Pakize Suda: İkinci kadın



Pakize SUDA
Haberin Devamı

Geldik malûm üçlünün son üyesine.

İkinci kadın.

Adı üstünde, daima ikinci sıradadır. Erkeğin eşinden ve işinden arta kalan zamanının kullanıcısıdır ki bu zamanı genellikle birlikte saklambaç oynayarak geçirirler. Sözü edilen saklambaç çocukluktaki gibi tek ebeli değildir.

Bir esas ebe -ki ona ‘‘birinci kadın’’ da denir- ile eş, ahbap, dost ve akrabalardan oluşan çok sayıda sobeleyici vardır bu saklambaçta.

*

İkinci kadın olmanın en iyi yanı, erkekle daima iyi günleri paylaşmaktır.

Hastalık, ölüm, yangın, sel, deprem gibi tabii ve tabii olmayan afetlerde erkeğin yanında birinci kadının bulunması tabii olduğundan, ikinci kadın olayları bir yabancı gibi uzaktan seyreder.

Kötümser ikinciler bu duruma isyan ederek ‘‘Bir arada olmamız için senin illa ki iyi, sağlıklı ve evden çıkabilir durumda mı olman gerekecek’’ şeklinde sızlanırlar.

Haksız da sayılmazlar. Adamın altına ördek sürmek birinci kadın kadar ikincinin de hakkı olmalıdır.

Bu tip ikinciler genellikle birinci kadın olmayı hedeflemiş ikincilerdir. Birincinin düştüğü halleri onlardan daha iyi bilen biri olmadığı halde, o konuma gelmeyi adeta terfi etmek olarak algılarlar. Ve kadroyu boşaltmayan birinci kadını fena halde kıskanırlar.

Bunu açık açık ifade etmeseler de her fırsatta maraza çıkartarak arif olmayanın bile anlamasına yardımcı olurlar.

O kadar ki, sonunda yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunu anlayan erkek çareyi ikinciden kaçıp birinciye sığınmakta bulur.

Evlilikleri yıkılmaktan kurtaran böyle nice ikinci kadın mevcuttur.

*

Bir de daima ikinci kadın olmayı ve öyle kalmayı yaşam biçimi haline getirmiş olan kadınlar vardır ki, ikinciliğin nimetlerini anlata anlata bitiremezler.

Bir kere geceleri ve pazar günleri mutlaka boş olduklarından hobilerine ve arkadaşlarına ayıracak zamanları kalır. Hatta üçlüye ‘‘ikinci erkeği’’ de ilave ederek bir dörtlü oluşturma imkánları bile vardır.

Zaman daima kısıtlı olduğu için uyumaya pek fırsat bulamadıklarından erkeğin uykuda çıkardığı seslerden bihaberdirler.

Erkeğin, eşine dönerken çorabını gömleğini vs.'sini giymemesi gibi bir durum sözkonusu olamayacağından, ikinci kadının deterjan reklamlarında sözü edilen ‘‘Kocanızın kirli çamaşırları’’ gibi bir sorunu asla yoktur.

Bunlara karşılık,

İkinci kadın asla parfüm süremez,

Erkeğin vücudunda hiddetten ya da şehvetten kaynaklanan herhangi bir darp izi bırakamaz,

Genellikle erkeğin hayatında içini açmak üzere var olduğunun bilinciyle şöyle gönlünce dır dır edip kavga çıkaramaz. Dır dır edenin akîbetinin ne olduğunu yukarılarda bir yerde okudunuz.

Yangında ilk kurtarılacak değil, ilk terk edilecek kişi olduğunu bilir.

Ama yangın çıkana kadar çok sevildiğini de...

Zira,

İkinci kadınla erkek arasında

Ne ‘‘Çocuklarımın anası’’ durumu,

Ne ‘‘Yakınlarımın dayatması’’

Ne ‘‘Sorumluluk duygusu’’ vardır.

Mecburiyet yoktur yani. Varsa da sevginin getirdiği mecburiyettir o.

mış muş köşesi

Fazla düşünmek beyni kurutuyormuş.

Toplum olarak böyle bir sorunumuz yok çok şükür.

New York Times'ın dış politika yazarı Türkiye'de yemek yediği restoranda aniden flaşlar patlayınca, Madonna'nın geldiğini sanmış, ancak gelen Kemal Derviş'miş.

Bizde şarkıcı bol da kurtarıcı pek yetişmediğinden...

Sadece 16 dakikada ereksiyon sağlayan süper Viagra geliyormuş.

Erkek için yine de uzun bir süre; 2 dakikada bitireceği iş için 16 dakika beklemek...

Yerli diziler aptal sarışın tiplemesiyle dolmuş.

Şimdi bu Mış-Muş'u sevgili Emin Çölaşan yapıyor olsaydı, ‘‘Yalnız diziler mi, gazete köşeleri de doldu’’ derdi.

Yazarın Tüm Yazıları