Onlar kaçtılar

Güncelleme Tarihi:

Onlar kaçtılar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 1998 00:00

Haberin Devamı

Hürriyet'in Sergen ve Tugay haberi olay yarattı

Türk futbolunun iki yıldızının Milli Takım'a çağırılmaması nedeniyle eleştirilen teknik heyetten dün cevap geldi. Milli Takımlar Menajeri Cüneyt Tanman, iki futbolcunun ay yıldızlı formayı kabul etmediklerini söyledi ve ekledi: ‘‘Milli Takım'ın birliğine, ekip ruhuna uyacaklarını ima ettikleri anda Milli Takım'daki yerlerini bulurlar.’’

SERGEN'E

Milli Takım kampına sakatım diye gelmedi ama hemen ertesinde Yunuslarla top oynadı

TUGAY'A

Denizli'ye selam bile vermezken, Milli Takım'da oynamak istemediği yolunda haber yolladı

Milli Takımlar Menajeri Cüneyt Tanman, Milli Takım'ın Arnavutluk karşısında aldığı mağlubiyetten sonra ağır ithamlara uğradıklarını belirterek ‘‘Milli takım hepimizin. Forma aşkı ile oynamak isteyen herkese kapıları açıktır’’ dedi.

Tanman, ‘‘Sergen, Tugay niye yok diyorlar. İnsan bunları duyunca üzülüyor. Olan hadiseleri bire bir yaşayan insanlardan biriyim. Belki Mustafa Denizli hoca bu konularda açıklama yapmak istemeyebilir ancak ben çok açıkça hem Denizli'nin bu konudaki düşüncesini bildiğim için hem de oyuncuların düşüncelerini bildiğim için kamuoyunu aydınlatma hakkını kendimde görüyorum’’ diyerek düşüncelerini şöyle açıkladı:

ŞİFO'LAR, oğuz’lar

1- Milli Takım herkese açıktır. Özellikle de Sergen, Tugay gibi yetenekleri tartışılmayan oyuncuların Milli Takım'a kazandırılması Mustafa Denizli'nin ve tabi hepimizin en önemli amaçlarından bir tanesidir. Ama bu oyuncular kazandırılacak derken kadroda bulunan Oğuz'ların Tolanay'ların, Rüştü'lerin, Abdullah'ların ve kadroya girmeyen Şifo Mehmet'lerin Ertuğrul'ların, Aykut'ların, Metin Diyadin gibi sahada Milli Takım'a herşeyini verecek bütün futbolcuların hakkını yememek gerekir. Takip edilip Milli Takım'a alınamayan ama Milli Takım'da oynama ateşi ile yanan bunca oyuncu kenarda dururken Tugay'ın ve Sergen'in bunun bilincinde olup Milli Takım'a karşı daha sıcak olmalarında büyük yarar görüyorum.

SAKATIM DEDİ AMA

2- Belçika maçında gelişen olayları biliyoruz. Maç sonrası hocanın Sergen'e soyunma odasında söyledikleri biraz ağır kaçmış olabilir. Ama şu bir gerçek ki, bu oyuncu da Belçika maçında tüm Türkiye'yi üzen belki de Dünya Kupası finallerine katılamamıza neden olabilecek ciddi bir hata yapmıştır. Ama yine de Mustafa Denizli bu olayın sonrasında Sergen'i Milli Takıma kazandırmak için defalarca girişimde bulunmuş, Finlandiya maçında ve Hollanda maçında kamp kadrosuna dahil etmiştir. Bu iki kampa da sakatlığını ileri sürerek gelmeyen Sergen, Hollanda maçı sonrasında Yunuslar'ın maçında forma giymiştir. Şimdi soruyorum, Milli Takım hocası üç adım atmışken Sergen'in bir adım atıp Milli Takım'a yaklaşması gerekmez miydi?

Hedefteki adamlar

Sergen'in (her takımın kaderini etkileyecek futbolcuyum. Farkım farkedilir) demeci, Tugay'ın ise konu hakkında yorum yapmaması ancak kızgınlığını gizlememesine Milli Takım Menajeri dün cevap verdi.

HÜRRİYET FARKI

Dün yayınlanan ‘‘Sergen- Tugay nerede’’ başlıklı haberimiz spor camiasına bomba gibi düştü. İki futbolcunun neden Milli Takım'a çağırılmadığının yorumunun yer aldığı haber, iki futbolcunun görüşlerini de içeriyordu.

TUGAY HABER YOLLADI

3- Keza Tugay olayı. Galler maçında oyuna girmedi diye belki kafasında kendisine karşı Mustafa Denizli'nin ön yargıları olduğunu düşünen Tugay bazı kişilerle Milli Takım'da oynamak istemediği yolunda haberlerin ulaşmasını sağlamış, hocasıyla karşılaştığı yerlerde selam vermeyi bırakın kafasını çevirmiştir.

4- Milli Takım'da özellikle işlenen olgu takım ruhu ve takım birlikteliğinin performansa olumlu yansımasıdır. Bütün Milli Takım kamplarımızda oyunculara özellikle bu işin uzmanı olan Acar Baltaş tarafından yapılan toplantılarla ekip ruhu anlatılmaya çalışılmaktadır. Bu toplantılar Milli Takım'ın başarılarında çok önemli roller oynamıştır. Ama Milli Takım ruhuna, Milli Takım'ın birlik beraberliğini zedeleyici davranışlar mazur görülemez. Bu açıdan düşünülürse medyada yer alan (Sergen ve Tugay neden Milli Takım'da yok?) sorusunun kendiliğinden cevaplanmış olduğunu sanıyorum. Milli Takım menajeri veya koordinatörü olarak değil de ağabey olarak bu iki futbolcuya tavsiyem sadece takımlarında başarılı olmaları ve takımlarına birşeyler vermeleri değil, üzerinde yaşadığımız toprakların, ülkemizin Milli Takımı'na da şartlar ne olursa olsun hizmet etmek ve olduğunca yeteneklerinden birşeyler vermeleridir. Şunu bilmelidirler ki, Milli Takım'da kimsenin onlar için bir ön yargısı yoktur. Milli Takım'ın birliğine, ekip ruhuna uyacaklarını ima ettikleri anda Milli Takım içinde bünyesinde yerlerini bulduklarını göreceklerdir. Amacımız onları kazanmak. Toplumun da bunları bilmesi gerekiyordu.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!