Oktay Ekşi: Devleti özelleştirmek...

Oktay EKŞİ

Devletçilik bilindiği gibi hayli demode oldu. Onu haritadan silmenin adı da ‘‘özelleştirme’’.

Bu akımın bizdeki mucidi merhum Turgut Özal, hiç değilse ‘‘özelleştirme’’ konusunda düzgün ve sağlıklı işleyen bir politika izler diyorduk.

Bizden çok sonra ‘‘özelleştirme’’ sürecine başlayan sosyalist ülkeler bile bütün sorunlarını çözdüler.

Oysa biz asıl özelleştireceklerimizi bir kenarda bekletirken başka ülkelerde hiç olmayan bir yola saptık:

Devleti özelleştirdik.

Bu söz size ‘‘şaka’’ gibi gelebilir. Ama ciddi söylüyoruz...

Bakın Ankara'daki arkadaşlarımızın ele geçirdikleri son Doğan Taşdelen Raporu'na...

Ankara Emniyeti, sipariş üzerine yani herhangi bir marangoza ‘‘raf yapmasını’’ sipariş eder gibi yapılmış bir sipariş üzerine eski Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen hakkında tam yedi sayfalık bir rapor hazırlıyor.

Rapor o kadar ‘‘sipariş’’ kokuyor ki... Kim tarafından hazırlandığı yazılmamış. Hangi makam tarafından istendiği kaydedilmemiş. Tarihi yok. İmzası yok. ‘‘Bir çalışmaya esas olmak üzere...’’ hazırlandığı bildiriliyor.

Hangi çalışmaya? Birilerine seçim desteği sağlama çalışmasına mı?

Üstelik içindeki bilgiler arasında ‘‘emniyeti’’ ilgilendirebileceğini düşündüklerinizin sayısı bir veya iki kalemi bile bulmuyor. Onu da ‘‘zorlama’’ yoluyla söyleyebilirsiniz. Örneğin Doğan Taşdelen, Çankaya Belediyesi'nde bazı yasadışı örgüt mensuplarına iş veriyormuş.

Kalan kısmı, daha çok ‘‘Taşdelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olur mu? Olursa kazanma şansı hangi koşullarda yükselir? Ne zaman azalır?’’ gibi sizi beni değil daha çok Melih Gökçek isimli Ankara'nın marifetli Büyükşehir Belediye Başkanı'nı ilgilendiren konular.

Diğerleri, Taşdelen Türkiye'nin neresinde dünyaya gelmiş? Ana-baba adı ne imiş? Hemşehrilerini nasıl kayırırmış? Eşinin baba adı ne imiş? Baldızı hangi telefonları kullanırmış? Belediyeden en çok hangi firmalar ihale alırmış? Taşdelen en çok kimlere merhaba dermiş vs.

Bunun adı ‘‘İstihbarat Raporu’’.

Hayır bunun adı devletin rezilce kullanılmasıdır. Devletin çürütülmesidir. Devletin en hafif deyimle özelleştirilmesidir.

Bu nasıl ‘‘istihbarat’’çılıktır ki, söylediğinin, yazdığının yüzde 90'ı yalan yanlış bilgilere, söylentilere ve çoğu kez de iftiralara dayanır.

Böyle bir ortamda bu bir hukuk devletidir diyenler, başkalarını aldatmak isterken kendilerini ahmak yerine koyduklarını görmüyorlar mı?