Pacto Andino

UÇAĞIN mektup zarfı tarihe geçiyor.

Venezuealla Hava Yolları Viasa'ya ait 930 sayılı uçuş. Başkent Caracas'tan kalkıyor, Şili'de Santiago'ya uçuyor. Gecenin geç saatleri. Aşağıda tüm ihtişamıyla And Dağları. Temmuz olmasına rağmen, karlarla kaplı.

Uçakta bulunan sekiz Alman genç kendi aralarında saatlerce tartıştıktan sonra, içlerinden biri uçaktaki mektup zarfına uzanıyor ve kendilerini ömür boyu bağlayacak tek bir cümleyi yazıyor:

‘‘Ülkemizin geleceği için çalışmaya kararlı olan bizler, birbirimizi her koşulda destekleyeceğimize ve kendi aramızda kurduğumuz Pacto Andino'ya sadık kalacağımıza yemin ederiz.’’

Pacto Andino, yani And Dağları Anlaşması, çünkü zarfın üzerine bu cümle yazılırken, 930 sayılı uçak, And Dağları üzerinden uçuyor. Tarih 1979, 25 Temmuz.

Pacto Andino kuralları sonradan daha da netleşiyor. Sekiz Alman gencinin aralarındaki anlaşmanın temel ilkesi, politikaya hırsla sarılmak ve bir parti içinde yükselirken birbirine yardım etmekten geçiyor.

BİRİ DE ANKARA'DA

Onlar muhafazakar. 1968 ruhuna karşı. Zaten, onları bir araya getiren de, 68'e karşı olmak. Sola karşı olmak. Ama, bu karşıtlığı politize etmek için, bir partiye girmeleri gerek. Hep birlikte CDU'ya katılıyorlar. Almanya'daki Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'ne.

Pacto Andino, CDU'da yoluna sessiz ve sakin başlıyor. Adım adım. İşin ilginç yanı, aralarındaki bu bağlılığı CDU'da yıllarca kimse farketmiyor. Onlar yılda iki kez, herkesin gözünden uzak bir çiftlikte ya da ilgisiz bir tatil köyünde buluşuyor. Toplantıda not tutulmuyor. Parti ve hayat gözden geçiriliyor, son durumun tesbiti yapılıyor.

1979-2003. Aralarındaki dayanışmayla, CDU içinde hepsi birer birer yükseliyor. Takvimler 2003'ü gösterdiğinde, paktın kuruluşundan 24 yıl sonra, üyelerin hepsi bugün şu önemli görevlerde:

Roland Koch, Hessen Eyalet Başbakanı. Christian Wulff, Aşağı Saksonya Başbakanı. Friedbert Pflüger, CDU/CSU sözcüsü. Christoph Böhr, Ren Bölgesi CDU Başkanı. Liste böyle devam ediyor. Kimi İçişleri, kimi Ekonomi Bakanı, kimi Avrupa Parlamentosu'nda gurup başkanı, kimi Almanya'nın çeşitli eyaletlerinde hep önemli siyasal görevlerde.

Biri de, halen Ankara'da. Ankara'daki Adenauer Vakfı Başkanı Wulf Schönbaum. (Der Spiegel, Sayı 27, s.39)

MERKEL'LE BOZULAN SİHİR

Sekiz kişilik başlangıçtaki çekirdek gurup, zamanla genişliyor ve hiç sarsıntı geçirmiyor. Taa ki, CDU'nun başına Angela Merkel gelinceye kadar.

Merkel, çok iddialı bir bayan. Genel Başkan olduğunda, parti içindeki bu dayanışmanın farkında. Onların arasındaki ipleri çözmek çok güç. Ama, o ipi çözmeden de, Genel Başkan olarak, partiye egemen olmak çok güç.

CDU'da bir karar alınacağı zaman, örneğin son Irak Savaşı'nda partinin tutumu, önce onların vizesi gerekiyor. Merkel hepsini tek tek arıyor, ayrı ayrı ikna ediyor. Yorucu bir genel başkanlık!.. Olacak gibi değil!..

Bu durumda Merkel ne yapıyor?.. Onlara tek tek, daha iyi görevler öneriyor!.. Kimi kabul ediyor, kimi kararsız. Sanki çözülme işaretleri...

CDU'da ve Andino'da son zarlar henüz atılmış değil!..

ABD'den açıklama


ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, önceki günkü yazımla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklama şöyle:

‘‘Büyükelçi Turan Moralı'nın NATO Sekreteryası'nda bir göreve getirilmesini ABD'nin engellediği doğru değildir. ABD bu durumu ne veto etti, ne de Türk adayı engelledi. Moralı, Türkiye'nin NATO'da oynadığı önemli role büyük katkıları olan bir diplomattır. Türkiye ile ABD, NATO'nun liderlik yapısına ilişkin görevlerin yerine getirilmesi konusunda her zaman yakın bir mesai içindedir. Bu görev için Genel Sekreter birbirinden değerli adaylar arasından bir seçim yapmıştır.’’

NATO'da işlerin nasıl yürüdüğünü cümlealem biliyor.
Yazarın Tüm Yazıları