Öze dönmeden başarı gelmez

TRABZONSPOR taraftarının yaptığı 61. dakika kutlamalarının temelini atan efsane isim; Hüseyin Tok... 1973-1980 yılları arasında bordo mavili formayı başarıyla taşıyan Tok, 6 kez A Milli Takım forması giydi. Milli takımda kendisiyle aynı mevkide Cemil Turan gibi önemli bir yıldızın olması, daha fazla milli olmasını engelledi.

Trabzonspor’da, efsane kadronun kurulduğu sezon 2. Lig şampiyonluğu ve ardından da tam üç tane 1. Lig şampiyonluğu yaşayan Hüseyin Tok, toplam 80 gol attı. Karadeniz Fırtınası’nın efsanesi, özellikle 61. dakikada attığı gollerle ünlendi. Hüseyin Tok’la yaptığımız röportajdan satırbaşları şöyle oldu...

‘FUTBOLCULARA ÖZGÜVEN AŞILAMAK GEREK’

TRABZONSPOR’un eski büyük başarılı günlerine dönmesi için tek çözüm, tekrar öze dönmektir. Ancak ne şimdiki yönetim, ne de bir başka yönetim ‘Ben 3 yıl şampiyonluk düşünmeyeceğim, öze döneceğim’ diyemez. Artık bu şans yok. Avrupa kupaları, yayın gelirleri, başarı beklentileri bu hayalin önündeki engeldir.
- En hızlı çözüm, biraz sabırlı olmaktır. Şampiyon olamasak da ilk üçte kalalım, bir iskeletimiz olsun, bir devamlılığımız olsun. Futbolculara öz güvenini el birliğiyle verirsek, başarılar kendiliğinden gelir.

‘İSTANBUL’A TRANSFERİ KABADAYILAR ÖNLERDİ’

ESKİ yıllarda İstan-bul’da yaşayan Karadenizli ünlü kabadayılar yüzünden, kimse Trabzon’dan futbolcu almaya cesaret edemezdi.
Bugün şartlar değişti. Medya sayesinde futbolun boyutları anormal büyüdü. Son üç yıldır Burak Yılmaz, Selçuk İnan, Umut Bulut gibi kaliteli oyuncuları tutamadık. Bunun birçok nedeni var.
- Başta ekonomik nedenler gelmekte. Ardından kentin getirdiği yaşam etkili oluyor. Trabzon da çok büyük bir kent ama kabul etmek gerekir ki İstanbul dünya çapında bir şehir. Bunun üzerine bir de para faktörü girince oyuncuyu tutamıyorsunuz.

Kocaman ile Güneş benziyor

AYKUT Kocaman ve Şenol Güneş’in yapıları birbirine çok yakın. Aykut Hoca, Şenol Hoca’dan biraz daha donuk. Güneş’i çocukluk yıllarındaki mahalle maçlarından beri tanırım, 45 yıllık dostumdur. Rahatlıkla söyleyebilirim ki, Şenol Hoca benim gördüğüm en düzgün ve en doğru insandır.
- Teknik anlamda herkesin görüşü farklı olabilir ama Şenol Hoca’nın doğruluğu ve dürüstlüğü konusunda herkes hem fikir. Kendisini futbola adamış biri. 24 saatinin 20 saatinde Trabzonspor’u düşünür. Futbolcusunu sahiplenir, seyircinin veya yönetimin önüne atmaz. 1996’da şampiyonluğu kaybederken yardımcısıydım. Büyük hatalar yapan futbolculara dahi bir kez, ‘Niye böyle yaptın. Topa vurup niye uzaklaştırmadın’ dememiştir.

‘61 Hüseyin’ dediler çünkü...

LİGDE ilk şampiyon olduğumuz yıl, orta sahada oynamama rağmen 14 gol attım. O sene birçok maçı 1-0 kazandık. Bu 1-0 biten maçlardan 6 tanesinde golü ben attım ve bu goller tamamen tesadüf sonucu 61. dakikalarda oldu. Benim adım da böylece ’61 Hüseyin’e çıktı.

2010-11 şampiyonluğu Trabzonspor’un hakkı

trabzon halkı yapı itibariyle hakkını arayan, ararken de agresif olabilen bir kitledir. 2010-11 sezonunda Trabzon’un hakkı olan şampiyonluk verilseydi tüm kent rahatlayacaktı. Şimdi bu işler netleşmeden, hak edene hakkı verilmeden bu konu kapanmaz. Aslında bu konu Türkiye’de bir milat olabilirdi ama bunu federasyon da diğer yetkililer de sağlıklı b.içimde değerlendiremedi.

Olayın üzerini kapatamazlar

 trabzonspor tüm şampiyonluklarında ve kaçırdığı şampiyonluklarda Fenerbahçe ile çekişti. Gerçek gerilim önceki yıl yaşandı. Şenol Hoca’nın dediği gibi 50 yıl değil, 100 yıl geçse de unutulmayacak. Bu olayda mağdur olmuş bir Trabzonspor vardır. Olay, ‘Teşvik primi’, ‘Sahaya yansımadı’, ‘Bunu herkes yapıyor’ denilerek kapatılmaya çalışıldı.