Özelleştirmede gözden kaçan

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Ekonomide yeni bir dönemin olasılığını ele aldığımız bu yazı dizisinin başlığı, ilk başladığımızda (bize dahi) iddialıca gelmişti.

Kendi kendimize sormuştuk:

Acaba zamanlaması doğru mu? Biraz daha mı beklemek gerekiyor?

Bugün aynı başlığı okuyucular sanırız artık olağan karşılıyorlar... Somut adımların sayısı az bile olsa, bir hareket var...

Dikkatlerden kaçmış olabilecek önemli bir noktaya değineceğiz.

SOMUT ADIMLAR

Elbette yapılanlar içinde somut adımların sayısı daha fazla olabilirdi. Örneğin sosyal güvenlik reformuyla ilgili bir yaş haddinin açıklanması büyük hazırlık gerektiren bir olay değil. Sadece bazı seçmenler arasında popüler olmayacak bir adım.

Ama iç borçlanma programı ciddi bir gelişme. Oyuncular üzerinde bizim bundan beş yıl önce beklediğimizden de daha etkili oldu.

Özelleştirme konusu da ciddi.

Burada bizim ilgiyle izlediğimiz bir gelişme şu:

GÖZDEN KAÇANLAR

Biz Çiller zamanında yapılacak özelleştirmelere hep şüpheyle, hatta korkuyla yaklaştık. Çünkü eğer bir özelleştirme yaparlarsa, Çiller hükümetlerinin bu parayı alıp harcayacaklarını düşünüyorduk.

Bu, iktisat ilkelerine göre çok yanlış bir uygulama olacaktı. Sanılanın aksine, özelleştirme yapıp gelen parayı harcamak kamunun bilançosunu düzeltmiyor.

Daha da bozuyor.

Bir örnek verelim.

Aile bütçesi yaptığı gereksiz harcamalardan dolayı açık veren bir adamı düşünün. Gırtlağına kadar borca girmiş ama gereksiz harcamalarını sürdürüyor. Bu kişi gidip karısının son bir-iki mücevherini de satıp harcamalarını bununla sürdürürse, bu ailenin durumu (yani bilançosu) düzelmiş olur mu?

DEVLETLERİN BİLANÇOSU

Devletlerin ‘‘bilançosu’’ da böyle.

Özelleştirmeden gelen gelirler harcanırsa, bilanço kötüleşiyor.

Yapılması gereken, özelleştirmeden gelen gelirleri alıp bunlarla iç borcu kapatmak. Aslında bu da kendi başına bilançoyu düzeltmiyor. Ama en azından bozmuyor. Ayrıca özelleştirilen işletmeler daha verimli çalışacak diye düşündüğümüzden olaya olumlu yaklaşıyoruz.

Öte yandan, bu hareket iç borcun bir kriz sırasında silinmesi tehlikesini azaltıyor. Özel kesimin elindeki varlıkların kalitesini yükseltiyor.

DESTEK

Ekonomide yeni bir dönemin olasılığını ele alırken bu noktadaki bir gelişme gözümüzden kaçmasın.

Dikkat edin.

Ankara'daki bazı üst düzey bürokratlar, özelleştirmeden gelecek gelirlerin harcanmaması konusunda ilkeli bir tutum sergiliyorlar.

Özelleştirme gelirlerinin iç borcu kapatmada kullanılması için takdir edilmesi gereken bir çaba gösteriyorlar.

Israrlı oluyorlar.

Bu çabanın desteklenmesi gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları