Pako'nun sayfası

Pako ilk yazısını 9 Kasım 2002’de yazdı.

‘Ne İstiyorum’ başlıklı yazısında şöyle sesleniyordu köşesinden:

Ben Pako...

Dünyanın hepimize yetecek kadar büyük olduğunu bilmenizi istiyorum...

Bir sokakta köpeklerin-kedilerin-çocukların bir arada oynamasının, ağacın dallarındaki kuşların onları izlemesinin, ne kadar güzel olduğunun farkına varmanızı istiyorum... Çocuklarla hayvanların dost olmasını istiyorum...

Denizlerimizde yunuslar olsun, ormanlarımızda karacalar-sülünler olsun, gökyüzünde turnalar uçsun, bahçemizdeki ağaçta sincaplar oynasın istiyorum...

Bu yeryüzünün hepimize yetecek kadar geniş olduğunu görün istiyorum...

*

Korkmak gibi acı çekmek de tüm canlıların ortak özelliğidir...

Ne olursa olsun, Allah’ın yarattığı tüm yaratıklar acı çekmesinler istiyorum...

Ve bizi seven insanlar ağlamasın istiyorum...

Bazıları benim gibi düşünmüyorlar... İşte bu sayfada; köpekler, kediler, kuşlar, geyikler, sincaplar, yunuslar, karacalar, turnalar ve daha birçokları adına insanlara sesimi duyurmak istiyorum...

Bir gecenin ıssız karanlığında, uzaktan gelen bir köpek sesinin ne kadar ‘yaşam’ anlamına geldiğini bilin istiyorum... Kucağınıza aldığınız tekirin mutluluk hırıltısının tadını alın istiyorum... İstisnalar olsa da, insanların yüreğindeki merhamet ve sevgiyi biliyorum..

Bunun farkına siz de varın istiyorum...

Ben Pako...

Elinizi uzatın istiyorum...

Acaba, bu yazıyı yazarken bütün hayvan severlerin sembolü haline geleceğini, bu ilk yazıdaki duygularının, düşüncelerinin bayrak olacağını düşünmüş müydü hiç?

Onunla son yazısını yayınladığımız 31 Temmuz 2004 tarihine kadar birlikte olduk.

Sayısız duygusunu bu sayfadan herkesle paylaştı...

Düşüncelerini söyledi, tartıştı.

Ne kadar iyi yaptığını, onu kaybettiğimizde daha çok anladık.

Ona gelen mesajlar bitmiyordu.

Bütün hayvanseverler birbirlerinden habersiz aynı istekte bulunuyordu:

Bizi bırakma Pako!

Pako’nun onları tümüyle bırakması zaten mümkün değildi.

Çünkü bütün hayvanseverlerin kalbinde, düşüncelerindeydi Pako.

Ondan güç almışlar, ona dert yanmışlar, onunla sevinmiş, onunla birlikte mücadele etmişlerdi.

Bundan sonra da değişmeyecek!

Bu haftadan itibaren bu sayfanın adı, Pako’nun sayfası...

Onun ruhunun, onun duygularının yaşayacağı sayfa olacak burası.

Dünyanın hayvan dostlara da yetecek kadar büyük olduğunu hiç unutmayacak bu sayfa.

Onun istediği gibi hayvanlara elini uzatacak...

Sevgisini ve koruyuculuğunu onlardan esirgemeyecek...

SİZ PAKO’YA SORUN PAKO DA UZMANA

Veteriner Hekim Talat GÜLBAY

Kedi nezlesini hafife almayın

Kedi nezlesi insanda olduğu gibi hapşırık, burun akıntısı, konjuktivit (gözün çevre dokularının kızarıklıkla seyreden hastalığı), göz akıntısı, iştah kaybı, ateş ve depresyonla seyreder ve kedilerde çok sık rastlanan bir üst solunum yolu enfeksiyonudur.

Çok genç, çok yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıf olan kediler kedi nezlesini çok şiddetli geçirebilir ve hastalık sırasında ölebilirler. Hastalığın bu derece şiddetli seyretmesinde nezleye ek olarak olaya bakteri enfeksiyonlarının karışması, beslenmenin ortadan kalkması ve aşırı su kaybı da etkili olur. Lösemi (FeLV) veya şiddetli seyreden hastalıklardan birini geçiren; kanser, kortizon gibi bazı tedaviler yüzünden bağışıklık sistemi zayıf olan kedilerde hastalığın ortaya çıkma riski çok daha yüksektir. Hastalığın tamamen ortadan kalkması haftalar sürebilir ve ardından akıntı ve hapşırık gibi kalıcı belirtiler devam edebilir.

Hastalığı oluşturan virüsleri yok eden herhangi bir ilaç bulunmadığı için tedavi bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve hastalığın yol açtığı belirtilerin ve ikincil hastalıkların tedavi edilmesi şeklinde yapılabilir. Bu tedaviler her ne kadar hastalığa yol açan virüsü öldürmese de özellikle solunum problemlerini azaltması açısından hayat kurtarıcı rol oynar. Aynı şekilde hastalığın yol açtığı iştah kaybı ve ağız bölgesindeki yaralar nedeniyle lezzetli ve yumuşak mamaların mümkünse ılık olarak verilmesi de büyük önem taşır. Hastalık nedeniyle aşırı su kaybeden kedilere veteriner hekiminiz serum uygulamaları yapabilir.

Kedi nezlesi aşıları çok büyük oranda hastalık riskini ortadan kaldırmakla birlikte hastalık aşılı kedilerde de görülebilir. Kedilerin ilk olarak, 6-12 haftalık dönemde aşılanması ile bağışıklık sistemlerinin güçlü olması sağlanabilir. Bağışıklığın devam etmesi için aşının her yıl tekrarlanması gerekmektedir.

PAKO PANO

Akbaş melezi olan dişi 7-8 aylık Şeker’e ve 6 aylık melez Bambi’ye İstanbul’da aile arıyoruz. doganci@superonline.com (0555) 339 92 92.

10 Ağustos’ta İstanbul, Ataköy 5. kısımda Golden Retriever cinsi köpeğimizi kaybettik. Onu gördüyseniz lütfen bizi arayın. (0212) 559 13 19; (0532) 344 46 47; (0542) 346 16 51.
Yazarın Tüm Yazıları