Oya Berberoğlu: Futboldaki ezeli rekabet

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Dünya Bankası ve IMF'ye sıçradı

FUTBOLSEVERLER için kuşkusuz ayrı bir heyecan... İlgililer biliyorlar, yarın iki ezeli rakip Galatasaray-Fenerbahçe karşı karşıya geliyor. İyi oynayan kazansın... Milan karşısında sergilediği futbolla yine göğsümüzü kabartan Galatasaray tabii biraz yorgun. Fenerbahçe bu şansı kullanabilecek mi göreceğiz?

Girizgáhı keseyim de haber vereceğim konuya geleyim. Esasında anlatacağım yine futbolla, takım tutma, taraftarlıkla ilgili. İki yabancının Türk takımı taraftarlığı konusu.

Ekonomik istikrar programı, yapısal reformlar ve kredi bağlamında yüzlerine sıradan vatandaşların da aşına olduğu iki kişi var. IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli ile Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ajay Chhibber.

Cottarelli'nin Galatasaraylı olduğunu artık bilmeyen kalmadı. Ya Ajay Chhibber'in Türk futboluyla ilgisi var mı? Takım tutuyor mu?

Geçen salı gecesi CNN Türk'te Makronomi programına katılmak için bizim binaya gelmişti Chhibber. Canlı yayın öncesinde sohbet ettik. Programın yapımcıları Enis Berberoğlu, Ercan Kumcu, Salih Başağa, bizim Ekonomi Müdürü Vahap Munyar da vardı. Ajay Bey, diet colasını içerken Cottarelli'ye atıfta bulunup hangi takımı tuttuğunu sordum. ‘‘Beşiktaş’’ yanıtını verdi. Beşiktaşlı Enis ile Ercan pek mutlu oldular... Galatasaraylı Salih'le Vahap'ın zaten keyfine diyecek yoktu, hep gururluydular...

Niçin Beşiktaş, sormaz mıyım? Ercan, ‘‘Tamam karıştırma canım büyük bir takımı tutuyor işte, sen Fenerli olarak üzülmeye devam et’’ edasında. Tercümanım sevgili Ercan Kumcu'ya sordurdum, niye Beşiktaş?

Ajay Bey, Türkiye'ye görevli olarak ilk geldiğinde Conrad Otel'de kalmış. O gün Beşiktaş'ın maçı varmış. Dolmabahçe Stadı'nın orası haliyle ana baba günü, her yer siyah-beyaz. O heyecandan etkilenmiş, Beşiktaş bayrağı, atkısı filan satın almış. O gün bugündür de Beşiktaşlıymış. Hintli Chhibber, Dünya Bankası'nda Türkiye ile görevlendirildikten sonra Türk ve Avrupa Futboluyla ilgilenmeye başlamış. Zevkle de seyrediyormuş. Doğaldır ki Avrupa'da Galatasaray'ın destan yazması da etkili olmuştur.

Bu Cimbom'lu ve Karakartallı'ların arasında Sarı Kanarya olarak bir atak yaptım ki tam 90'dan gol oldu sevgili okurlar!

Ajay Chhibber'dan, Fenerli olmasını rica ettim! Gerekçelerimi sıraladım... Yıllarca şampiyon olduğumuzu, en fazla taraftara sahip bulunduğumuzu, (Artık bu doğru değil sanırım ama beyaz yalanın kimseye zararı yok öyle değil mi?) son yıllarda sorun yaşadığımızı ama aşacağımızı filan. Vurucu cümle de şuydu. Fenerliler darılmasınlar biraz duygu sömürüsü yaptım. ‘‘Ezilenlerin, mağdur edilenlerin yanında olun, Fenerli olun! Dünya Bankası'nın misyonunu hatırlatmama gerek yok değil mi?’’ dedim.

Ve Chhibber'ın yanıtı ‘‘Okey’’di. Çok nazik adam, Fenerbahçeli oldu.

Yarın Cotarelli'nin Galatasaray'ıyla, Chhibber'in Fenerbahçe'si karşı karşıya. Ezeli rakebette pazar raundu için geri sayım başlıyooorrr...

Aygün hakkında suç duyurusu

ANKARA Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, bazı bürokratları ‘‘nüfuz ticareti’’ yapmakla suçladı.

