp Tansu ile telefonlaşıyor ve ‘‘Bu parayı ANAP'a karşı, DYP örgütlenmesi için kullanacağım. Size 40 bin oy getireceğim’’ diyor.

Tansu bu oltaya balık gibi yakalanıyor, Selçuk ve adamlarına 5.5 milyar Törkiş lirayı Başbakanlık'ta nakit olarak ödetiyor! Ödeyen de, Özel Kalem Müdürü Akın İstanbullu.

***

Tansu dönemindeki örtülü ödenek maceraları bu kadarla da bitmiyor! Başbakanlık Konutu'nda bunların hizmetkarı olan Suna Pelister ile Özer-Tansu ikilisinin köpekleri ve siyam kedileri vardı. Bu hayvanlar ithal mama ile beslenir, en iyi veteriner kliniklerinde muayene ve tedavi görürlerdi.

Kliniğe bunlar için ödenen paraların da örtülü ödenekten gittiğini o günlerde burada yazdım. Bu aileden yanıt istedim. Eğer cepten ödedilerse, kendilerine verilen fiş ve faturaları göstermelerini istirham ettim.

Ses veremediler! Mahkemeye de veremediler!

***

Şimdi geliyorum bir başka konuya. Tansu başbakan olduğu dönemde, bunun Amerikalı bir danışmanı vardı. İsmi Robert Squier.

Bu şahıs Tansu ve DYP'nin seçim kampanyaları için çalıştı. Ona ve partisine bu konularda danışmanlık yaptı. Bu hizmeti elbette ki babasının hayrına ve Kızılay menfaatine yapmıyor, karşılığında çatır çatır para alıyordu. Hem de dolar alıyordu.

Bu para acaba nereden ödenmişti?

Ortada 3 olasılık vardı: DYP ödemiştir. Devlet ödemiştir. Tansu Ailesi cepten ödemiştir.

Araştırdık, soruşturduk ve karşımıza vahim bir tablo çıktı. Bu parayı DYP ödememişti. Ödemediği yüzde yüz kesindi. Hesaplarda yoktu. Devlet de ödememişti. Bunu da araştırıp kesinleştirdik. Tansu Ailesi de ödeme yapmamıştı. Kedinin köpeğin mama parasını bile başkasına ödetenler, danışmana cepten yüz binlerce dolar öder miydi?

O halde geriye kalıyordu; bir tek olasılık.

Tansu bu adama bu parayı örtülü ödenekten ödemişti.

Robert Squier kendisine ve partisine çalışmış, hediyesi örtülü ödenekten çıkmıştı!

CHP İçel Milletvekili Fikri Sağlar, bu konuda geçen yılın sonunda Meclis'e bir yazılı soru önergesi verdi ve Tansu'ya şu soruyu sordu:

‘‘Robert Squier'e hangi hizmetleri karşılığında nereden ve ne kadar para ödenmiştir?..’’

Önergede başka sorular da vardı. Tansu diğerlerine kendi imzasıyla ve dilinin döndüğü kadar yanıt verdi ama Robert konusuna nedense hiç değinemedi!

Bu davranışını Türkçe'ye çevirdiğimizde ortaya şu sonuç çıkıyor:

‘‘Evet, Tansu ve DYP'ye seçimlerde özel danışmanlık yapan bu adamın parası örtülü ödenekten verilmiştir.’’

İddia ediyorum, bu hadise Tansu'yu yargı önüne götürür.

Bugün çıksın ortaya ve bu şahsa hangi kaynaktan kaç para ödediğini açıklasın!

***

Burada bir kez daha vurguluyorum. Tansu bu örtülü ödenek rezaletinin hesabını bir gün verecek. Örneğin Yargıtay, Selçuk Parsadan'la ilgili mahkeme kararını onayladığı anda, birileri Tansu'ya ‘‘Gel canım bakalım, bu parayı nasıl kaptırdığının hesabını şimdi sen ver’’ diyecek.

Aynı durum 500 milyarlık kayıp para için geçerlidir.

Robert Squier'e ödenen para da mutlaka sorulacaktır. Kimse bunların unutulduğunu, kaynadığını zannetmesin.

Bu devlet senin namusuna ve şerefine örtülü ödenek parası emanet edecek ve sen onu ‘‘savaş çıkaracak’’ meçhul birilerinin, dolandırıcıların ve özel Amerikalı danışmanlarının ceplerine hortumlayacaksın!

Yok yok, hadise o kadar ucuz değil. Üç köfteyi beş kuruşa satan neresi kaldı bu devirde?

Bu hesaplar sorulacak. Yüce Divan önünde sorulacak.

Yazarın Tüm Yazıları