Orman Haftası
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2015 11:15
HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ, “ORMAN HAFTASI” DOLAYISIYLA ORMANLARIN ANLAM VE ÖNEMİNİ BELİRTEN BİR YAZI YAYINLADI.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yılmaz Kılınç, “Ormanlar bir ülkenin akciğerleridir” dedi.
“Orman Haftası” nedeniyle yazılı bir açaıklama yapan, Prof. Dr. Mustafa Yılmaz Kılınç, ormanlara sahip çıkılmasının gerektiğini, ormanların tahrip edilmemesini ve dünya üzerinde ormanların ne kadar önemli olduğunu ifade etti.
Ormanların en mühim tabii kaynak, mal ve hizmet üreten canlılar olduğunu belirten Kılınç, şunları söyledi:
“Ormanlar oksijen üretir karbondioksit tüketir. Bir yağış havzasının umumiyetle yukarı havzaları ormanlık olup aşağı havzaları taşkından, erozyondan korur. Ormanların tahribi yakılması aşırı kesimi ile arazi açma arazi üretim ve mevcut faaliyetleri yok eder. Gelecek nesillerin hayat şartlarını zor duruma sokar. İnsanların yaşamak için gerekli olan imkanları, şartları ve kaynakları ormanların yok edilmesiyle tehlike altına girer.
Ormanlar akarsuların düzenli olmasına ve erozyonun en aza inmesini sağlar. Eğer ormanlar gereği gibi kullanılmazsa su düzeni kalitesi bozulur. Bu bozulma sonucu havzadaki barajlar erozyon ve sedimantasyonla gereğinden önce dolarak faydalı ömürleri azalır. Mesela İstanbul Belgrad ormanları içindeki Osmanlı döneminde inşa edilen bentler hala dolmamıştır ve teknik ömürleri uzun olmuştur.
Ormanları tahrip ederek, yakarak yok etmek insanlığın sağlık ve ekonomik problemleri artırdığı gibi gelecek nesillerin hayatını biyolojik ve ekonomik olarak tehlikeye atar. Her yıl felaket haline gelen seller taşkınlar maddi ve manevi kayıplara sebep olmaktadır. Eğer ormanları korumazsak bu felaketler artarak devam edecektir. Çünkü nüfusumuz hem artmakta hem de ormana olan ihtiyacımız artmaktadır. Bu sebeple bizim için ormanlar büyük örnek teşkil etmektedir. Torunlarımıza, gelecek nesillerimize güzel bir istikbal bırakmak için ormanlarımızı koruyup kollamamız gerekir."
Kılınç, ormanların aynı zamanda iklimi yumuşattığını ve insanların yaşamasını kolaylaştırdığını kaydederek, "Orman ve toprak gibi kaynaklar bir defa yok oldu mu artık geri dönüşü çok zordur. Çünkü bir fidanın yetişip ağaç olması ortalama 15 ile 20 yıl arasıdır. Bu sebeple ormanları korumayı ve kollamayı bir vazife olarak görmemiz gerekir. Ormansız vatan toprakları, silahsız ordu gibidir. Peygamber efendimiz (S.A.V.) ağacın değerini şu sözü ile belirtmiştir; ‘Kıyamet kopmaya yakınken elinizde bir ağaç fidanı varsa onu dikmeye vakit bulabilirseniz onu dikin’ sözüyle ağaç dikmenin önemini vurgulamıştır. Bu vazifeyi çocuklarımıza ve gelecek olan yeni nesillere de aktarmak bizim en büyük görevlerimizden biridir. Bunun için eğitime erken yaşlarda başlamak ve ağaçları sevmeyi insanlara aşılamak gerekir” dedi.
“Orman Haftası” nedeniyle yazılı bir açaıklama yapan, Prof. Dr. Mustafa Yılmaz Kılınç, ormanlara sahip çıkılmasının gerektiğini, ormanların tahrip edilmemesini ve dünya üzerinde ormanların ne kadar önemli olduğunu ifade etti.
Ormanların en mühim tabii kaynak, mal ve hizmet üreten canlılar olduğunu belirten Kılınç, şunları söyledi:
“Ormanlar oksijen üretir karbondioksit tüketir. Bir yağış havzasının umumiyetle yukarı havzaları ormanlık olup aşağı havzaları taşkından, erozyondan korur. Ormanların tahribi yakılması aşırı kesimi ile arazi açma arazi üretim ve mevcut faaliyetleri yok eder. Gelecek nesillerin hayat şartlarını zor duruma sokar. İnsanların yaşamak için gerekli olan imkanları, şartları ve kaynakları ormanların yok edilmesiyle tehlike altına girer.
Ormanlar akarsuların düzenli olmasına ve erozyonun en aza inmesini sağlar. Eğer ormanlar gereği gibi kullanılmazsa su düzeni kalitesi bozulur. Bu bozulma sonucu havzadaki barajlar erozyon ve sedimantasyonla gereğinden önce dolarak faydalı ömürleri azalır. Mesela İstanbul Belgrad ormanları içindeki Osmanlı döneminde inşa edilen bentler hala dolmamıştır ve teknik ömürleri uzun olmuştur.
Ormanları tahrip ederek, yakarak yok etmek insanlığın sağlık ve ekonomik problemleri artırdığı gibi gelecek nesillerin hayatını biyolojik ve ekonomik olarak tehlikeye atar. Her yıl felaket haline gelen seller taşkınlar maddi ve manevi kayıplara sebep olmaktadır. Eğer ormanları korumazsak bu felaketler artarak devam edecektir. Çünkü nüfusumuz hem artmakta hem de ormana olan ihtiyacımız artmaktadır. Bu sebeple bizim için ormanlar büyük örnek teşkil etmektedir. Torunlarımıza, gelecek nesillerimize güzel bir istikbal bırakmak için ormanlarımızı koruyup kollamamız gerekir."
Kılınç, ormanların aynı zamanda iklimi yumuşattığını ve insanların yaşamasını kolaylaştırdığını kaydederek, "Orman ve toprak gibi kaynaklar bir defa yok oldu mu artık geri dönüşü çok zordur. Çünkü bir fidanın yetişip ağaç olması ortalama 15 ile 20 yıl arasıdır. Bu sebeple ormanları korumayı ve kollamayı bir vazife olarak görmemiz gerekir. Ormansız vatan toprakları, silahsız ordu gibidir. Peygamber efendimiz (S.A.V.) ağacın değerini şu sözü ile belirtmiştir; ‘Kıyamet kopmaya yakınken elinizde bir ağaç fidanı varsa onu dikmeye vakit bulabilirseniz onu dikin’ sözüyle ağaç dikmenin önemini vurgulamıştır. Bu vazifeyi çocuklarımıza ve gelecek olan yeni nesillere de aktarmak bizim en büyük görevlerimizden biridir. Bunun için eğitime erken yaşlarda başlamak ve ağaçları sevmeyi insanlara aşılamak gerekir” dedi.