Bir liste açıkladı. Özetle demek istiyordu ki ‘‘şu şu kişiler, şu tarihlerde Hazine'de veya şu kamu bankasının başında çalışıyordu, oradan ayrıldıktan hemen sonra şu gruplarda veya özel bankalarda çalışmaya başladılar...’’ Yani kamunun kaynaklarını ‘‘bu batakçılara aktardılar’’ sonra da oralarda ‘‘üst düzey görevlere’’ getirildiler diyordu.

O bürokratların hangileri nüfuz ticareti yaptı bilemiyorum. Herhalde Sinan Aygün, iddialarını belgelerle de ortaya koyacak, akçalı işlerin siyasi uzantılarını da açıklayacaktır. Gerçekten temiz topluma yardımcı olmak istiyorsa... (Once olumsuz rapor yazıp sonra olumluya çevirip sonra da o özel bankaya genel müdür olan bürokratları biliyoruz. Bir diğer bilinen de siyasi baskılarla kamu bankalarının kaynaklarının heder edildiği, çoğu bürokratın direnmediği.)

Aygün'ün nüfuz ticaretiyle suçladığı eski bürokratlar arasında bulunan Hasan Kılavuz bir açıklama gönderdi. (Vakıflar Bankası'nda Genel Müdürlük yapmıştı. Kılavuz şimdi Süzer Grubu'nda çalışıyor.)

Kılavuz, açıklamasında, ‘‘Ben hortumlatmaya karşı çıktığım için görevimden alındım. Hiç bir şeyin de arkasına sığınmıyorum. Devlet kaynaklarını hortumlatanlarla hortumlatmayanlar iyi tesbit edilsin. Ak kara ortaya çıkarılsın’’ diyor. Kılavuz daha da hiddetleniyor, Aygün'ü kastederek, ‘‘Benim ismimi ağzına alacak kişi temiz olmalı. Aygün'ün ne işler yaptığını bütün Ankara biliyor. Şimdi kalkmış bulunduğu makamı kullanarak esas nüfuz ticaretini ve showu o yapıyor. Hakkımda bugüne kadar yolsuzluklarla ilgili en ufak bir yasal işlem söz konusu da değildir. Aygün'ün nasıl işadamı olduğu, ne işler yaptığı bir araştırılsın. ’’ diye devam ediyor.

Dün öğrendim ki Kılavuz, Aygün hakkında ‘‘kendisiyle ilgili yalan beyanda’’ bulunmaktan Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş. Ayrıca manevi tazminat davası da açmış. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Temizel'e, İçişleri Bakanı Tantan'a, DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'e de bilgi vermiş.

Hakim değilim

AJAY Chhibber, Fon'a devredilen bankaların iştiraklerinin kurtarılması kararına karşı çıkıyor. Bu görüşü kamuoyuna yansıdı. Batık şirketleri kurtarma operasyonlarının yükünü vergi ödeyenlerin çektiğini, Asya ve Güney Amerika'da istihdamı koruma kaygısıyla batık şirketlerin kurtarılması çabalarının acıyı artırmaktan öte yarar sağlamadığını açık açık anlattı.

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Chhibber'a, bir kaç kez, ‘‘Banka batıranların, soyanların af kapsamına alınmak istenmesi konusunda ne düşündüğünü’’ sordum, ama ‘‘Ben hakim değilim. Bir şey söyleyemeyeceğim, yorum yok’’ demekle yetindi. Neyse ‘Temizeller Operasyonu’ndan son derece memnun. O da bana ‘‘Bu operasyonlar gideceği yere kadar gider mi? Tamamına erdirilir mi? Önüne siyasi etkilerle set çekilir mi acaba?’’ diye sordu.

Bu arada başka soru üzerine, makro hedefleri habire değiştirmenin programa olan güveni sarsacağını, o hedeflerin hedef olmaktan çıkacağı görüşünü ortaya koydu. Çok haklı.

Chhibber'ın izlenimlerine göre uygulanmakta olan istikrar programına ‘‘artık daha çok kişi’’ inanmaya başlamış. Programın itibarı yükseliyormuş.

Yazarın Tüm Yazıları