Olan, rafadan yumurtaya oldu

ÖNÜME gelene soruyorum...

"Rafadan yumurta yiyor musun?"

Fakat özlemle beklediğim "Evet" cevabını alamıyorum bir türlü.

Uzmanları takip ediyorum...

Hani "tavuk" derken "yumurta" da derler mi...

Tık yok.

Reklamlarına bakıyorum...

Yine "tavuk" var, "yumurta" yok.

Zaten benim derdim yumurta da değil, rafadan yumurta.

İşin ilginç tarafı, kimsenin benim gibi umurunda değil yiyememek.

Bir tek ben varmışım demek rafadan yumurta seven.

Ya da çok çabuk vazgeçiyoruz her şeyden.

Pes ediyoruz.

Tembel miyiz ne...

Abartmış olmayayım ama biraz daha yiyemezsem delireceğim.

Canım çok istiyor, rüyalarıma giriyor.

Tuhaf olan, bu kadar düşkün olduğumun farkında değildim bu merete.

Tamam, sabahları yumurtamın rafadan olmasını tercih ederdim ama öyle ağzıma attığımda hazdan geberecek kadar da değildi sevgim.

Oysa şimdi, gün olur da bir gün tekrar yemek kısmet olursa orgazm bile olabilirim.

Öyle zannediyorum yani.

Sahi bir gün yiyebilecek miyim acaba?

Hayır, menemen, omlet... Hepsi paçayı sıyırdı, kabak rafadan yumurtanın başına patladı.

* * *

Bende sonradan peydahlanan bu derin bağlılık durumunun nedeni de bu olabilir bakın... Hani mazluma inadına tutkun olma hali vardır ya bizde...

Fakat neden yalnız ben?

Toplumun diğer fertleri uyuyor mu?

Bilmiyorum.

Bildiğim, şiddetle rafadan yumurta yemek istediğim.

Bir yumurtalığın içine oturtulmuş, rafadan olduğu tahmin edilen (genellikle tutturulamaz, katı oluverir) yumurta, yanında kaşık, tuzluk ve biberlik... Kim derdi ki bu sıradan görüntü bir gün gelecek hayallerimi süsleyecek?

Bir şeyin kadrini kıymetini bilmek için o şeyin illaki yok olmasının lazım geldiğini bilirdim de bunu tekrar idrak etmeme rafadan yumurtanın aracı olacağı aklıma gelmezdi.

Birisi Allah rızası için, "Tamam virüsün ölmesi için yumurtanın çok iyi pişmesi gerekir ama entegre tesis yumurtaları için böyle bir gereklilik yok" desin!

Bütün ağırlık tavuğu aklamaya verildi, rafadan yumurtacıları düşünen yok!

Eylem mi yapalım yani?

Hakikaten taktım ben buna.

"Bundan sonra da yumurtan katı oluversin!" demeyin ki duymuyor değilim bu sözü.

Geçici bir süre için olsa... Fakat "Artık unut", "Bir daha asla!" falan deniyor.

* * *

Kısacası, bu konuda bir uzman açıklamasına ihtiyacım var.

Hayır kendimden vazgeçtim, ailenin yeni üyesi Eylül mesela... Rafadan yumurtayı bilmeyecek öyle mi?

Mevcut olan kuşak farkını kafadan ikiyle çarpın!

Kábus gibi!

MIŞ-MUŞ

Eczacılara yoklama geliyormuş.

Terliklerle ojelerin arasında ilaç da var mı diye bakacaklar zahir.

Türkler diyet sevmiyormuş.

Bizimkisi mantık beraberliği.

İnsanlığa karşı 66 suçu olan "Sırp Kasabı" Miloseviç, hak ettiği cezaya çarptırılamadan ölmüş.

Bir nevi durumu altmışaltıya bağlamış.
Yazarın Tüm Yazıları