Onları leylekler getirmedi

Anne-babalar olarak çocuk eğitiminde en çok zorlandığımız konuların başında, cinsiyet eğitimi geliyor.

Çocukların cinsellikle ilgili sorularına hazırlıklı olmakta yarar var. ‘Anne bu ne’ sorusunun yanıtı, sizde mutlaka olmalı.

gün evden geç çıktığım için sabahın ilk kadın programını seyretme imkanı buldum. Konu, çocuklarda cinsel eğitimdi. Devlet televizyonunun konuğu olan psikolog ‘Anne bu ne?’ sorusunun yanıtı olarak çocuklara ‘Bak çocuğum, bu penis, bu vajina. Ayrıca kadınlar da uterus vardır ve çocuk orada büyür’ denmesi gerektiğini anlatıyordu. O anda Nehir’in evde olmadığına sevindim.

Hemen kendimi Nehir’le böyle bir diyalog içinde hayal ettim. Nehir bana ‘Anne bu ne?’ diye soruyor ben de 6 yaşındaki kızıma psikoloğun vermemiz gerektiğini söylediği yanıtı veriyorum. Açıkçası ne ben Nehir’e böyle bir cümle kurabilirim, ne de Nehir bu cümleden bir şey anlar. Hayatla kitaplar arasında fark işte bu noktada ortaya çıkıyor.

Yaşı 35’in üzerinde olup, anne veya babasıyla cinsellik konusunu açık açık konuşan kaç kişi vardır? Ne biz ‘anne bu ne’ diye sorduk, ne de onlar karşımıza geçip kendiliklerinden bir şey anlattı. Çocukluğumuzda, bebeğin annenin karnına nasıl girdiğini ve nasıl çıktığını merak ettik. Ama bu soruları anne babalara sormadık.

Televizyon ve diğer iletişim araçları erken yaşta her şeyi çocukların önüne getiriyor. Her şey çocukların elinin altında. Artık merak bile etmiyorlar. Nasıl öpüşülür, kadınla erkek birbirinden hoşlandığında neler yaparlar vallahi hepsi iyi biliyor. Aşık oluyorlar, göz kapaklarını hızlı hızlı kapatıp tıpkı Safinaz gibi erkek arkadaşlarına kur yapıyorlar.

Aşık olmayı henüz anaokulunda iken öğreniyorlar. O yüzden de ‘Anne bu ne’ diye sormak yerine ‘Anne benim karnım ne zaman şişecek’ sorusunu yöneltiyorlar.

Ayakta çiş yapıyor

Nehir dört yaşındayken kuzeni Ateş’in çişini ayakta yaptığını görmüş.

Gelip bana Ateş’in nasıl olup da çişini ayakta yapabildiğini sordu. Kızımın sorusu gayet netti, benden de net bir yanıt bekliyordu. Hiç hık mık etmedim. ‘Nehirciğim kızlar ile erkekler arasında fark var. Ama erkekler istedikleri zaman ayakta, istedikleri zaman oturarak çişlerini yapabilirler. Çünkü Ateş’in senden farklı olarak pipisi var’ dedim. Bu cümlenin arkasından ‘Peki benim pipim ne zaman çıkacak?’ sorusunu yöneltti. ‘Bebeğim senin pipin olmayacak, çünkü kızların pipisi olmaz. Kızların popişi olur’ yanıtından tatmin olmuş olacak ki bir daha bu tür soru sormadı.

Türkiye öyle farklı bir ülke ki, ailelerin bu konuda tavrı ve düşünceleri de birbirinden çok farklı. Kimi aile bu konuları tabu kabul edip, yok sayarken, kimi aileler psikolog gibi direkt konuya dalabiliyor.

En iyisi, herkesin çocuğunu tanıyarak ve ailesinin özelliklerine göre bu konuyu çocuklarıyla paylaşmaları. Her ne kadar doğru bir tane de olsa, ona ulaşma yolları farklı olabilir.

Hatalı yaklaşmayın

Uzmanlar ne diyor; Çocuklarınızla bu konuları konuşmaktan çekinmeyin. Onların sorularına net ama fazla ayrıntıya girmeden yanıt verin. Kafasında soru işareti kalırsa, arkadaşlarından yalan yanlış şeyler öğrenebilir, dikkat edin.

6 yaşında bir kız çocuğu annesi olarak bu görüşe katılmamam mümkün değil. Ama şunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Anne-babalar olarak çocuk eğitiminde en çok zorlandığımız konuların başında cinsiyet eğitimi geliyor. Bunun iki sebebi var. Konuya yetişkin gözüyle yaklaşmak ve cinsiyet eğitimini üreme bilgisinden ibaret zannetmek. Belki de bu iki hatalı yaklaşım, anne babaların işini zorlaştırıyor.

Cinsel eğitim evde yani doğal bir ortamda başlar. Her çocuk cinselliği ile doğar; cinsel kimliğini ise anne ve babası tarafından kazanır. Bir annenin bebeğinin altını temizlerken hoşnutsuzluk göstermesi, yüzünü ekşitmesi daha ilk günden itibaren çocuğa cinsel bölgenin tiksindirici bir şey olduğunu çocuğa telkin eder. Bebek, vücudunu tanımak için ayaklarına, başına, kulaklarına dokunduğu gibi cinsel organına da dokunur. Bunun tuhaf hiçbir yanı yok.

Ama bazen anneler, çocukları cinsel organına dokunduğu sırada eline vurur veya elini tutup zorla cinsel bölgeden uzaklaştırır. Bu tablo çocuğun olumsuz bir duygu edinmesine sebep olur.

Birçok kere çocukların cinsel organlarıyla oynadığını gören anne ve babaların sert tepki gösterdiğini, ‘Çek elini oradan, ne kadar ayıp!’ dediğine tanık oldum. Bence, bu tavır, çocuğun hak etmediği bir ayıplamadır.

Çocuğa leylekler tarafından getirildiği masalını anlatmamakta yarar var, yemiyorlar. En iyisi bu konuya kendi cümlelerinizle açıklık getirin. Yoksa Latince kelimelerle çocukların kafasını daha fazla karıştırmaktan başka bir işe yaramayız.

Çocuğunuza net olun

Ailede cinsel konularda konuşurken kızların anne, erkeklerin baba ile konuşması, cinsel kimliklerinin oluşmasında önemli. Ancak, bu, soru sorulduğunda anne-babanın yanıt vermekten kaçması anlamına gelmesin!


Aileler cinsel sorular karşısında ne yapmalı

Her çocuğun kendi cinselliğiyle ilgili bir takım soruları olacaktır. Bu konuyla ilgili en doğru bilgilendirme dönemi, çocuğunuzun bu konularla ilgili soru sormaya başladığı zamandır. Gelişim uzmanları çocukların en geç10 yaşına kadar bu konularda bilgilendirilmesini öneriyor.

Çocuğunuz kendisinin dünyaya nasıl geldiğini merak ettiğinde neyi anlatacağınızdan çok, nasıl anlatacağınız daha önemlidir.

Çocuğunuzun sorusunu geçiştirir tavrınızın, gülmeniz yada kızmanızın olumsuz sonuçlara neden olabileceğini unutmayın.

Cinsel eğitimin okulda veriliyor olması bu eğitimin anne baba tarafından verilmemesi anlamına gelmez. Bu eğitimin evde de desteklenmesi gerekir.

Ailede cinsel bilgilendirme yapılırken kız çocuklarının anne, erkek çocuklarının baba tarafından bilgilendirilmesi, cinsel kimliklerini oluşturmada uygun model olmaları önemlidir.
Yazarın Tüm Yazıları