Ölüden katiline çek

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Bu köşede aylar önce çıkan, ‘‘Susurluk davası yargıya yansıdı, mutlaka sonuç alınır’’ hükmünü fazla iyimser bulanlar çoğunluktaydı.

Oysa Ömer Lütfü Topal cinayeti davası bile bazı sır dolu denklemleri çözmemize yarayacak ipuçlarını ortaya sermeye başladı.

Çünkü tahmin yürütürken dayandığımız varsayım doğrulandı: Susurluk çetesinin suçları devlet tescilli değil, kişisel menfaat amaçlı çıktı.

Akçeli işleri kovalarken ‘‘vatan kurtaran aslan’’ postuna saklananlar, mahkeme karşısında güneş görmüş kartopu gibi eridiler.

* * *

Ömer Lütfü Topal'ın avukatı Ekrem Marakoğlu'nun bugün mahkemede yapacağı tanıklık büyük önem taşıyor.

Hürriyet'ten Leyla Karakoç'un haberine göre Marakoğlu, Abdullah Çatlı ve Topal Ailesi arasındaki mali ilişkiyi belgelecek.

Ömer Lütfü Topal ile Abdullah Çatlı'nın 26 Nisan-1 Mayıs 1996 tarihinde KKTC'de Emperyal Jasmine Court Oteli'nde birlikte kaldıkları biliniyor. Abdullah Çatlı'nın Topal'a ait bu lüks otelin 424 numaralı odasında konakladığı resmi kayıtlara yansıdı.

Yani Çatlı-Topal ilişkisi sır değil.

Ancak Marakoğlu'nun belgesini çarpıcı kılan Çatlı ile Topal Ailesi arasındaki ilişkinin Kumarhaneler Kralı öldürüldükten sonra da sürmüş olduğunu göstermesi...

Marakoğlu, ‘‘26 Eylül 1996 tarihinde Garanti Bankası'nda Emperyal Otelcilik ve Turizm Şirketi'ne ait bir hesaptan o günkü kur üzerinden 46 milyar lira karşılığı olan 535 bin Amerikan Doları ödenmek üzere Abdullah Çatlı'ya 012157 sayılı bir çek verildiği görülüyor. Ancak vade tarihinden bir gün önce para Topal'ın çocukları Elif Topal ve Murat Topal'ın talimatıyla Özbay'ın gönderdiği adamına, muhtemelen kardeşine ödenmiş. Bu konuda Topal'ın ikinci eşi Hilal Altıntaş'a da bilgi verilmiş’’ diyor.

Biliyorsunuz, Abdullah Çatlı'nın parmak izi, Topal cinayetinde kullanılan Kaleşnikofların şarjör bandında çıktı.

Bu durumda, eğer Marakoğlu haklıysa, kurbanın ailesi, katil zanlısına cinayetten iki ay sonra ödeme yapıyor. Üstelik para banka kayıtlarında iz bırakmasın diye kardeşi aracılığıyla elden teslim ediliyor.

Acaba neden?

Akıllara hemen, ‘‘Ömer Lütfü Topal'ın Susurluk Çetesi'nin bir koluna haraç ödediği, diğerlerinin bunu duyup bastırınca, haracı alanların Topal'ı öldürerek meseleyi kapatmak istedikleri’’ iddiası geliyor.

Abdullah Çatlı'ya yapılan ödeme, gecikmiş haraç anlamına mı geliyor? Herhalde mahkeme sürecinde aydınlanacak.

* * *

Başka bir mahkeme de yine Ömer Lütfü Topal cinayetiyle ilgili tarihi bir karar verdi. Özer ve Tansu Çiller çifti Bayındırlık Bakanı Yaşar Topçu'nun geçen aralık ayında katıldığı TV programında kullandığı, ‘‘Ömer Lütfü Topal cinayeti Çiller Ailesi'ne kadar uzanıyor’’ ifadesi nedeniyle tazminat davası açtı.

Ancak Ankara 26'ncı Asliye Hukuk Mahkemesi, Topçu'nun avukatlarınca sunulan Susurluk Komisyonu Raporu'ndaki belge ve diğer bilgileri inceledikten sonra davayı reddetti.

Ankara Cezaevi'nde yatan ve kimlikleri saklı tutulan iki hükümlünün Topal cinayetinde Özer Çiller'in rolü olduğuna ilişkin ifade verecekleri açıklandı.

Ömer Lütfü Topal'ın avukatı Ekrem Marakoğlu, Kumarhaneler Kralı'nın eşinin cinayetle ilgili kuşkusunu aktardı. Marakoğlu, ‘‘Safiye Belli de (Topal'ın ilk eşi) Özer Çiller'den şüphelendiğini söylemiştir ama bu konuda bir açıklama yapmadı’’ dedi.

Kısacası Susurluk düğümü mahkeme marifetiyle çözülüyor.

Susurluk'un ucu siyasetin zirvesine dayanıyor.

Yazarın Tüm Yazıları