Pamuk Prenses ve Sindrella sendromu

PAZAR gecesi Telegol, normalden biraz daha farklıydı. Farkın kaynağı da Ziya Şengül’dü. Adnan Aybaba ile normalde de pek anlaşamayan Ziya Şengül’ü ilk kez bu kadar sinirli gördüm.

Adnan Aybaba’nın sözünü kesmesine normalde bu kadar sinirlenmezdi Ziya Şengül, fakat sabır taşı da çatlayabiliyor demek ki.

Bir ara Adnan Aybaba ile tartışmasını "Gökmen 13 yıl, ben de 11 yıl futbol oynadık. Ama sen daha büyük futbolcuydun, futbolu hepemizden daha iyi biliyorsun tabii" noktasına bile getirdi Ziya Şengül ki; pek alışık değiliz böyle parlamalarına. Genellikle serinkanlılığını korumaya çalışan ve tartışmayı makul bir seviyede tutmaya çalışan biridir oysa...

Bu arada Adnan Aybaba, Fenerbahçe’nin yaşadığı puan kayıplarına fantastik bir şekilde yaklaşmayı ihmal etmedi ve futbol alemine şu renkli, hafızalardan silinmesi zor yorumu armağan etti:

"F.Bahçe kendisini dev aynasında gördü. Pamuk Prenses ve Sindrella’nın rüyası gibi gördü kendini..."

Fenerbahçe, -varsa eğer- problemlerini aşacak güçte bir kulüp. Fakat "Pamuk Prenses ve Sindrella’nın rüyası" muamması bence Barcelona’yı bile aşardı...

SERKAN’A YEŞİL KART

CNN Türk’te, F.Bahçeli futbolcu Serkan’ın yaptığı faulün ardından görmesi gereken kartın rengi tartışılmakta... Serkan’ın daha önce de böyle hareketleri bulunduğu konuşulurken kartın rengi sarı mı olmalı, kırmızı olmalıydı derken Aziz Üstel "Serkan’a yeşil kart verelim, bedava muayene olur" dedi. Malumunuz, yeşil kart maddi sıkıntı içindeki vatandaşların sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanmalarını sağlıyor. Bu arada "Serkan’ın kartı ne renk oldu?" diye merak edenler varsa, Serkan kart görmedi...

Tartışacak başka üçlü bulun

ÜMİT Karan’la Star TV’de Telegol için yapılan röportajı seyrediyorum. Telegol ekibi "Hakan Şükür-Necati Ateş-Ümit Karan" üçlüsünün bir arada oynayıp oynayamayacağı konusunu çeşitli vesilelerle defalarca konuşmuştu.

Son maçta Necati dışında bu üçlüden bir gol vuruşu gelmese de, bence Ümit de Hakan da gayet iyi oynadılar. Taraftar da bu üçlüyü bir arada görmek istiyor fakat neticede karar Gerets’in.

Röportajda aynı soru bir kez daha sorulunca Ümit Karan artık dayanamadı ve "Telegolcüler artık tartışmak (ve karıştırmak) için artık başka üçlü bulsun" dedi.

Ben sadece Ümit Karan’ın dileğine katıldığımı belirtmekle yetineyim...

Zirveyi sarsan 10 saniye

KAYSERİSPOR
-Fenerbahçe maçının sonlarına gelinmiş. Heyecan içinde maçı seyrederken gözüm kronometreye takılıyor. Normal sürenin son dakikasında (Tam olarak dakika ve saniyeyle vermek gerekirse 89.32’de) Kayserispor kalecisi Ivankov topu uzun oynuyor. Taç çizgisine yakın bir noktadaki ikili mücadeleden seken top, Ragıp’a geliyor. Ragıp, Gökhan’a şık bir ara pası yolluyor.

Bu sırada, 30 saniye öncesine kadar topu ayağında fazlaca tutan Ivankov’a tepki göstermekle meşgul olan Önder ve Luciano’nun basireti bağlanıyor.

Gökhan soldan giriyor ve Volkan’ın bacaklarının arasından topu fileye yolluyor. Top çizgiyi geçtiğinde kronometre 89.42’yi gönderiyor.

Ligin zirvesini sarsan 10 saniye, işte böyle su gibi akıp gidiyor.
Yazarın Tüm Yazıları