Oktay Ekşi: İşte Avrupa'nın yanıtı

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

TOPLUMUMUZA ‘‘türban’’ diyerek yutturulmak istenen ‘‘siyasal simge nitelikli başörtüsü’’ davası bu defa da Almanya'nın Stuttgart şehrinde patlayıverdi.

Ne var ki sonuç bizim ‘‘türban mücahitleri’’nin hiç de hoşuna gidecek türden değil:

Bugünkü Hürriyet'te okuyacağınız gibi olay, 1998 Temmuz'unda, Afgan kökenli bir Alman olan Fereschta Ludin isimli bayan öğretmenin Baden-Württemberg eyaletinde derslere türbanla girmek istemesinden çıktı:

Eyalet Eğitim Müdürlüğü öğretmenin bu hareketinin, öğrencileri inanç baskısı altına alma anlamına geleceğini ileri sürerek Bayan Ludin'in okula türbanla gelmesini yasaklamış. Bu kararı Eyalet Eğitim Bakanlığı da onaylamış, ama bayan öğretmen Stuttgart İdare Mahkemesi'ne gidip yasak kararının kendi inanç özgürlüğüne müdahale niteliği taşıdığını ileri sürmüş. Ancak başvurusu bu mahkeme tarafından da reddedilmiş.

Stuttgart kararını veren yargıcın ‘‘türbanın öğrenciler üzerinde neden bir baskı oluşturacağına’’ ilişkin gerekçesi ilginç. Yargıç:

‘‘Türban, inancın dış göstergesidir. Öğrencilerin bunu fark etmemesi mümkün değildir’’ demiş. Yani ‘‘Sen özel dünyanda dini inançlarının gereği ne ise o kıyafetle dolaş. Ama kamusal alanda bunu teşhir etmeye kalkışma’’ demeye getirmiş.

Bu yaklaşımıyla Stuttgart yargıcı tam da Türkiye'deki tartışmanın özüne parmak basmış.

Bizim bağnazlar istedikleri kadar anlamamakta diresinler. İşte Avrupa ülkeleri de (üstelik oralarda bir şeriat tehlikesi yokken) ‘‘kamu görevi üstlenen kimsenin bu hizmeti sırasında dini inançlarını teşhir edecek şekilde giyinmesini’’ birbiri ardınca yasaklıyorlar. Üstelik bu kararı sırf İslam dini için değil kendi dinleri yani Hıristiyanlık için de alıyorlar. Nitekim Stuttgart kararını veren yargıç ayrıca, Alman Anayasa Mahkemesi'nin 1995 tarihli ve Bavyera'daki okullarda okuyan Hıristiyan öğrencilerin boyunlarında haç taşımaya zorlanmasının ‘‘din özgürlüğüne aykırı’’ olduğuna ilişkin kararı da anımsatmış.

Bilindiği gibi bu nitelikteki karar sadece Almanya mahkemeleri tarafından verilmedi. İsviçre Yüksek Mahkemesi de Cenevre Kanton Hükümeti'nin 16 Ekim 1996 tarihinde bir Müslüman kadın öğretmenin türban takıp bol elbise (ferace) giymiş olarak okula gelmesini yasaklayan kararını onaylamıştı. Yüksek Mahkeme bu kararında ‘‘öğretmenin öğrencilere, dinsel yönden tarafsız (nötr) bir görüntü vermesinin şart olduğunu’’ vurgulamıştı. Keza aynı kararda Yüksek Mahkeme, ‘‘sınıflarda Hazret-i İsa heykelciğinin bulunmasını’’ da (Karar No: 1161 a 252) yasaklamıştı.

Doğrusu merak ediyoruz:

Avrupa'daki kadar laiklik istiyoruz diyenler ne buyuruyorlar?

Yazarın Tüm Yazıları