Oktay Ekşi: Vahşetin ortakları...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Dün baktık da... Hizbullah denen cinayet şebekesi hunharlığının, inkár edilemeyecek şekilde ortaya çıkması üzerine teslim olmuşlar. O yüzden de olayı ‘‘vahşet’’ diye nitelendirmişler.

Açık söyleyelim... Bunu görünce sevindik. Hatta, ‘‘inşallah ayılmışlardır’’ demeye kendimizi mecbur hissettik.

Aslında kesinlikle ayılmamışlardır. Çünkü ayılabilmeleri için önce bağımsız düşünme ve değerlendirme yeteneğini kazanmış olmaları lazım.

Oysa bunların kafaları laik Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkıp onun yerine şeriat devleti kurma fikrine kilitlenmiştir. Bu amaca uygun her eylem veya her kişi onlar için makbuldür.

O kadar makbuldür ki... Muammer Aksoy gibi, Çetin Emeç gibi, Bahriye Üçok gibi, Turan Dursun gibi, Uğur Mumcu gibi, Ahmet Taner Kışlalı gibi aydınların katledilmesi üzerine sokağa çıkıp oynamıyorlarsa kendilerini güçlükle tuttuklarından yahut da görecekleri tepkiden korktuklarındandır.

İslamiyeti kendi inhisarında sayan, o nedenle kendilerinden başkasını zındık, dinsiz, káfir gibi sıfatlarla anmaya hakları varmış gibi düşünen yobaz takımından söz ediyoruz.

Oysa geçmiş günlerde ‘‘kaybolan işadamları’’ ile ilgili haberler yayınlıyorlardı ama potansiyel failin adını koymaya bir türlü yanaşmıyorlardı.

Çünkü yanaşırlarsa ‘‘Hizbullah’’tan söz edecekler... O zaman da ‘‘İslam şeriatı’’ adına mücadele eden bir örgütü karşılarına almış olacaklardı.

Müşterek düşman laik devlet olduğuna göre böyle bir hataya düşmemeliydi.

Tıpkı Adnan Hoca isimli raporlu meczubun rezaletleri ortaya çıktığı zaman, ‘‘O da bizdendir’’ düşüncesiyle korumaya çalışmaları gibi...

Sahip çıktıkları da bari bir ahlaki veya manevi değerin savunucusu olsa... Oysa tam tersine, etrafına topladığı yakışıklı ve zengin aile çocuklarını kullanarak geniş bir seks şebekesi kuran, iğfal edilmiş genç kızların ırzına geçilmesi için her türlü ahlaksızlığı mübah gören biriydi söz konusu olan.

Şimdi Hizbullah isimli cinayet şebekesinin marifetleri tek tek ortaya çıktıkça, biz de duyarlıkla izliyoruz:

Yukarıda isimlerini yazdığımız laik aydınların öldürülmeleri üzerine satır aralarına sıkıştırdıkları mesajlarla ‘‘Bu cinayetleri devletin gizli servisleri işlemiştir. Çünkü İslam bir hoşgörü dini olduğu için İslam'la bağlantılı hiçbir örgüt veya kişinin insan öldürmesi, terör eylemlerine katılması mümkün değildir’’ mesajını veren derin analiz yeteneği sahibi ve müthiş keskin görüşlü kalem erbabı olupbitene bakalım nasıl bir külah giydirmeye çalışacak?

İpe sapa gelmez komplo teorileriyle zihin bulandırmaya ve dikkatleri başka yönlere çekmeye kalkanların mumu yana yana dibe indi.

Yazarın Tüm Yazıları