Okunmuş nohutla tedavi!

İsmet SOLAK

İster inanın, ister inanmayın ama Refahyol döneminde Konya Çocuk Yuvası Müdürü olan Mehmet Sütçü, çocukları yalan söylemesinler, hırsızlık yapmasınlar diye ‘‘okunmuş nohutla’’ tedavi etmiş. Müdür bey önce nohutları okuyup çocuklara dağıtıyor... Sonra hepsini toplayıp suyun içine atıyor. Suda şişen nohut kime aitse, onun karnı şişe şişe patlıyor. Bu saçmalık nedeniyle çocuklarda uzun süre psikolojik karın ağrısı görülmüş.

Refahyol Hükümeti'nin RP'li Devlet Bakanı Sacit Günbey döneminde, Konya Çocuk Yuvası Müdürü'nün, küçük çocukları yalan söylemesinler ve hırsızlık yapmasınlar diye ‘okunmuş nohutlarla’ tedavi ettiği ortaya çıktı. 2 Ekim 1996 tarihinde, Çocuk Yuvası'nda düzenlenen Koordinasyon ve Değerlendirme Kurulu toplantısında, Müdür Mehmet Sütçü tarafından bu çağdışı uygulama diğer kurul üyelerine de önerildi. 1983 yılından bu yana Çocuk Yuvası'nda hemşire olarak çalışan Suna Soylu ile o sırada sosyal hizmetler uzmanı olarak çalışan şimdiki Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ahmet Kalabaş'ın bu öneriye şiddetle karşı çıktıkları bildirildi. Olayı bir türlü hazmedemeyen hemşirenin yazılı şikâyeti üzerine muhakkik tayin edilerek bir inceleme ve soruşturma raporu düzenlendi.

NOHUTU ŞİŞENİN KARNI PATLAR

Muhakkik tarafından kurumda çalışan yetkili ve yuvadaki çocukların ifadeleri alındı. Sütçü, bunu bir şaka olarak ortaya attığını söylerken, diğer ifadelerde uygulama yaptığı saptandı. Raporda çok sayıda personel ve çocuğun ifadesine yer verildi. M.M.'nin ifadesi şöyle özetlendi: ‘‘Mehmet Sütçü müdür babasının, kendilerine hırsızlık yapmayın, derslerinize iyi çalışın, yalan söylemeyin, okuldaki öğretmenlerinizden şikâyet gelmesin, arkadaşlarınızla döğüşmeyin dediğini, bir defasında Yurdanur Naras öğretmenlerinin parası çalındığı zaman kendilerini televizyon salonunda toplayıp ellerine nohut verdiğini, sonra isimlerini söyleterek geri topladığını, para bulunup getirilirse bir şey yapmayacağını, yoksa nohutları okuyup suda şişireceğim dediğini, hırsızın nohutu şişince karnı şişer, eğer hâlâ inkar ederse karnı patlar ölür, dediğini, kendisinin hırsızlık yapmadığı için korkmadığını ama küçük çocuklarla kızların korktuğunu ifade etmiştir.’’ N.Y de ifadesinde, ‘‘Nohutları topladıktan sonra sabaha kadar mühlet verdiği, parayı çalanın karnının şişerek patlayıp öleceğini söylediğini, o akşam çok korktuklarını’’ belirtti. N.Y. ayrıca, ‘‘Arkadaşlarımızın bir eşyası kaybolduğu zamanlar da Müdür Baba nohut okur da karnımız şişer patlarız diye çok korkuyorduk’’ diye ekledi.

PSİKOLOJİK KARIN AĞRISI

Bazı çocukların bu uygulamayı şaka kabul ettikleri, ancak özellikle küçüklerde psikosomatik, yaygın karın ağrısı şikâyetleri ve karınlarını kontrol alışkanlıkları başladığı da anlaşıldı. Muhakkik raporunun ‘‘Sonuç, kanaat ve teklif’’ bölümünde ise şöyle denildi: ‘‘...belirtilen iddia ile ilgili olarak alınan ifadelerden; eski yuva müdürü ve şu anda Isparta Atabey Huzurevi Öğretmeni olan Mehmet Sütçü, 2 Ekim 1996 tarihinde yapılan Koordinasyon ve Değerlendirme Kurulu toplantısında anlatmış olduğu, yalancılığı ve hırsızlığı önleme yöntemini çocuklara anlattığı ve uyguladığı sübut bulmaktadır. Bu tür bir yöntemin hiçbir eğitim sisteminde yer almadığı, SHÇEK Kanun ve Yönetmelikleri ile İslami kurallarda bulunmadığı bilinmektedir. Çağdaş eğitim sistemine uymayan bu yöntemin, kurumda barındırılan çocuklar üzerinde uygulanması ve onların olumsuz olarak etkilenmelerine sebebiyet vermesi eylemin disiplin yönünde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/c-a maddesi kapsamında olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından ... 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile tecziyesi..’’